böyle bir tarih bilimcisi ciddi manada bu ülkeye gelmeyecektir.
ordinaryüs ünvanına sahip ilk tarihçidir ülkemizde. yok herhalde şimdi de.
Türk milliyetçisidir aynı zamanda. Bu konuda da yazdığı yazılarla son derece örnek olmuştur.
soyu Osmanlının meşhur köprülü ailesine dayanır.
Böyle bir tarih bilimcisi, böyle bir Türkolog yoktur. Osmanlı'nın başka kavimden (moğol veyahut kıpçak) değil Oğuzların Kayısına dayandığını koşulsuz şartsız vesika ve delillerlede anlatarak avrupa'da ki bu yıpratma politikasını durdurmuştur. Osmanlı'nın Türklere önem vermediğini hatta küçümsediğini palavra eden güruhada yine belgelerle cevap vermiştir. tarihçi belgelerle konuşur.
bir gün bir edebiyat meclisinde bir üniversiteden mezun olmadığı için, kendisiyle dalga geçmek amacıyla;
- " fuad bey siz hangi üniversiteden mezundunuz? " sorusuna,
- " valla ben bir yerden mezun değilim, ama istanbul türkiyyat (türkoloji) benden mezun. " diyen edebiyat alanındaki bugün bile geçerliliği olan kaynakların yazarı.
"Fuad Köprülü daha doğrusu Köprülüzade Fuad diyelim, çünkü anlatacağım vakıa soyadı kanunundan önce olmuş bir şey. Köprülüzade Fuad, Arap harflerinin yerini Latin harflerinin alması fikrine muhalif bir zat imiş. Bu konuda da beyanları sözlü ve yazılı olarak varmış. Fakat bir gün kendisinin Sultanahmet'teki ikametgâhına Mustafa Kemal bizzat gitmiş. O akşam ne kadar konuştularsa konuşmuşlar. Ertesi sabah Köprülüzade Fuat, Latin alfabesi lehine bir yazı yazmış. Durumu bilen arkadaşları, ahbap çevresi müstehzi bir şekilde: "Ne oldu Fuad?" demişler.
O da cevaben: "Ben, Zeki Velidi Bey gibi kitaplarını kolay taşıyan birisi değilim" demiş. Ne demek bu? Zeki Velidi Togan Türkiye'yi terk etti. Neden terk etti? Çünkü bu şartlarda bu memlekette ilim yapılamaz. Nedir o şartlar? Türk Tarih Kurumu'nun -bugün hala ilk mekteplerde var mıdır bilmiyorum- bir göç haritası vardır. Türkler, Orta Asya'dan her tarafa yayılmışlar. Ben ilkokulda okurken bir harita vardı. Dünyanın yüzeyi sarı bir şeydi. Kırmızı oklar her yere gidiyordu. Bize çocukken böyle bir şey öğretmişlerdi. iç deniz varmış Orta Asya'da. Daha sonra o iç deniz kurumuş. Ondan sonra da herkes geçinmek için ortalığa dağılmış. Zeki Velidi Togan bunun böyle olmadığını biliyor. Ama Türk Tarih Kurumu bunu resmi tez olarak kabul etmiş. Jeolojik bilgi olarak da hiçbir kitapta böyle bir şey yok. Ama bizim yüksek bilginlerimize göre var. Orta Asya'daki iç deniz kurumuş. Millet de oraya buraya dağılmış. işte Zeki Velidi Togan, Türk Tarih Kurumu'nun böyle bir tezi resmi tez olarak kabul etmesi üzerine isviçre'ye gitmiş. Bu şartlarda, bu ülkede bilgi üretemem diye düşündüğü için.
Köprülüzade Fuad da diyor ki : "Ben kitaplarımı Zeki Velidi Bey gibi kolayca taşıyan birisi değilim."
ord. prof. dr. m. fuad koprulu, gibbons'un the foundation of the ottoman empire adli kitabindaki, osmanli imparatorlugu'nun kurulusu hakkinda ileri surmus oldugu ve yabanci tarihciler tarafindan kabul edilmis tezini gorunce cileden cikar, bir kitap yazar * ve gibbons'un tezini çürütür.