mehmet barlasın en son "başbakan bilmem nerde bilmem kaç yüz tane açılış yaptı" diyerek başbakınımızı(!) bile çileden çıkarttıktan sonraki muhtemel gönül alma faslı fotoğrafı. fotoğrafı ve sevgili barlasın(!) yüz ifadesini görünce sanki mehmet barlas şu cümleleri söylüyor gibiydi: "Ah be yavrucum olcak bunlar.Bazı şeyleri abartcaz tabi ki de halk senin hakkında 'Aman ne hayırlı,yararlı adam' diye düşünsün. Yoksa herşeyin ortaya çıkar."
mehmet barlas'ın bir yerlere gelmek için diğer bazı yazarlar gibi yalakalık yapmaya ihtiyacı olmadığından sadece bir samimiyet ifadesi olarak algılanması gereken durumdur.
aslında bu hüzünlü bir iktidar sevgisi hikayesidir.
bir o kadar da buruk..
mehmet, gazeteciliğe gönül vermesinin yanında, başbakanlık koltuğuna oturan herkese karşı ayrı bir sempatisi olan bir çocuktu.
öyle ki, taraflı gazeteci kimliğinden sıyrılamıyordu bu koltuk sevdalısı olanların sevdasıyla..
yanıp tutşuyordu adeta.
turgut özal'ın tonton yanaklarını doyasıya sıkmak, okşamak istemişti hep mehmet.
fakat yanaklarını doyasıya okşamadan mefta olmuştu turgut özal..
kötü bir hatıra olarak beynine kazınmıştı bu mehmet'in..
hatırladıkça içi yanıyordu ikitidara sevisini gösteremediği o günleri..
ve gün geldi, rte oturdu o koltuğa.
mehmet her iktidar kadar sevmişti onu da, çok sevmişti.
ama mehmet korkuyordu. çok korkuyordu. yanağını bile okşayıp iktidar sevgisini gösteremediği turgut özalsever günlerini hatırlıyordu hep..
rte'yi de tıpkı özal gibi sevemeden kaybetmekten koruyordu.
rte'nin kan şekeri olduğunu hatırlayıp daha da korkuyordu mehmet..
mehmet çok korkmaya başlamıştı onu kaybetmekten.
ve sevgisini göstermek istedi gözleri dolu dolu bir tebessümle...
ellerini yanağına götürüp okşadı rte'yi.
rte de bundan çok hoşlanmıştı. ananı da al git demediğine göre belli ki hoşlanmıştı.
onlar mutluydular..
eveeet çocuklar;
bu bir gazetecinin iktidar sevgisiydi..
art niyet aramayın adam seviyor yahu, iktidar olanı seviyor..
kime ne!?
hikayenin sonunda onlar erdi muradına, biz* çıkalım aradan..