yıllar önce euro 2008'de hırvatistan'a karşı böyle bir delilik denemesinde bulunmuştu. top direği sıyırmıştı o zaman.
bu sefer attı lan. helal olsun. bir gs'li olarak ayağa kalktım alkışladım.
kabiliyet kabızı olmasına rağmen nasıl hala bu takımda oynadığı tezlere konu olası dardanelin eski topçusu. Azcık yüzü kızaresa benim burda ne işim var deyip bavulu toplaması gerekir.
emekleri için teşekkürler. bundan bi 3 sene öncesine kadar avrupa'nın iyi takımlarında rahatça oynayabilecek kabiliyetteydi, bize de çok faydası oldu, inanılmaz toplar kaptı, ama son 2-3 sezondur el freni gibiydi. yolu açık olsun. seni karakter olarak özleyeceğiz.
Adam gibi futbolcu. Galatasaray da parladı, sonra yurtdışına gitti sonra fenerbahçe ye. Hiçbir zaman çirkin oynamadı. Popüler olacağım diye çirkefleşmedi. Bir Galatasaray lı olarak yolun açık olsun diyorum örümcek adam. Seni hep 2008 Avrupa şampiyonası ile hatırlayacağım.
Oynadığı bölgede tek oynadığında genelde iyi futbol oynayan ama yanına kimi koyarsan koy onu bozan bir futbolcu. ikili futbol oyununu geliştirseydi zaten türkiye'ye geri dönmezdi.
Fenerbahçe'den gitmesi de doğaldır. Uzun süredir bir başarısızlık hali var ve bu takımın öyle ya da böyle yenilenmesi gerekiyor.
Galatasaray da parlayıp yurt dışı macerasından sonra uzun süre Fenerbahçe de futbol oynamıştır. Fenerbahçe ile yolları ayrılan ve Beşiktaş klübü ile anlaşsında kapıştıralım dediğim futbolcu
geride kalan sezonun tek ve kesin sorumlusu ali koç'u yalamaktan dilleri aşınmış yüzsüzlerin saldırısı sonrası kulüpten kendi isteğiyle ayrılma kararı almış futbolcu.
Fenerde 39'luk emre ile yeri doldurulmaya çalışılacak topçudur. ilginçtir fenere emek veren her topçu işin sonunda ihanete uğruyor. En büyük örneğini alex ile görmüştük.
Biz fenerbahçeliler olarak sevdiğimiz topçulara haddinden fazla bağlanıyor, haddinden fazla değer veriyoruz.. o kadar değer verilmemesi gerektiğini anladığımızda da itin g.tüne sokuyoruz.. ayarımız yok.. e nasıl ayarımız olsun.. ta denizli de bıraktığımız şampiyonlukla başlayan, trabzon maçında berabere kalarak devam eden 2. Kez Son maçta şampiyonluk vermek.. 3 temmuz'da başlayan ülke tarihinin daha önce emsalini görmediği bir sürece girip, akabinde 3. Kez, hem de kendi sahamızda bir şampiyonluğu daha en büyük rakibimize hediye etmek, taraftarımızı biber gazlarıyla kışkırtıp olay çıkartmaua sevk etmek, deplasman dönüşü otobüsümüzün kurşunlanması, şu anda buraya yazdığım futbolcumuzun aracına kurşun isabet etmesi.. şampiyonluk gelmedikçe yüksek maliyetli harcamalar yapmak, harcama yaptıkça başarının gelmemesi derken borç batağına düşmek vs. Vs. Bu taraftarın, bu camianın nasıl psikolojisi sağlam olabilsin ki?
Sonuç olarak sevdiğimizi de, artık yolların ayrılması gereken sporcularımızı da uçlarda seviyoruz ya da yeriyoruz...
Kimse kusura bakmasın ama mehmet topal da artık zamanını doldurdu ve 7 yıl emek verdiği bu kulüpte tek şampiyonluk görerek takıma çok da bir şey vermediği anlaşıldı.. kavgasız gürültüsüz ayrılması herkes için güzel bir anı olarak hafızalarda kalmasını sağlayacak..
