eskinin özel yetkili, bugünün sıradan savcısı. özel yetkili mahkemelerin tabutuna son çiviyi çakan adam. her şerden bir hayır doğar derler. adamın açtığı (şike değil) aziz yıldırım davası, bizi "özel yetkili" denen hilkat garibesi bir oluşumdan kurtardı.
artık maça gidemeyeceğinden şikayetçi. yanlış düşünüyor. gs nin hangi maçına gitse, şahsına yarım saat tezahurat yapılır.
çocuğumun boynuna fenerbahçe fuları takamayacağım diye hayıflanıyor. gs store dan sarı-kırmızı fular alırsın olur biter.
davasında sadece cemaatten insanların değil, alevi ve ateist arkadaşlarının da yardımcı olduğunu söylüyor ve çamı burada deviriyor. kendisine polonya gettolarında güvenlik hizmeti sunanların da yahudiler olduğunu hatırlatıyorum.
kimin ateist kimin alevi olduğunu bilmesinin normal karşılandığı savcıdır. ülkemizdeki tüm şakirtlerin birbirleri ile "alevi misin, ateist misin, sünnetli misin, dinsiz misin" gibi sorular sorarak tanıştığını böylece anlamış olduk. birine memleketini sormak ile dini inancını sormayı aynı kefeye koyan embesiller de varmış demek. ulan bu ülkenin %90'ının yeni tanıdığı birine sorduğu ikinci sorudur "nerelisin" sorusu. tabi ki bilirsin adam rizeli mi, ankaralı mı. yaptığı açıklamalar samimiymiş. gün geldiğinde yeni terörle mücadele mahkemelerine yolunuz düşerse sırf düşündüğünüz, yazdığınız, birşeyler karaladığınız veya hiçbirşey yapmadığınız için o samimiyetinizle koyunlarına girer uyursunuz artık.
aynı davalarda kocaman yüreği olduğu için iktidarın tüm baskılarına rağmen hak ve adalet çerçevesinde yargılama yapmaya çalışan mahkeme başkanlarının nerelere sürüldüğünü araştırıp (bkz: köksal şengün)öğrenin bir önce ondan sonra kim yürekli, kim iktidar güdümlü gelin bir daha konuşalım.
istanbulda sokak ortasında polisler adam dövüp, salınır.
Milli kayakçımız ihmal sonucu ölür, bilirkişi raporu değiştirilir.
Biraz daha geri gidelim.
14 yaşındaki kıza 30 kişi tecavüz eder, çocuğun psikolojisi bozulmadı gerekçesiyle herkes beraat eder.
üzmeyen bir yazarımız reşit omyana bir kızı taciz eder, komplo denir
cüppeli bir yazarımız (mesleğini öyle belirtmişti) reşitleri sevdiği için içeri alınır.
Muhalefet olan gazeteciler 3 yıl, 4 yıldır içeride yatar. Suçlarının ne olduğu hala anlaşılamamıştır.
eski askerlerin hepsi yapamadıkları ama, içlerinden geçirdikleri iddia edilen suçlardan dolayı içeri alınır.
Böyle bir ortamda hukuka güven sadece lafta kalır. Zira güvenmiyorum dendiğinde bir şekilde içeride kalma süreleri otomatikman uzar.
Şimdi savcının konuşmasıyla yukarıdaki bilgileri örtüştürün. Sonra sağlam bir akılla mantık yürütün.
işnize gelen karar yanlış da olsa doğru kabul ederseniz, yarn öbür gün sizin de aynı şekilde acı çekmeniz olasıdır.