"Gectigimiz haftasonu tatil icin istanbula ailesinin yanina gelen
arkadasimla eskiden Fransiz Sokagi olan simdiki adiyla Cezayir Sokagi'na
gittik. Tunusien Restorant'a oturduk. Yemek siparisimizi vermis beklerken
yan masadaki hararetli konusma dikkat cekiciydi: ellili yaslarda, sik
gorunumlu bir adam masadaki yabancilara tercuman araciligiyla Turkiye'den
bahsediyordu. Fakat sohpet once Ermeni sorunuyla bi ateslendi. Beyefendi
Turklerin gayet sogukkanlilikla bu katliami yapabilicegini, zaten
Balkanlari da bu sekilde yillarca yonettigini ( masadaki miasfirlerin
Bulgar, Romen, Rus olma ihtimalleri yuksekti konustuklari dile bakilirsa)
izah etti. Ardindan boynu fularlı Fransiz bozmasi bey konusmasina kendi
engin bilgileri (!) isiginda yaptigi anlasilan politik planlarla devam edip
Turkiye'nin hangi parcalarinin gereksiz oldugunu, nerelerinin elde kalsa
yetecegini ve bizi Avrupa Birligine dahil ettirmeye yariyacagini acikladi.
Arkadasim Ertan daynamayip dondu ve 'Bir subay oglu olarak bu
soylediklerinizi kabul edemiyorum. Yabancilara ulkemizi boyle
anlatamazsiniz' dedi. Yuzu bile kizarmayan adamin cevabi da gayet piskindi:
'Burasi benim mekanim, benim misafirlerim. isedigim gibi konusurum.'
Ertan 'Burasi da benin ulkem. Bu kadar insan bosuna can vermedi.' dediyse
de muhattab bir yuz bulamadi. Cok gecmeden iceceklerin hesabi getirildi
masamiza. iitiraz ettik, yemeklerimizi istedik, bu sefer de garson
uzatmamizi ve kalkmamizi soyledi. Bakkaldan ogrendigimize gore fularli zat
sokagin yoneticisi ve oradaki bircok mekanin sahibi Mehmet Tasdiken'mis.
Kendileri saygisizligi ve Fransiz ozentiligiyle de meshurmus zaten. Benim
basima geldi diye bu maili sizlere atiyorum. işte boyle kuyumuzu kazan
insanlara, para kazandirip ailesini ve kendisini beslemeyelim.
Yusuf Er"
kendi restaurantında gelen yabancı misafirlere türkleri kötüleyecek kadar düşen aciz insanın tekidir. yazıklar olsun. fransız sokağı seninse bu ülkede hepimizin.
