sadece ve sadece 9 yıl 2 ay hapis cezasıyla cezalandırılmış kişi. sırf egosunu tatmin etmek amacıyla askere psikolojik işkence etmiş sonucunda 4 tane masum askerin hayatına mal olmuş bu kişinin kendisini "eğitim veriyordum" şeklinde savunmasına da vicdansızlığın bu kadarı diyebiliyorum ancak.
Günlerdir hakkında entry girmeye çalışıyorum. ELim klavyeye gidip, gidip geri geliyor. Bir türlü sonuca varamıyorum. Bu adamın taksirle adam öldürme den yargılanacakmış.
Burada kendi askerinin eline el bombası vererek yaptığı hareketle vatan hainliğinden yargılanması veya en azından halkı askerlikten soğutma suçlaması ile de yargılanması gerekirdi.
Olan 4 genç fidana oldu. Mehmet Tümer de en iyi ihtimalle 10 yıl kadar yatar çıkar. Bu suçlama ile daha fazla alacağını düşünmüuorum.
Peki nöbette uyurken yakaladığı askerlerin tutanağını tutarak hakettikleri cezayı almalarını sağlaması gereken Uzman Çavuş Şakir Akçan 'ın yediği nane cezasızmı kalacak?
Şakir Akçan nöbette uyurken yakaladığı askerlerin el bombasını ve alev gizleyen' ini almak yerine yapması gerekeni yani tutanaklarını tutmuş olsaydı bu olayların hiçbirisi gerçekleşmez bu 4 fidanda ölmezdi. Sadece uyuyan 2 asker askerlik yapan her asker gibi nöbette uyuduğu için 7 gün ceza alırdı. Çünkü askere gidipte nöbette uyumayan asker yoktur. Sadece yakalananlar ceza yer,bir kısmına da yoğun iş yükü göz önüne alınarak göz yumulur.
Şakir Akçan alev gizleyen ve el bombasını alıp Mehmet Tümere götürerek resmen bu teğmeni gaza getirmiştir. Bu hareketin anlamı askerlik jarnonunda nedir biliyormusunuz. Bunun anlamı senin nöbetçi subay olduğun günlerde asker seni siklemiyor. Senin otoriten bu kadar işliyor asker üzerinde al bak cebinden bombasını, silahından alev gizleyenini aldım ruhu duymadı mesajı vermiştir teğmene. Maalesef bu genç subayda Uzman çavuşa dersini vermesi gerekirken pimi çekilmiş bombayı askerin eline vermiştir.
Mehmet Tümer taksirle adam öldürmekten yargılanıyorsa, Uzman Çavuş Şakir Akçan da cinayete azmettirmekten yargılanmalıdır ama sanırım en fazla (ona da ihtimal vermiyorum ) sözleşmesi fesh edilir.
fırsat eğitimi adı altında dört vatan evladını bir hiç uğruna toprağa gönderen kişi.
giden gitmiş, ölen öldüğüyle kalır. ailelerine maaş bağlanır vatan sağolur vesaire.
teğmene bakıyorum daha 22 yaşında. 23 yaşında askerdim ben ve sıcak temas sırasında korkudan ağlayan astsubaylar gördüm. nihayetin de insansın. ama ben bu teğmenin insanlıktan nasibini aldığını düşünmüyorum. tsk ne ceza verir bilmem ama dört şehidin vicdan azabı bir saniye bile rahat bırakacak mı teğmeni çok merak ediyorum.
aklı sıra ders veriyor. lan ders verdiğin insan hayatta olacak ki verdiğin dersi alsın.
askeri kötülemek istemiyorum çünkü aklı başında rütbelilerin hiç biri bu tarz bir salaklık yapmaz. en azından ben rastlamadım.
