abd hayat tarzına uyum sağlamış ve bunun nimetlerinden yararlanırken, suya sabuna dokunmayan medyatik kişi.
bugün dünyadaki en büyük kriminal organizasyonlarından birisi, israil'in denetiminde yürütülen organ kaçakçılığıdır. esasında bölgedeki tüm devletler bunun farkındadır. sistem, özetle şöyle işliyor: israil hapishanelerinde tutulan Filistinli mahkumlar ya da bölgedeki ve/veya bölgeye uzak noktalardaki çatışmalarda ölen/yaralanan insanların organları, MOSSAD gözetimindeki Yahudi doktorlar tarafından israil'e kaçırılmaktadır. öyle ki, bugün israil'de organ nakli bekleyen çok az hasta bulunmakta.
bu çok ciddi bir sorun ve elde somut veriler olsun ya da olmasın, medikal alanda dünyanın tanıdığı bir doktor olan mehmet öz tarafından dillendirildiğini hiç duymadım. 'bu onun işi mi' diye soracaklar çıkabilir. elbette onun işi. ancak muhtemelen, abd'deki yahudi lobisinin gücünden ve/veya şu anki hayat tarzını bozmak istemediğinden konuşmuyor. konu hakkında bir bilgisi ya da en azından fikri olmadığını düşünmüyorum.
işin ilginç yanı, israil bunları yaparken, organ mafyasının kimi satılık ağızları hedef saptırarak, organ ticaretinin merkezinde türkiye'nin olduğunu, hatta bunun için suriyeli mültecilerin organlarının kullanıldığını iddia etmektedirler:
gördüğünüz gibi, bunu bizzat birleşmiş milletler'in merkezinde bile dillendirmişler. hal böyleyken, kendisinde türklük emareleri göremesek de, kökeninde türk kanı olan dünyaca tanınan bir doktorun, tüm bu gelişmeler karşısında suskun kalması, kendi alanını ilgilendiren bu meselede üç maymunu oynaması akıl alır gibi değil.
seneler önce abd'de organ ticaretinden tutuklanan ve içlerinde üç şehrin valilerinin de bulunduğu bir grup gündemi bir süre işgal etmişti. fakat bu olaydan sonra her ne olduysa ya da her nereden talimat geldiyse, bu konunun üstü kapatılmaya çalışıldı:
tabii ki o dönemde de doktor öz'ün ağzını bıçak açmamıştı.
neden doktor öz'ün üzerinde bu kadar duruyorum?
çünkü o, dünyanın en tanınmış doktorlarından birisi. herhangi bir sıradan doktor bu konuları gündeme getiremez. ancak doktor öz ya da onun muadili olan başkaları, bu işe kendi çabalarıyla dur diyemeseler bile, en azından gündem oluşturmaya çalışabilrler. tıpkı birleşmiş milletlerde, türkiye'nin organ ticareti yaptığını iddia ederek hedef saptıran o ermeni gazateci gibi.
Bence show yanı doktorluğunu etik değerlerini geçmiştir. Hayatımda ilk kez bir tıp adamının sağlıklı beslenme için sabah kahvaltısında protein tozu için dediğine şahit oldum. sikinde değildir ama benim için de doktor değildir o dakikadan sonra.
Eskiden yazın geldiği bu adamın türkiye'de ki kanallarda ana haber bültenlerine konuk olup konuşmasıyla anlaşılırdı. Sonra bir kaç yıl önce burada başı sanırım uyguladığı bi tedavi yüzünden belaya girdi ve artık bizim kanallara çıkmıyor çok şükür.
Zaten abd de çok izlenen ve ünlü bir program yapıyor. Bize uzak olsun da yeter...
--spoiler--
Dr. Öz, Harvard’daki tıp fakültesinden mezun olduktan sonra Kolombiya Üniversitesi’ndeki Cerrahlık Bölümü’nde çalıştı. Oprah Winfrey’in sunmuş olduğu programda beş sezon boyunca kalp hastalıkları uzmanı olarak görev aldı ve dünya çapında büyük bir üne kavuşmayı başardı. Aynı zamanda New York Presbyterian Hastanesi’ndeki Kardiyovasküler Enstitüsü’nün de yöneticiliğini yapan Dr. Mehmet Öz, hem radyo hem de TV programları sunarak da dinleyicilerine yardımcı olmaya çalıştı. Bunların yanı sıra yazarlık da yapan Dr. Öz, altı kez Emmy Ödülü kazandı.
--spoiler--
adam abd doğumluymuş ama anası babası konyanın bozkır ilçesinden gidip yerleşmişler oralara. işin garibi wikipedia nın türkçe seçeneğinde daha az ayrıntı var bu adama dair. bu kadar da sahip çıkıyoruz. elin yunanı bunu da çalcak ağlıyacaz sonra amk. *
geçtiğimiz yıl içinde grand jury karşısına bile çıkmış; programında tanıttığı mucize ürünlerin yalan olduğunu "bilmiyordum" biçminde kendini savunmuştur.
türk falandır da bu adamda ne doktor ne yayıncılarda bulunması gereken ahlâk yoktur. ha, işinde başarlı mıdır? başarılıdır. ama işinin ne olduğunu doğru saptamak gerek.
abd'de bir grup doktorun hakkında Columbia üniversitesine mektup yazıp, doktorluk değil şovmenlik yaptığını öne sürüp, okuldan atılmasını istedikleri Türk asıllı doktordur. içlerinde 1-2 ermeni, yunan asıllı doktor yoksa ben de bir şey bilmiyorum.
kendisinin abd'de "mucize zayıflama ürünü" olarak reklamını yaptığı alternatif tıp dahilindeki ilaçların satışı abd'de yasaklanmış, dağıtımını yapan şirketlere de 9 milyon dolarlık ceza kesilmiştir. savunduğu çoğu yöntemin boş vaatler içerdiğinin bu şekilde mahkemece ortaya konması güzel olmuş. bilim adamı kimliğinin arkasına yaslanıp, boş vaatler içeren pazarlama yöntemlerinden kazanacağı paraların hesabını yapmaktan vazgeçer belki artık.