mehmet haberal

    18.
  1. zamanında hastanesinde çalışmış çok yakınım bir kişinin (anestezi teknisyeni)hakkında şunu söylediği kişidir; "23 saatlik bir ameliyattan çıkar, ameliyatın hemen ardından hastanın durumunda bir düzelme görene kadar refakatçi gibi 8 9 saat hastanın başında bir sandalyede oturup bekler"
    11 ...
  2. 96.
  3. o değil de mehmet haberal gerçekten çok ama çoook önemli biriymiş, nerden anlıyoruz:

    * iki cumhurbaşkanı ayağına gitti (ahmet necdet sezer ve süleyman demirel).
    * ergenekon'dan tutuklandığı halde aylarca hapse girmedi.
    * kendisini tutuklayan hakimlere yargıtay genel kurulunca tazminat ödetildi.
    * ve nihayet chp'den milletvekili yapılacak.

    bana sorarsanız kendisi 33. dereceden mason üstadı olabilir. bu kadar etkili oluşunu başka şekilde izah edemiyorum.
    8 ...
  4. 189.
  5. hakkında atıp tutanların vikipedia'ya mehmet haberal yazıp hayat hikayesini okumalarını rica ettiğim bilge kişiliktir. 1975'te türkiye'de dönordan ilk böbrek nakli yapan doktordur. türkiyede kadavradan ilk organ nakli yapan adamdır. dünyada organ nakli hakkında en çok makale yazan doktordur. 1730 böbrek, 320 karaciğer nakil ederek binlerce kişinin hayatını, onbinlerce aile ferdinin yüzünü güldürmüştür. 25 ulusal ve uluslararası ödül ve liyakat sahibidir. 2000 yılında zamanın başbakanı ecevit tarafından cumhurbaşkanlığı teklif edilmiş fakat kendisi geri çevirmiştir. kendisi hapisteyken bile ortadoğu transplantasyon birliği başkanı seçilmiştir. içerdeyken bile diyorum yine cerrahlar koleji tarafından 97 yıllık tarihinde ilk defa bir türk ve müslüman doktor şeref üyesi seçilmiştir. şu adama bunu reva görenler o hapisteki adamın sihirli ellerine muhtaç kalırlar. allah'tan bunu dilerim.
    7 ...
  6. 51.
  7. bilim adamını 4-5 metrekare yerde tutan, bölücüleri ise krallar gibi ağırlayan, yeri geldiği zaman karşılayan bir sistemin kurbanı olan büyük insan.
    7 ...
  8. 2.
  9. 19.
  10. ergenekon komedisi ile tutuklanmış rektördür. tutuklamalara sevinenlere ise bir hatırlatma yapmaka gerekir. bak kardeşim, işsizlik tavan yapmış, ekonomi kötü, halka dağıtacak kömür, bulgur, çamaşır makinasını zor bulur akp artık. ilk seçimde şimdiki hükümet gidecek. olmadı koalisyon olacaka. ergenekon benzeri karşı operasyonların yapılmayacağını mı sanıyorsun. sırf akpli diye birsürü imnsan tutuklandığında, komplo kurmak, suç uydurmak, hürriyeti tahdit suçlamasıyla cezaevine konulduğunda diyecek lafın olabilecek mi.. ağlayıp sızlayacakmısın o zaman.

    yani demem o ki, sevinme bu kadar. belli mi olur, seni de alırlar gözaltına, deriz biz de, toplumun bu pisliklerden arınması gerekir, bak iyi oldu diye.. yani pislik olarak tanımlanırsın, 4 yıl beklersin cezaevinde.. sana destek çıkacak birini bulamazsın. hukuksuzluklara sevinme, ergenekon türü kepazelikler örnek olursa, komedinin sahiplerini de götürür bu dalgalar,
    9 ...
  11. 162.
  12. annesi'nin ölüm sebebini bilmiyorum, muhtemelen oğlu'nun uğradığı haksızlığa dayanamadı, nefesi yetmedi, toprağı bol olsun, nur içinde yatsın...

    şimdi hala ergenekon saçmalığından hüküm verilemeyen onlarca kişi bu saçma tertip neticesinde beraat ettiğinde bu kadıncağızın vebali kimin olacak?

    "katil" sıfatıyla yargılanacak mı buna sebep olanlar?
    5 ...
  13. 7.
  14. Atatürk ilkelerine özünden inanan ve bu yolda ülkesi için daima birşeyler yapan ilim bilim adamı.Gerçek bir vatansever.*
    10 ...
  15. 126.
  16. Thomas Starzl...
    tanır mısınız kendisini? büyük ihtimalle tanımazsınız, ben sizi kendisiyle tanıştırayım:

    Thomas Starzl bir doktor, bir cerrah. abd'nin Denver şehrinde yaşıyor, mesleğini icra ediyor.
    Thomas Starzl organ nakline kafayı takıyor, sürekli onun üzerinde çalıyor. köpekler üzerinde nakiller yapıyor, araştırıyor, yıllarını veriyor. yıl 1963 olduğunda abd'de bürokratları ikna ediyor ve insan üzerinde organ nakli yapabilme iznini alıyor. bu arada öyle izin almak kolay değil, ne fırtınalar çıkıyor. cani diyenler, hokkabaz diyenler, bu iş günah diyenler gani. neyse zor bela eleştirileri atlatıp altı hastaya karaciğer nakli yapıyor. ama o zamanlar teknoloji geri, Thomas Starzl ne olup bittiğini anlayamadan altı hasta da ölüyor. eleştirenlere gün doğuyor tabii, vurdukça vuruyorlar. dava açıyorlar, ne tazminatlar; meslekten atılmasını istiyorlar.
    gel zaman git zaman, thomas starzl azimle çalışıyor ve 1967 yılında ilk başarılı karaciğer naklini gerçekleştiriyor. sonrasında başarının tesadüf olmadığı anlaşılıyor ve karaciğer nakli imkansız olmaktan çıkıyor. 1991 yılında emekli olana dek bizzat kendisi 2000 karaciğer nakline imza atıyor.

