bu yıl içinde vizyona girmiş olan gölge'nin yönetmenidir ve filmiyle pek çok izleyicinin dikkatini çekmiştir. yok aslında çekmemiştir, bildiğim kadarıyla pek gişe yapmadı film. ama keşke yapsaydı, ne güzel olurdu. ha bir de;
(bkz: kimse bilmez)
(bkz: kimse bilmez)
"bulut geçti, gözyaşları kaldı çimende
Gül rengi şarap içilmez mi böyle günde
Seher yeli, eser yırtar eteğini gülün
Güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün
Bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye
Kimse bilmez, kimse bilmez"
vasat bir ressam, muzisyen, sinemaci. sanatin her dalinda faaliyet gostermeye cabaladigi icin belki de. halbu ki en iyi oldugu alanda cabalasaydi, turkiye halkina malolabilir, adina web siteleri bile kurulurdu.
yıllardır sessiz sedasız gelir gider... kimse bilmez ya da az kişi bilir... şarkıları elden ele dolaşır... harfleri, kelimeleri ağzında çiğnedikten sonra çıkarır gibi şarkı söyler... güzel de söyler... şarkıları bir başka güzeldir..
iplerin kopuşu 'ndan sonra yeni yapacağı albümünü merakla beklediğim adam. canı sıkılmayan adam!
albümleri;
1988 - Vapurlar/Blues
1995 - Cihangir'de Bir Gece
1998 - Yağmur
2002 - Odamda Yolculuk
2007 - iplerin Kopuşu...
edit: cihangir'de bir gece'yi de arşivime katınca diskografi tamamlanacak.
günlerdir dinlemekten kendimi alamadığım bir şarkısı vardır ki kimse bilmez ama ben çok iyi bilirim...
bulut gecti, gözyaşları kaldı çimende
gül rengi şarap içilmez mi böyle günde?
bugün bu çimen bizim, yarin kim bilir kim
gezecek, bizim topragin yeşilliğince
bu adamın sesini ne zaman duysam, hep özlediğim çocukluğum gelir aklıma. hayatımın en güzel günleri...
kent ozanları albümü yeni çıkmıştı o zaman. umay umay' ın, teoman' ın falan en güzel zamanları. küçücük dükkanımızda o kaset dönüp dururdu. ilk kez o zaman duydum mehmet güreli' nin sesini. çok garip bir duygu yaşatırdı bana, hala yaşatır;
' bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye? kimse bilmez. kimse bilmez... ' derken...