olayın yaşandığı yer elazığ. hakkari, şırnak ve tunceli'ye göre sakin bir yer. bahsi geçen bölgeler de zaten askere bu kadar kötü muamele yapılmaz. çünkü orda herkes can derdindedir ve birbirine muhtaçtır askeri de rütbelisi de. ama batıya doğru geldikçe rütbelilerin de askere karşı tavırları değişiyor.
mevzu da takıldığım bir nokta da gece nöbetçi uzman çavuş şakir, uyuyan askerlerin el bombası ve alev gizleyeni almak yerine askerleri uyandırıp, icabında iki de tokat çekerek bu vahim olayın önüne geçebilir di pek tabii. ama kim nöbetçi subaya yalakalık yapacak uyuyan asker yakaladım diye. onu da vicdanına havale ederiz ancak. vicdanı mutlaka verecektir cezasını.
bir de bu "uyudu, öyleyse ölsün" diyenleri de allaha havale ediyorum. orada hangi şartlar altında askerlik yapıldığını bilmeyenler başbakan gibi konuşmuşlar.
doğuda görevler gece başlar. bir bölüğün mevcudu 90 ise 80 asker gece ayaktadır. öyle 3-5 nöbeti falan yoktur. güneş batınca başlar nöbet taaki güneş yeniden doğana kadar sürer. gece dolunay yoksa zifiri karanlıktır. insan bu sonuçta robot değil. karanlığa karşı ne kadar dayanabilirsin ki? uyumamak için neden çoktur.
terör en büyük sebepdir. yazın akrep yılan, kışın soğuk öldürebilir askeri. ve bir asker bütün bunları bildiği halde hala uyuyabiliyorsa bu onun sorumsuzluğundan değil dayanacak gücünün kalmamasından kaynaklanır.
biz burada bol keseden atar tutarız ama saat gecenin 1'i oldu bak birazdan hepimiz uyuyacağız. ve kimse unutmasın ki onbinlerce mehmetçik dağlarda pusuda. uykuya direniyor.
allah onların yardımcısı olsun.
doğruysa poposuna pimi çekilmiş el bombası tıkılıp patlatılması gereken kişi. tabi haberi yapan taraf gibi "mimli" bir gazete olduğu için iddianın gerçekliğinden tam olarak emin olamıyoruz.
adaleti kendi yöntemiyle sağlayan insan zaiyatı! ah ulan ah, eminim ki o ölen askerlerin her biri de sahipsiz insanlardı. yoksa şimdiye kadar bir yumruk olup da görevini kötüye kullanan tüm adilerin yüzlerinde patlarlardı.
bir de nöbette uyumanın vatan hainliği olduğunu söyleyenler var ki anlamakta güçlük çektiğim bir insan türüdür ki mehmet tümer de bu insanlar arasına girmektedir. askerlerin önünde türk askerinin eline el bombası vermek ve gücü bitinceye kadar bekleyip türk askerlerini öldürmek nasıl bir vatanperverliktir merak konusu. bu asker ölümü pahasına el bombasını tutmuş ve emre itaat etmiştir, istemli bir şekilde bunu gerçekleştirmiştir. uyumaksa istemsiz gerçekleşebilir...
kendini vatansever sanan ama gerizekalılıktan öteye gidemeyen bir takım postal yalakası insanların nasıl olduğunu anlayamadığım bir şekilde destekçi beyanlarını gördükçe tüylerimi diken diken eden bir olayın baş kahramanı olmuş şahıstır. bu tip psikopatça uygulamalar ne türk komutanlarına, ne de insanlığa sığmaktadır. ruhsal bozuklukları olan komutanlar yüzünden intahar eden ya da eğitim zahiyatı olarak görünen ölümlere kurban giden erleri suçlu görmek; ancak askerliği anlayamamış, hayatı anlayamamış, dünyayı anlayamamış, bir eli yağda diğeri balda, muhtemelen askerlik yapmamış kör gözlerin anlamsız becerisidir. bu lanet mantalitelerini birkez daha düşünmeleri gerektiğini ancak; hayatı, yaşam hakkını, askerliğin gerçek nedenini algılayabildikleri ortamlara girdiklerinde anlayacaklardır. aksi halde bu insanlar hiç bir şekilde hiç bir canlıya saygı duymadan, iğrenç, bencil, renksiz ve anlamsız hayatlarının kalın parmaklıkları arkasında çürümeye mahkumdurlar.
