türkiye'nin en kötü futbol yorumcularından biridir. özellikle maç esnasında yaptığı yorumlar teknik bilgisinin az oluşunu gösterir. karşısındakinin feyzinden faydalanır.
Uğur Meleke ile birlikte son birkaç yıla damgasını vurmuş spor yazarı ve yorumcusu. Son derece mantıklı, tutarlı ve doyurucu yorumlar yapmaktadır. Benim gibi düşünen milyonlarca kişinin aklındakileri okuyup yazdığı yazısına ulaşmak için ;
--spoiler-- http://www.milliyet.com.t...&AuthorID=109&ver
--spoiler--
bir galatasaraylı olarak dünya üzerinde sevdiğim, keyif aldığım ender fenerbahçelilerdendir. muhtemel ortak noktalarımızdan biride hıncala gıcık olmamızdır diye düşünüyorum, ayrıca ercan efendiye verdiği ayarla gönlümü bir kez daha fethetmiştir.
bir yazı düşünün ki gerçekleri tüm çıplaklığıyla anlatsın. işte bu yazının sahibi mehmet demirkol.
yazarlıksa yazarlık, ayarsa ayar. hayatımda ilk defa bir spor yazarını okurken zevk aldım. sesimiz olmuştur kendileri.
işte o yazı: http://www.milliyet.com.t...spor&ArticleID=523096
tuncay şanlı ile queresmayı, ronaldo'yu karşılaştırabilecek kadar salak olmaktan "ben demiyorum 4-4-2 yazıyor" diyerek kurtulan sempatik, tiryaki *, yazar.
emre belözoglu' nun basın mensuplarına yaptığı hareket olayından sonra bazılarınca türk futbol tarihinin en güzel yazısını kaleme almış tarafsız(!) yazar.- göreceğiz -
fanatik gazetesi' nin bugunku haberinde desteklediği takımın yıldız oyuncusunun basın mensuplarına yaptığı el hareketi için bakalım ne diyecek?
yıllardır çizgisini hiç değiştirmemiş olmasına rağmen insanımızın bugünkü köşe yazısıyla nihayet anladığı kültürlü spor yazarı.
emre muhabbeti çıkmadan önce de bu adamı çok seven insanlar vardı. sebebi ise demirkol'un hiçbir zaman çizgisinden şaşmamış olup, eleştirileri güzel cümlelerin arkasına saklayıp direk hedefine göndermesidir kanımca.
günümüzde türkiye'de gerçekten tarafsız olmayı başarabilen, eleştiri kelimesinin anlamını bilen, yeri geldiğinde yüksek dozlu ayarı verebilen ve en önemlisi dokunulmaz olanlara kafa tutabilen çok az sayıda köşe yazarı var. mehmet demirkol bugünkü yazısında o dokunulmaz zırhın arkasında duran fatih terim'e ve fatih terim fabrikasından çıkma haşarı çocuk emre'ye öyle güzel bir ayar verdi ki tadına doyamadım açıkçası.
bardağın hem dolu hem de boş tarafından bakmayı bilmesi, olayları detaylarıyla inceleyip üzerine koyduğu kabataslak cümlelerle anlaşılabilir hale gelmesi ve ne olursa olsun doğru olduğuna inandığı bir şeyi sonuna kadar savunmasıdır bu adamda benim sevdiğim şeyler.
takım yazarı kimliği altında yöneticilerin ağzından yazan, bir takım hakkında atıp tutabilmek için dört gözle o takımın kaybetmesini ellerini ovuşturarak bekleyen bir adam asla olmamıştır. diyeceksiniz ki; ulan bu herif 90 dakika programına katıldığı zaman hep kavga çıkıyordu. çok normaldir, hıncal uluç sindiremediği adamın karşısında çirkefleşmiş, işi hakarete kadar götürmüş, en sonunda da bugün emre ve fatih terim'in cevaplarını aldıkları gibi ağır bir ayar sosuyla mehmet demirkol'un köşesinden cevabını almıştır. hararetli tartışmalar neden mi oluyordu? çünkü demirkol, haşmet babaoğlu gibi "evet hıncal abi, tabi hıncal abi" demediği için oluyordu.
tek olumsuz olarak gösterilebilecek yanı ise bazen ayarın dozajını kaçırmasıdır. ama normal gelmektedir zira bana çünkü kendisine o kadar sert saldırılarda bulunmuştur ki insanlar, demirkol için bu saldırıları savuşturacak başka bir yol kalmamıştır.
fatih terim dedi ya hani birkaç gün önce basın toplantısında "ders almam ders veririm" diye. esas ders almaya ihtiyacı olmayıp, ders vermesi gereken adamdır mehmet demirkol. bir kez daha helal olsun.
yazılarını çok uzun zamandan beri ilgiyle takip ettiğim, türkiye'De futboldan anlayan ve futbol bilgisi olan birkaç futbol yorumcusundan biri. bugünkü yazısıyla ahlaksızlara ve şark zihniyetli şehir kırolarına az bile giydirmiş, duygularımıza tercüman olmuştur.
türk futbol tarihinin en güzel yazısını kaleme almıştır.
helal olsun.
bu kadar mantıklı bir yazıyı, bu kadar ayarla süslemek ve akıcı bir anlatımla bize sunmak.
tek kelimeyle mükemmel.
ve efsane olacaktır.
düzenli olarak okuduğum tek futbol yazarıdır. gayet de başarıldır. iki kötü yanı vardır. birincisi çabuk sinirlenip cevap yazılarında kantarın topuzunu kaçırması. emre'ye bir iki bel altı çakması bundandır. hıncal uluç ile de benzer bir durum yaşamıştır. ikincisi teknik direktörmüş gibi yorumlar yapmasıdır. sonra hoca daha iyi bilir tabi filan falan demesi. basbaya tenknik direktöre akıl veriyorsun.
emre ve fatih terim ile ilgili söylediklerinin hepsi objektiftir. altına imzamı atarım. şimdi kendisini zor günler bekliyor. kolay değil türkiyede yetişmiş cahil futbolcu ve teknik direktörlerle uğraşmak.
bugünkü yazısıyla tam anlamıyla duygularımıza tercüman olmuş kişi, ayrıca hep böyle yazsın, cesur olsun, yürekli olsun, diğer satılık kalmelere ve skor yazarlarına benzemesin dediğimizdir, kendisini en kalbi duygularımla selamlamayı insanlık vazifesi olarak görüyorum...
yazisi ile ayarin alasini vermisitir tabi anlayana.
özellikle ''Ya maçı kaybetseydik ne olacaktı? Kime çekecekti o hareketi, koridorda Macar mı kovalayacaktı? Yoksa mixed zone'da muhabir mi dövecekti? Onu ingiltere'de buradakinden 5 kat fazla eleştiriyorlar. Yapabilecek mi oradaki basına aynı şeyi? Bekliyorum. Bir gün oynarsa görürüz herhalde.'' kismi ile.*
nedense yıllardır türk futbolunda bir türlü eleştirilemeyn kişileri ve yapıları alışkanlıkları açık sözlülükle eleştiren, fenerliyim demesine rağmen tüm takım taraftarları tarafından sevilen spor! yazarı.