aldatanlar ve aldatılanlarla kafayı bozmuş abidir. posta gazetesinde tamıtamına 1 sayfası vardır. bu abiye sözkonusu kişiler yazar ya da bu abi hikayeleri uydurur * sonra sizde afiyetle okursunuz!
kendisi bir kız arkadaşımızla çok ciddiydi haftada 2-3 kez evlerine yemeğe gelirdi. biz nişan düğün tarihi beklerken, arkadaşımın yalancısıyım coşkundeniz kızımıza şöyle demiş "ben bir aşk adamıyım bir kişiye bağlı kalamam"
aşağıda okuyacağınız gibi ölümcül yazılar yazan bir şairdir.
Gittin...
Ben, arkandan sadece baktım.
Oysa; söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki...
"Gidersen iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini.
Gidersen sönecek içimdeki ateş
ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen karanlığa mahkum edeceksin günlerimi
O karanlıkta yolumu kaybedeceğim" diyecektim sana.
Konuşamadım...
Gittin...
Gidişini görmemek için gözlerimi kapattım
Öylesine acıdıki içim, tutup koparsalardı kolumu
bacağımı bu kadar acı duymazdım.
Acım yaş olup akmalıydı gözlerimden.
Ağlayamadım...
Gittin...
Seni delicesine bir tutkuyla seviyordum oysa
Tutkum seninle olmaktı, tutkum teninde erimek,
tutkum hayatı seninle sadece paylaşmaktı.
Anlatamadım...
Gittin...
Gidişini önlemek için tutmak vardı ellerinden
Ellerim değil miydi her dokunuşumda seni ürperten?
Ürperdin yine biliyorum.
Bir kez dokunsam, bir kez tutsam ellerini
Gitmek için biriktirdiğin bütün cesaretin kaybolurdu.
Tutamadım.
Gittin...
Bir yıkım gibiydi gidişin
Sen adım adım uzaklaşırken benden
Çöküp kaldı bedenim olduğu yere
Nice terk edişlere dayanan yürek bu kez yenilmişti
Bu kadar zayıf değildim ben kalkmalıydım.
Kalkamadım...
Gittin...
Oysa geldiğin gün gideceğini biliyordum
Hazırdım gidişine,
Kaçak zamanları yaşıyorduk
Zaman bitecek ve sen gidecektin
Bense, gidişinin ertesi günü
Hayatıma kaldığım yerden yeniden başlayacaktım.
Başlayamadım...
Gittin...
Bir şey söyledin mi giderken?
"Kal" dememi istedin mi?
Son bir kez "seni seviyorum" dedin mi?
"Bekle beni döneceğim" diye umut verdin mi?
Beynim öylesine uğulduyorduki.
Duyamadım...
Gittin...
Nereye gittiğin önemli değildi
Binlerce kilometre uzakta da olsan,
iki metre ötemde de farketmiyordu.
Artık yoktun ve asıl bu düşünce beni felç ediyordu.
Kurtulmalıydım senden,
bu yokluk duygusundan kurtulmalıydım.
Kurtulamadım...
Gittin...
Unutulanların arasına katılmalıydım
Anıları bir sandığa koyup
hayatı bir yerinden yakalamalıydım.
Bu aşk noktalanmalıydı, bu sevdadan vazgeçmeliydim.
Yapamadım...
Gittin...
Bir okyanusun ortasında
tek küreği kaybolmuş sandalda
Dev dalgalarla boğuşan bir denizciyim şimdi.
Bil ki; sevmekten vazgeçmedim seni,
Bil ki; seninle birlikte sevdanı da taşıyacağım yüreğimde,
Bil ki; seni Unutamadım...
mersinli olup cocuklugundaki mersini soyle anlatmıstır. bisikletlerimize atlar ve gezerdik nereye gittigimizin hicbir onemi yoktu butun yollar denize cıkardı.
aşk doktoruymuş bu. kendi evliliği sona doğru giderken, karısını aldatmışken, başkalarının aşklarına dair öneriler yapar. duygusal ötesi, yazan birazdan intihar edecekmiş gibi hissettiren saçma sapan bir dolu yazısı vardır. toplasan 10 tane mantıklı ve gerçekten yaratıcı cümle çıkmaz karşına. hepsi birbirinden klişe, ilköğretim öğrencisi zihniyetiyle yazılmış yazılar tümü. hele t.v de ahkam keserken görüyorum bu ve türevlerini, "ulan" diyorum "git bas şunun ümüğüne". o derece çıldırtıyor beni.
ipini koparanın yazar olduğu memkette aşk hakkında dillere pelesenk olmuş klişelerle aşk hakkında fikri olmayan yeni yetmelerin okuyarak ünlü yaptığı zırvadan insan.
para kazanmak adına kitap yazan adam.
bizim türklerin melankolik hallerini bildiğinen onların ruh haline hitap edecek samimi olmayan kitaplar yazan kişi.
bizim kızlar zaten çatala batırdıkları kurumuş yapraklarını yerken bir ara radyo dinlemeken vazgeçip böyle saçma kitapları okuyrak vakitlerini öldürüyorlar.