sonuç ve tanım itibariyle yargılanması beklenen askerdir. suçlu bulunursa savunanların dayandıkları dallar hangi ağacın dalıymış en ayrıntılı şekilde anlayacağı askerdir ayrıca.
bulunduğumuz süreçte vatandaaşı tsk dan soğutma planının bir parçasıda olabilir bu kişi. taraf gazatesi nin haberisye hele. genelkurmayın açıklamasını beklemek gerek. gaza gelmeyin.
bir birliğin, en yüksek rütbeli komutanının astsubay başçavuş olabileceğini bilmeyenlerce savunulmaya çalışılan komutan. mehmet tümer'se teğmen.* hayır adam belki bunu yapmadı ama ortaya koyduğunuz argümanlar çok komik. askerliği foxta tekrarı dönen dizilerden öğrenenler saçma sapan cümleler kurmasın komik oluyor.
mantığın işlemesi gereken tek kurumun komutanlarından. oysa, askerlik mantığın olmadığı tek yermiş(miş). bu mantıksızlık da masum gençlerin ölümünü haklı gösterirmiş.
nedense birçok insanımız tarafından sanki ilk kez görülmüş bir komutan gibi davranılan kişi.
şimdi, şu an, şu saniye daha psikopatları da ordumuzda görev yapmakta sevgili yazar kardeşlerim, 'eğitim zayiatı' diye duyrulan ölümlerin kaçı, bu ve buna benzer olaylardan kaynaklıdır kim bilir.
hani hep sözylediğimiz bir şey var; 'mantığın bittiği yerde askerlik başlar'
ağaca selam vermek
tanka selam vermek
yere düşen bir yumurtayı 3 kişi beraber kaldırmak vs vs...
say say bitmez o bilindik saçmalıklar, askerliğin nasıl bir yer olduğunu da şöyle düşünürsek aslında bazılarının haklı olduğunu da anlarız, yani hayatında tuvalet görmemiş, hayatında defter kalem tutmamış insanlar da gidiyor askere, her çeşit insanın bulunduğu bir yer, öyle bir yerde belli bir eğitim ve disiplin seviyesini yakalamak da sanıldığı kadar kolay değil haliyle.
ama ne olursa olsun, bunlar, mehmet tümer ve benzeri kişileri haklı çıkarmıyor, nöbette uyuyan asker, her halukarda cezayı hak etmiştir, buna kimsenin itirazı yok fakat verilecek olan cezanın da, bu denli akıl, mantık ve vicdan sınırlarını zorlamaması lazım.
yani ne kadar kızarsa kızsın bir komutan, askerinin her şeyinden sorumludur, askeri ve askerleri canından etme ihtimali olan cezalar veremez, ayrıca askerini çok iyi tanımak zorundadır, kapasitesini herkesten iyi bilmelidir.
uyuyarak içinde bulunduğu sorumluluğun farkında olmadığını ve o sorumluluğu yerine getiremeyeceğini zaten kanıtlamış bir askere, tutup da el bombası verilmez arkadaş.
bunu yapmak; 'uyuyarak kimseyi öldüremedin, al şu bombayı da, alayımızı öldür' demek gibi bir şey...
uzatmayalım, söz konusu askerimiz elbette ki uyuyarak hata yapmıştır ama komutanımız da, o hatanın yüz katı bir hata yapmış ve 4 askerimizin pisi pisine 'eğitim zayiatı' olmasına sebebiyet vermiştir, ateş düştüğü yeri yakacak, biraz burda biraz orda konuşulacak, yazılacak, çizilecek ve akabinde unutulacaktır, her zamanki gibi.
