sanırım rahşan ecevit olduğu müddetçe dsp'nin başında iyi işler yapamayacak olan siyasetçi. o yüzden de artık dsp'nin başında yok, görelim bakalım ne eyler rahşan ecevit.
hiçbir liderlik vasfına sahip olmadan dsp ye genel başkanlık yapmış/yaptıtılmış kişi. istifa etmiş olması umalım ki halihazırdaki tüm liderlere örnek olsun ve hepsi bizi rahat bıraksın.
türkiye standartlarında liderlik vasıflarına vakıf değildir; meydanlara çıkıp heey hüöyt şeklinde bağıramaz kimseleri azarlayamaz kendini sesim şöyle olsun böyle olsun diye kasamaz, biraz modern kaçar türkiye ye.
ctesi katıldıgı skyturk aykırı sorular hedesinde, akparti için kapatılmasın diyemeyecek kadar çıkarcı ve demokrasiden karnı agrıyan bu 90 yasındaki rahsan ın emanetcisi bünye, akparti kapatılmayınca," bize akp yi sandıkta yenme şansı dogmustur "diyerek, günün en kopmik insanı seçilmiştir.bir gün, ecevit in aile şirketi olmaktan çıktıgınızda, parti olmaya karr verirseniz, ogün başörtüsü gibi halkın degeri olan sembollerle barısırsanız belki meclisi birdaha görürsünüz.
tahmin edilenin aksine ecevit'in halefi olmaktan çok da mutlu olmadığını düşündüğüm dsp parti başkanı.
hakkında çıkan seks kasedi iddiaları insanın kafasında ister istemez rahşan ecevit'le ya da ecevitçilerle arasında bir gerilim olduğu fikrini doğuruyor.
dün izlediğim akşam haberlerine konu olmuş kişi. gerçekten onun için çok üzüldüm. deniz baykal ile beraber bir panele katılmışlar. baykal konuşması bitmiş hemen gitmiş. sezer'i dinlememiş. o da kürsüye gelince '' umarım deniz bey'de bizi bir gün dinler'' dedi. üzüldüm. sonra konuştu yine. devam etti. şaşırdım. sonra gazeteciler de konuşması bitmededn ayrıldı salondan. mikrofonlarını gelip gelip aldılar önünden. yine bir şeyler söyledi, küçük bir hezeyan. yani abd başkanlığı bile olsa önünde bu uğurda değer miydi tüm bunlara diye düşünmekten ileri alamadım kendimi.
aynı adı taşıyan bir de yeşilçam emekçisi vardır. (bkz: zeki sezer) birçok filmde yan rollerde gördüğümüz zeki sezer'i hatırlatabilecek en klişe sahnelerden birisi kemal sunal ve şevket altuğ'un tokatçı filmindeki, elinde bavulu ile gördüğü her büfede durup soda, sossisli, mendil vs. satın aldığı aynı esnada yanına gelen kemal sunal'ın ise değişmez bir şekilde ''bana da bi bardak su'' dediği sahnedir.
nihayet o hileli bavul işe yarar ve adamımızın paraları iki kafadarın olur.
Eğer CHP, Üsküdar ve istanbul Büyükşehir belediyesini kaybederse nasıl sosyal demokratların yüzüne bakacağını merak ettiğim kişidir. Sen eski MHP'liyi koy Kılıçdaroğlu'nun karşısına sonra Sosyal demokratım diye dolaş ortalarda. *