aforizmalarıyla ünlü, okunmadığı takdirde insanoğlunun yaşama amacını sorgulamasına neden olacak denli büyük ve eşsiz bir yazar. okuduğunuzda yeniden doğmuş hissine kapılmanız mümkün.
herhangibir yerde karşılaşıldığında okurlarına 'işte bu mehmet eroğlu cümlesidir' dedirten bir özgünlüğü vardır. kitaplarındaki kahramanlar ve olaylar birbirinin benzeri gibi görünmesine rağmen bütün kitaplarını okutacak kadar başarılı bir yazardır. en son eseri fay kırığı üçlemesinin ilk kitabı olan mehmet'in devamı henüz gelmemiştir, sabırsızlıkla beklenmektedir. okunasıdır, eli öpülesidir.
varoluşçuluk temasını çoğu kez işleyen, kitaplarında genellikle vicdan, umut, ölüm, yaşam, anlam gibi kavramlar hakimdir. politiktir ve politik olduğunu her kitabında üstüne basa basa gösterir; kendi okuyucularını yaratan bir yazardır mehmet eroğlu.
" hayat mutluluktan ibaretmiş, benimkisi mutsuzluğuma alışmaktan ibaret."
modern türk romanının en iyi kalemlerindendir.68 kuşağıdır ve romanlarının kahramanları genel olarak kendilerini sorgulayan "eski" solculardır. her romanında farklı bir biçem ve biçim denemiş ve hepsinde başarmıştır. düş kırgınları en vurucu romanıdır.
özellikle yarım kalan yürüyüş romanı mutlaka okunması gereken yazar. kitabın siyasi tarafı bir yana, insan psikolojsine ve özellikle kahramanlık olgusuna bakış açısı hayli değişiktir.
"yazar hiç olmazsa hayatının bir kısmını (bkz: golgotha)'da gaçirmiş olmalıdır"
"umudun iki güzel kızı vardır: 1.öfke 2.cesaret."
"bir yazar ancak hakkındaki övgülere de yergiler gibi aldırış etmediğinde olgunlaşmış sayılır"
"sanatçı herşeyden önce adaleti tutkularının tanrısı kılandır"
"gerçek yazarlar analarının rahminden değil kalemlerinin ucundan doğarlar. Bu yüzden hiçbie otoriteye, hiçbir politik sisteme bağımlı olmamalıdır."
"aydın olmanın birinci şartı muhalif olmaktır"
"sanatçı benliğinin kapılarını başka varlıkların acılarına açandır."
(bkz: Belleğin Kış Uykusu) nu bitirince hayatına bakıp evet yaptım,evet ben yaptım ve farkındayım istediğim acısız bir hayat değil acı olmadığında mutluluğun anlamı yitiyor anlaşılmıyor... denilen kitabın yazarı
mevcut veciz sözleri üzerine roman giydirdiği izlenimi veren yazar. kahramanların kusursuz raddede rasyonel olması da gerçekliği zedeler. ilk romanı ıssızlığın ortası'nda yakaladığı kıvam, yoğunlaşma adına diğer romanlarında adeta pelteleşmiştir. sosyolojik-tarihsel izleği pekiştirme adına zorlama tipler yaratmıştır. yine kadınları çok iyi anladığı yanılgısı romanlarındaki kadınları derinleştirememesinin müsebbibidir, iktidardan münezzeh erkek kahramanları olumsuzlama adına kadınlar serpiştirilmiştir hikayeye.
68'lilerin kişisel evrimi daha doğrusu yıllar sonraki seyirleri de eroğlu'nun romanlarından takip edilebilir. (çok mu abarttım? yine de iyidir mehmet eroğlu, düş kırgınlarını yazmadığını varsayıp sevelim sevdirelim.)
'az ama derin' bir okuyucu kitlesine sahiptir, kendi deyimiyle; okuyanların %90'ı bütün romanlarını okumuştur, okumaktadır, okuyacaktır. son romanı belleğin kış uykusu geçen ay çıktı yanılmıyorsam. milliyet roman ödülünü orhan pamuk denilen romancı ile paylaşmıştır.
kitaplarını okurken hikayenin icinde kayboldugunuz ama kitabı bitirdikten sonra da kolay kolay hayal dunyasından kurtulamadığınız yazar. kitaplarındaki karakterler sol goruslu oldugundan bazıları basta begenmiyebilir ama okunması siddetle tavsiye edilir...
ıssızlığın ortası'nda ile milliyet roman yarışmasında birincilik almış, kitaplarındaki karakterlerini çok sevdiğim yazar. ankara'yı anlatan kitaplarını daha bir çok seviyorum. mühendis yazarlar kervanındadır. bir dönemde siyasi suçtan hapis yatmıştır.
geç kalmis ölü, issizligin ortasinda, yarim kalan yuruyus, adini unutan adam, yürek sürgünü, yüz 1981, kusma kulubü, zamanin manzarasi kitaplarinin yazari..siki yonetim mahkemesinde yargilandi ve sekiz yila mahkum oldu..orhan kemalve madarali roman ödüllerini kazandi.