allah tüm milletimize akıl, mantık ve bir şeyleri sorgulama bilinci versin, amin...
adam nöbette uyumuş da her nöbette uyuyanın eline pimöi çekilmiş bombo mı veriliyor ey insan-ı garabet! okuma-yazma bilmeyen binlerce genç askerlik yapıyor. herkesin eline pimi çekilmiş bomba verilse ne teröre gerek kalır ne de dört tarafı düşmanlarla çevrili bir ülkede yaşıyormuşuz adiliğine!
tarafın iddiası (güya kanıtlanmış olan) da çok komik.
nasıl kanıtlanmış, belgelenmiş merak ediyorum, görgü tanıkları, 45 dakika elinde bombayla gezen bi adam vardı biz de yardım etmedik mi demişler? bi de yardım istemiş kimse yardım etmemiş vay canına.
nasıl bir birlikse en yüksek rütbeli teğmen herhalde. kaldı ki bundan sonra ömür boyu askerlik yapacağımı bilsem, alır bombayı sallarım boşluğa arkadaş 45 dakika bombayla gezilir mi?
genel kurmay da basın açıklaması yapsın; taraf gazetesinin editörleri yazarlarının eline mürekkebi damlayan kalem veriyor, 45 dakika geziyor bu yazarlar, en sonunda israf olmasın diye böyle yazılar yazıyor. *
şehit kanı üzerinden de ordu karalama çalışmasına girmiş olan taraf, ne de komik bir karikatür gazetesi olduğunu kanıtlamıştır.
ailecek gülüyoruz lan süper. yiğit özgür buna editör olsun bence.
bulunduğu askeri birliğin allah'ı. peygamberi... insanları askeriyeden ve askerlikten soğutma sebeplerinden dolayı da hakkında dava açılması gereken insandır ayrıca.
nöbette uyumanın cezası pimi çekilmiş el bombasını mı tutmak mıdır? bu kadar mı sığ oldunuz siz? acaba ölen insan kendi kardeşiniz olsaydı yine aynı sığlığı ve yalakalığı sergileyecek miydiniz!
eğitim uçuşu kazası, tatbikat kazası vb. "kaza" nedeniyle vb. bilumum çatışma durumu olmaksızın verdiğimiz şehitlerimizin durumlarının bir kez daha tozlu raflardan çıkarılarak araştırılması gerektiği gerçeğini gözler önüne seren haberin aktörüdür. Bir de bu daha bildiğimiz yani, bilmediğimiz kim bilir kaç hadise var bu şekilde? Neden bu tip "neden"lerle hayatını kaybeden askerlerimizin aileleri, ilgili silahlı kuvvetler birimlerine karşı hiçbir zaman tazminat davası açmaya teşebbüs edemiyor, gencecik oğullarının hesabını soramıyor hiç düşündünüz mü bunu?
Ama taraf yazdı ya şimdi, kesin "yalan haber"(!)dir değil mi? Hatta biz bunu söylüyoruz diye çoktan "ordu düşmanı, vatan haini" olarak da fişlenmiş olabiliriz. Doğru, çünkü şehitlerin kanının hesabını her zaman daha iyi soran adamlar vardır bu ülkede değil mi canlar? Biz onların yok yere ölmesinin, ölüm nedenlerinin örtbas edilmesinin hesabını soramayız, biz kimiz ki? işten ben öyle düşünenleri Allah'a havale ediyorum buradan.
Şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. Mevzubahis komutanın da yukarda yazıldığı üzere askeri mahkemede değil, sivil mahkemede, tamamen şeffaf bir şekilde, "hakimin de savcının dda zanlının da aynı şekilde asker kökenli olmadığı" bir hukuki ortamda yargılanmasını umuyorum.
bahsi geçen teğmen, o el bombasını rütbeli bir personele verseydi de o personelin elinde patlamış olsaydı, teğmen'in katilliği değil, bomba elinde patlayan rütbelinin eğitimsizliği konuşulacaktı. o halde buradaki husus eğitimsizliktir. ama buradaki önemli nokta şu; o askere el bombası verilmişti. bu demektir ki, o asker daha önce el bombasıyla atış yapmış. atış yapmasa ona el bombası verilmez, bu kesin bir kuraldır. bu tecrübeye sahip bir askerin, mandalı yerinde duran el bombasını tutamadığı için patlamasına sebebiyet vermesi ve kendi hayatıyla beraber başkalarınınkini de bitirmesi, ona güvenip de düşman gelince düşmana sallasın diye eline el bombası veren komutanı katil yapmaz. asker, daha karşısında düşman yokken bir el bombasını tutamıyorsa, düşman karşısına nasıl çıkacak? bunu geçtim. nöbette uyuyan bu mevzi personelinin yüzünden o üs bölgesine sızma olsaydı ve şehit verilseydi, bunun hesabını kim verecekti? yine teğmen mi suçlu olacaktı "niye uyuyanı uyandırmıyor?" diye?
bahsedilen "eğitimsiz" asker, üç aylık acemi eğitimini tamamlamış bir askerdi. eli silah tutuyordu ve atış görevlerini tamamlamıştı. kimse bile bile lades demez. o bombanın patlamasının sorumlusu, onu tutamayan askerdir.
şimdi gelsin eksiler...
edit: hayır bir de şunu anlamıyorum. üs bölgesi gibi bir yerdesin, teröristle karşılaşma ihtimalin yüksek, deyim yerindeyse ölümle burun buruna gelebileceğin bir durumdasın ve sen, sana güvenip kendi güvenliklerini sana emanet eden bütün bir timin hayatını hiçe sayıp uyuyorsun. sonra bir komutan geliyor ve sana, yaptığının neye mal olabileceğini, teröristlerin üs bölgesine sızıp bütün timi öldürebileceğini "ölüm" gerçeğinin soğukluğunda etkili bir yöntemle anlatmak için seni akıllandırmaya çalışıyor. ama sen komutanın sana anlatmaya çalıştığını zerre sallamayıp, "ne yapsam da hemen o bombadan kurtulsam, uykuma dönsem" diye düşünüyorsun...
neymiş? askeri cezada nöbette uyumanın cezası belliymiş?? 7 gün yatarmış da askeri mahkemeye çıkarmış da. lan allahın dalkavukları!! o adam uyudu diye içeri sızıp tüm timi katletse teröristler, sen o uyuyan nöbetçiyi 7 gün yatırsan ne olacak? bu nasıl bir mantıktır? kolay mı lan dağda savaşmak? ne sanıyorsunuz siz bunu? oyun mu bu? orada uyuyan "gariban" mehmetçik, seni koruyor. oranın psikolojisini sen oturduğun yerden klavye başında anlayabileceğini mi sanıyorsun??
bu askerin, ne kadar ciddi bir işin içinde olduğunu anlaması için uygun bir "hatırlatma" yapmıştır mehmet tümer. ne yazıktır ki, bu asker bu ciddiyeti kavrayamamış ya da psikolojisi bu kadar stresi kaldıramamıştır. bunun için hepimiz üzgünüz.
askeri mahkemeye değil, sivil yargıya çıkması gereken zanlı. çünkü; kendi keyfi için insan hayatına son vermiştir. bir nevi intihara teşebbüs ettirmiştir.
bunu algılayacak ve kanunlara koyacak zihinler olmadığı için daha çok tabuta sarılı şehitler gelecek anadolu kasabalarına. ne de olsa vatan sana canım feda.
lan vatan, sana tırnağımı bile feda etmek istemiyorum ben. değil ki canımı.
