özeti "askeri vesayetle, statükoyla canım pahasına mücadele ederken, asıl sorunu göremediğim için; 'demokrasiyi, hukuku, adaleti, getirecekler' diye destek verdiğim insanların gerçek yüzünü fark edemediğim için özür dilerim" olan mektup.
geçti bor'un pazarı baransu, o kurduğunuz kumpaslarla bu ülkenin ordusunun, temel değerlerinin içine ederken düşünecektin bunları.
"Darbe planını ve seminerini haber yapmak, tek başıma örgüt kurup yönetmek, kurduğum örgüte üye olmak suçlamasıyla 51 gündür tutukluyum. 'Sizi önümüze getiren irade tutuklanmanızı istiyor Mehmet Bey' diyen hukukçular başı öne eğik, gözlerime bakamadan tutuklama kararı verdi.
'Kır kapıyı, içeri gir, Baransuyu al, biz Meclis'te çoğunluğa sahibiz, yaptığını suç olmaktan çıkarırız' diyen zihniyet kararı çoktan vermişti çünkü.
Susmayacağımı, susturamayacaklarını biliyorlardı. Hücrede ve tek başımayım. Ülkemin çığırından çıkışını, hukuktan kopuşunu, anayasal düzenin yıkılışını ibretle izliyorum?...
Yıllarca askeri vesayetle, statükoyla verdiğim kıran kırana mücadelede vardığım sonuç bile değişti. Ölüm tehditleri arasında, korumalarla geçen son yıllarımda ailemi, çocuklarımı ve kendimi ihmal ettim. Sonunda hücremde anladım ki; Bu ülkenin en büyük sorunu askeri vesayet değilmiş. Biz değerlerimizi, dinimizi, ahlakımızı yitirmişiz. Bu büyük sorun karşısında askeri vesayetin, statükonun ne önemi var?
Askeri vesayetle, statükoyla canım pahasına mücadele ederken, asıl sorunu göremediğim için; 'demokrasiyi, hukuku, adaleti, getirecekler' diye destek verdiğim insanların gerçek yüzünü fark edemediğim için tüm kamuoyundan özür dilerim.
Bu ülke toptan bir özeleştiri yapmak zorunda? Kendi adıma 51 gündür tek başıma kaldığım hücremde özeleştiri yapıyorum. Kullandığım sert dil başta olmak üzere, dün anlayamadığım, empati kuramadığım kişilerle ve toplum kesimleriyle empati kuruyorum.
Bu özeleştiri ışığında, dün olduğu gibi yarın da haksızlık karşısında dimdik duracağım?
Bu satırlarımı zindandan kamuoyuna 51 günlük bir içe yolculuk olarak kabul edin. Tüm kamuoyuna saygılarımla.