bu ülkeye birkaç beden büyük. her bünyenin kaldıramaması ve hak ettiği değeri görememesi gayet normal.
hem böyle daha iyi oluyor. hani sevdiğiniz bir diziyi, filmi, kitabı kimse keşfetmesin, popüler kültüre kurban edilmesin, kendi hayran kitlesi çapında ilerlesin istersiniz ya aynen öyle.
garip bi şey var ses tonunda ve bu da kendini bıktırmadan dinlenilir kılıyor. çok yaşa reyiz.
(bkz: kimse bilmez)
"bulut geçti, gözyaşları kaldı çimende
Gül rengi şarap içilmez mi böyle günde
Seher yeli, eser yırtar eteğini gülün
Güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün
Bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye
Kimse bilmez, kimse bilmez"
günlerdir dinlemekten kendimi alamadığım bir şarkısı vardır ki kimse bilmez ama ben çok iyi bilirim...
bulut gecti, gözyaşları kaldı çimende
gül rengi şarap içilmez mi böyle günde?
bugün bu çimen bizim, yarin kim bilir kim
gezecek, bizim topragin yeşilliğince