Barbie bebeği junior hayat kadını olarak nitelendirerek çoluğumuza çocuğumuza peşkeş çekilmesin diye ithalatını ve üretimini yasaklama tasarısı sunan mhp eski milletvekili.
hangi üniversite hatırlamıyorum ama yine sağ-sol karışmış birbirlerine girmişti ve kadir çelik'in objektif programı "üniversitelerimizde neler oluyor" diye bir program yapmıştı o üniversitenin salonunda. salonun oturma düzeni ise sol tarafta islamcılar, sağ tarafta ülkücüler ve ortada solcular olacak şekildeydi ülkücülerin bir kısmıda salonun üst kısmında ki balkondaydı. konuşmacılar ise bu 3 grubun öğrenci temsilcileriydi birde bu 3e girmeyen bir temsilci vardı ki o kendini işçi partisi temsilcisi diye tanıttı [yani ne sol, ne sağ, ne islam hiçbir şeyci kısaca].
konuşmacıların tam önünde ise son kavgada ele geçirildiği idda edilen satır, sopa, ninja kılıcı, döner bıçağı vardı [bir allahın kulu da polis ele geçiremedi siz nerden buldunuz bunları demedi]. temsilciler sırayla konuşuyor salondan alkışını alıyordu. solcuların temsilcisi olan umut halkların kardeşliği konulu konuşmasını yaparken en önde ülkücü sıralardan bir adam ayağa kalkarak susturun bu adamı diye bağırdı. işte ilk defa orda gördük amcayı eski istanbul ülkü ocakları bişeyimiş zaten bir sonraki seçimlerde de milletvekili oldu neyse. susturun bu adamı diye bağırdı ama umut susmadı devam etti konuşmasının biryerinde mozaik lafı geçince balkonda ki ülkücülerden biri ayağa kalkıp ne mozaiği ulan diye bağırdı, hem umut hem bu antimozaikçi, gür sesli, siyah uzun paltolu öğrenci olmadığı her halinden belli olan kişi sanki karşısında biri yokmuşçasına karşılıklı bağırıştılar.
halkların kardeşliği...sulanmış vatan toprağı...inanıyorum barış gelecek...size bırakmayız..
sonra ne mi oldu? konuşmayı yapan umut nişanlısıyla evine dönerken polis tarafından tutuklandı sebebi belli değildi uzun bir süre haber alınamadı. şimdi nerde kimse bilmiyor çünkü umut'un sesi o gün kesildi.
şimdi yeniden haberlere konu oldu mehmet gül gerçi bir seferde mahzun kırmızıgül pkklı mı? adlı haberde konuşmacı olmuş özür dilemişti konumuz bu değil dağıtmayayım. hakkında çete kurarak milletvekillerinden haraç istediği için [oysa en doğal hakkı bu bence] soruşturma açılmış. açıkçası çok şaşırmadım ülkücü mafya diye bir tabir var her ne kadar afişlerinde "ülkücüden mafya olmaz" diye yazsalarda ocağın gerçeklerinden biri bu sanırım. dokuz ışık doktorini ne zaman 10 ışık doktorini olacak ve ne zaman mafya 121 ocaklarda zorunlu ders olarak okutulacak merak ediyorum? bıyığını n şeklinde uzatan herkesin kendini bu sektöre atmasını kendine bunu doğal bir hak olarak görmesini, neden diye sorulduğunda "vatanımı seviyorum" diye yanıt vermesine alıştık.
ama artık s.kerim bu işin ızdırabını sabahtan akşama kadar çalışıyorum olmuyor bıktım. bıyıklarım çıkıyor siyah paltom var çok iri değilim ama vakta koydurdummu omuzlara iri gibiyimdir. gerekirse saçları kısaltırım, kendi siyah ayakkabımı kendim getiririm bende mafya olmak istiyorum. cv'mi isteyenlere atabilirim.
her ne kadar ülkücü bir babanın çocuğu olsam da kendisine bir türlü ısınamadığım insandı öldü gitti. ama üzüldüğüm nokta bir insana öldükten sonra niye bu kadar küfür edildiği. tamam yaptığı katliamlar affedilir gibi değil evet zamanında milletvekili olmamalıydı (gerçi resmen pkk ya destek verenlerin şu anda mecliste olmaları daha saçma ya neyse) ama seçildikten sonra yapılacak bir şey de yok. bunun yanında zamanın devrimci takılan insanlar da o kadar adam öldürdü ama maalesef solcu kesim budurumu memleketi kurtarmak amacıyla yaptığını iddia ediyorlar. şöyle düşünün evet siz acı çektiniz ama onlar sefa içinde yaşamadı sizin çektiğiniz acını belki de daha fazlasını çektiler o dönemde yaşamadığım için bilemiyorum. bugün biri çıkıp mesela deniz gezmişi asanların ellerine sağlık ülkeyi bölmeye çalışıyordu dese faşistlikle suçlanır ama sizin şu anda mehmet güle yaptığınız farksız ikisi de aynı bok.
neyse (bkz: allah rahmet eylesin)
eski milletvekili, ülkücü camia içinde en popüler insanlardan biri. ölümünden sonra kendisini sevmeyenlerin "faşistin tekiydi, hesap verme vakti geldi darısı diğer faşistlerin başına" mealinde söylemlerini görünce şaşırmama sebebiyet vermişdir. bu adam ortalık yerde geziniyordu kaçtığını, göçtüğünü duymadım hiç, madem bu kadar kin güdüyordunuz hesabı neden azraile bıraktınız. x devrimciyi öldüren keskin nişancı bilmemne örgütü tarafından infaz edilmişdir yazarken, kanını yerde koymayan intikamcı çocuklar olarak görmüştük sizi. ya karşısına çıkmaya dötünüz yemedi, ya da azraili devrimci listesine eklediniz onun aldığı canla intikam çığlığı atıyorsunuz.
Mensubu olduğu görüşün yüzeyselliğini ve şiddet yanlılığını ispatlayan, politika bilgisi ve genel kültürü ortada olan, sosyalistlere bok atmayı marifet sayan ama eleştiriciden çok içi boş laflar ve demagoji ile bazı kesimleri oyalanan sözde siyasetçi.
"keşke tarkan eşcinsel olmasaydı" diyen, sezen aksu için "gitsin ermenistan'da konser versin" diyen, "10 bin rum, 30 bin ermeni, 20 bin yahudi var diye 70 milyonluk ülkede mozaikten mi söz edilir" diyen, "nazım memleket mi, direnen son lenin heykeli" adında, zaman kitap'tan çıkan, nazım hikmet'in dünya şairi olmadığını, vatansever olmadığını savunan bir kitap yazan, mhp istanbul milletvekili.