ismini aldıgı Mehmete gereçkten dönmesini diledigim kişidir,fenerbahçeli ve milli futbolcumuzdur,sevilen bi kişiliktir,saha çıkarken haç çıkartmasını istemedigim bir futbolcudur.
yok ben bu adamın insanlığından salı akşamı psv maçında gösterdiği performanstan sonra iyiden iyiye şüphe ettim. hangi sağlıklı insan evladı rakip ceza sahası içinde penaltılık bir müdahaleye maruz kalacak kadar kaleye yaklaşıp, daha sonra kendi ceza sahasından kafa ile top çıkarır ve ilaveten rakip ceza sahası önünde bir verkaç yaptıktan sonra '' hassiktir o mu vurdu gene '' nidalarımız eşliğinde kendi defansından tehlike savuşturur.
hayır bunları neredeyse 2 dakikalık bir zaman dilimine sığdırması benim ruh halimi dengesizleştirip ambele eden. bu herif hollanda' da philips stadion ' da yardırırken o robinson'un cuma'sı sıfatta en ufak bir zorlanma belirtisi yok. sanırsın rıdvan abimin deyimi ile belgrad ormanında joking yapıyor . ben ise istanbul' da gömüldüğüm pufidik koltukta kıçımdan terleyip, son on dakikayı validemin sırtıma koyduğu havlu ile takip ediyorum.
seviyoruz kendisini hep böyle kal diye de didaktik bir uyarı ile bağlıyim entryi diyecem ama istikrarda var herifte o da içimizde kalıyor. neyse geriye diyecek tek şey kalıyor ;
rıdvan dilmen diyor ki; "aurelio defansın içine çok gömüşüyor, gerek yok, bizim gole ihtiyacımız var."
şimdi soruyorum, acaba aurelio stoperlere yakın oynamasa, köprü vazifesini yapsaydı kaç olurdu bu maç?
fatih terim, çift stoper oynatıyor ve ikisi de ağır adamlar - burada gökan ya da servet'ten birini kenarda oturtsa, onlara göre daha süratli olan beşiktaşlı ibrahim toraman'ı defansın göbeğinde oynatsa sonuç bu olmazdı.- hele gekas denen adamın yanında çok daha yavaş kalıyorlar.
aurelio bu kadar içe gömülmese çok daha farklı sonuçlar alabilirdik.
milliyetçilerin, faşistlerin, ırkçıların; spor müsabakalarına bile ''deve'' gibi bakabildiğini gördüğümüz başlıktır.
yok gökhan zan' mış, yok ibrahim üzülmez' miş, yok hasan şaş' mış...
illaki ırkçılık yapacaksanız, milli futbolcularımıza top tutmasını, topa nasıl vurulması gerektiğini, nasıl pozisyona girilmesi gerektiğini öğretirsiniz.
böylelikle elin brezilyalı' sı dediğin adamlar da bizim hödüklerin formasını kapmamış/kapamaz olur.
herifler bizi top diye oynasın, terim efendi kendi kendine triplere girip ucuz demeçlerle ona buna ders versin, milli futbolcularımızın aklı ziklerinin ucunda olsun, sonra da neydir efendim ''mehmet aurello milli takımda oynamasın''
siz siyasetten anlamadığınız gibi futboldan da anlamıyorsunuz beyler.
akıllı olun biraz.
bizi top diye oynayan yunanlılar, buna izin vermemek için gayret eden de ''türk'' futbolcular değil, mehmet aurello' dur.
''utanıyoruz'' diyemeseniz de, bizim görmediğimiz bir an evlerinizdeki aynaya bakın.
milletçe taze hadiselerle gaza gelip abartmayı çok sevdiğimizin son göstergesi ola futbolcu. bu maçta kötünün iyisi denilebilecek bir performans sergilemiş olması, "koçum benim, türk dediğin böyle olur, bütün takıma bedel" tadında yorumları hakettiği anlamına gelmiyor.
kendisine gösterilen bu coşku dolu, ani sempatiyi, bu akşam ki sinir harbinden sonra yapılan sövüp sayma işleminin akabinde oluşan rehavete bağlıyorum.
yarın ya da ertesi gün* oturup şu maçı yeniden izlesek, kendisinin pek de muhteşem işler yapmadığını, onun gösterdiği kadar çabayı, volkan'ın, hamit'in, emre'nin de gösterdiğini görebiliriz.
türklük değerlerini ayaklar altına almaya çalışan bazı art niyetli kişilerin kullandığını düşündüğüm futbolcudur. bu da onun suçu değil; türk olmayı, türkiye cumhuriyeti vatandaşlığı değerlerini, sadece istiklal marşını ezbere bilmek, el öpmek vb. günlük eylemleri yapmak gibi gösteren insancıklarındır.
konuyla ilgili (bkz: orhan pamuk un radikal editörü olması)
ricardinho'yu parça pinçik etmeye çalıştığında bile kızamadığım kedi mizaçlı uysal futbolcu.*
bugün de alkışlardan nasibini aldı.
(bkz: alkislanan aurelio)
taraftarlar tarafından diğer futbolcular ıslıklanırken, o'nun alkışlanması çok manidardı. yüreğiyle oynuyor türk olmasa da...
taraftarlar şehitlerimiz için, mehmetçik için maçın alınmasını istiyordu. bunun için yüreğini ortaya koyan tek kişi mehmet'ti. mehmetçik için mehmet gibi oynadı.
türk milli takımının en gayretli, en çalışkan ve en özverili ismi. yunanistan maçı esnasında seyirci tarafından alkışlanan tek isim olması çok güzeldi ama bu demek değildir ki milli formayı giyen diğer futbolcular yuhalansın. işte bu çok çirkin ve ayıp oldu.
ahmet çakarın dediği gibi brezilya milli takımının 850 kişilik yaz kampına dahi çağrılmayacağı gün gibi aşikarken gelip milli takımda ilk onbirde forma giyebilen şahıstır.
gol attıktan sonra gözlerinin içi içi gülen, çocuklar gibi sevinen, gözleri yeşile çalan, istiklal marşını ezberlemiş olan (ki mühim değil burada), oyun kuramayan defans kurgusna rağmen gerilerden gelip top taşımaya çalışan, yetmeyen bir de gol atan, sakatlanmaması gereken adam. öyle ya da böyle tarihe geçmiştir kendisi..
müslüman olduktan sonra, 'ben zaten küçükken sünnet oldum' diyen adamcağız. türk medyasını hemen kavramış aferin, yalnız soyadı sorunlu futbolcudur kendisi şöyleki;
bir kanal da izliyorum maçı mesela, mehmet ooorelyo diyor spiker, diğer kanalda ki spiker aaauuurello diyor hangisi doğrusu sanırım yalnızca kendi biliyor ve söylüyor.
son maçta top milli takımdayken olduğu yerde durmaktan, top olmayıncada geriye doğru koşmaktan başka bir şey yapmadığı ayyuka çıkmış oyuncu. gol attı amma gooal attııuuaa diyenler, adam üstüne gelen topu kontrol eder gibi oldu vurdu o kadar diyorum. resmen durmuştur maçta. durmanın ötesinde çakılmıştır.