    Thomas Starzl'ın hikayesi esas bu noktadan sonra başlıyor:
    abd; bir zamanlar meslekten ihraç edilmesi düşünülen, sonraları tıp dünyasında devrim yapan bir adamdan özür diliyor. devletin tüm imkanını, her türlü çalışanını bu kimsenin emrine sunuyor. öyle ki Thomas Starzl abd başkanının sağlık danışmanlarından biri oluyor, yani abd başkanı bir telefon kadar uzağında; öyle ki her gittiği yerde cia tarafından korunuyor, en üst düzeyde ağırlanıyor. kendisi türkiye'ye de geliyor, sanki abd başkanı gelmiş gibi abd büyükelçisi resmi tören ile karşılıyor. ve daha da önemlisi; Pittsburgh'a gittiğinizde organ nakli merkezini göreceksiniz, başınızı kaldırdığınızda binanın üzerinde bu cerrahın ismi yazıyor.
    burada çıkarılacak ders şudur: abd, bir bilim adamına haksızlık ettiğini anladığında onu baştaçı ederek özür diliyor. bunu herkes görsün, başkaları da çalışsın onlar da bu imkanlara sahip olsun diye yapıyor. yani diyor ki "eğer bilim üreteceksen bütüm imkanları ayakların altına sererim."

    bir de mehmet haberal var...
    "tanır mısınız kendisini?" diye sormayacağım, çünkü biliyorum tanıyorsunuz. ben yine de anlatayım:

    mehmet haberal bir doktor, bir cerrah. ankara'da yaşıyor, mesleğini icra ediyordu.
    mehmet haberal, 1975 yılında -az önce anlattığım- Thomas Starzl'ın yanına gidiyor. tıp tarihindeki devrimlerin birine şahit olmak, ülkesine o devrimden parçalar götürebilmek için denver'a gidiyor. türkiye'ye döndüğünde hacettepe üniversitesi'nde ilk böbrek ve ilk karaciğer nakillerini gerçekleştiriyor. hatta iki gece ilk karaciğer nakli yaptığı hastanın yanında uyuyor, bunu duyan ihsan doğramacı bir gece kendisini ziyaret ediyor.
    mehmet haberal uluslararası düzeyde kitaplar yazıyor, türkiye'de organ naklini gerçekleştiren hekimler yetiştiriyor.

    mehmet haberal'ın hikayesi bu noktadan sonra başlıyor:
    gel zaman git zaman, türkiye cumhuriyeti devleti mehmet haberal'ı terör örgütüne üye olmak suçundan hapse atıyor. muz cumhuriyetinden hallice ülkenin cahil halkı memnun, oh olsun diyor. sonra bir siyasal partiden milletvekili oluyor, milletvekilliği bittikten sonra da doğrudan geldiği yere...
    şimdi attila ilhan'dan bir şiir okuyalım:

    "boynuna o yeşil fuları sarma çocuk
    gece trenlerine binme, kaybolursun
    sokaklarda mızıka çalma çocuk, vurulursun."
    5 ...
  17. 23.
  18. teker teker cevaplayayım;
    1. günlüklerin özden örnek'e ve mustafa balbay'a ait oldukları mahkemede kanıtlandı. kendileri de yalanlamıyorlar bunu.
    2. asit kuyularından çıkan kemik parçalarının hepsinin dna raporu açıklanmadı. açıklanınca öğreneceğiz. ayrıca bulunan bir mezarda kemik parçaları ile birlikte tişört te çıkmıştı. hangi hayvanın tişört giydigini bana yazarsanız sevinirim.
    3. tuncay güney'in hiçbir konuşmasına inanmayıp "bu ifadeleri işkence altında verdim" deyince inananlara bişey söyleyemiyorum.
    4. bulunan o silahların yerlerini gösteren krokinin kimlerin evinden çıktıgını söylememe gerek yok sanırım.
    5. dışarda ödül kazanmanın dokunulmazlık sağladıgını öğrenmiş oldum bu arada. öyleyse ülkemize en büyük ödülü, nobel edebiyat ödülünü kazandıran orhan pamuk'a neden vatan haini diyorsunuz?
    6. ermeni tasarısını kabul eden fransa ile bilimsel ilişkilerini kesmenin, fransızca derslerini kaldırma aptallığının da yapılmış olduğunu ve bununla övünüldüğünü öğrendim. ne mutlu bana. bunu yapan adama da bilim adamı diyorsunuz.
    7. ecevit'e yapılan darbenin baş aktörü bu kişi. tedavide kullandığı ilaçları bile açıklamayan bir başhekim bu zat. buna da mı iftira diyorsunuz?
    8. gün olur devran döner cümlesi tam olarak bugün tutuklananlara söylenmesi gereken cümledir. bana değil.
    11 ...
© 2025 uludağ sözlük