dumur bir durumdur. şimdiye değin, özel yaşantısı ve programlarında bolca yaptığı belden aşağı,lümpen espriyle gündeme gelen ve kimi zaman çalıştığı tv kanallarından yarattığı skandallar sonrasında kovulan m.ali erbil'in birden keskin bir muhalifliğe soyunması anlaşılabilir bir şey değildir. Türkiye'de muhalefet boşluğu var diyenler haklı galiba.
istanbul deniz otobüslerini eleştirmekle başlayan bireysel muhalifliktir.
konu başlıkları;
- neden ido tv lerinde kanal 24 seyrettiriliyor?
- neden 12 dakika geç kalktık ve ak parti seçim otobüsü geldiğinde deniz otobüsü kalktı? demokrat partinin, cumhuriyet halk partisi nin otobüsü geç kalsaydı beklenirmiydi? hani bahsedilen demokrasi?
Yaptığı programlarda hükümete alttan alttan laf sokuşturmaları göz önünde bulundurulacak olursa, çok da şaşılmayacak ve yerinde yapılmış bir eylemdir. Çoğu insanın sesini çıkarmaya korktuğu şu günlerde, elini taşın altına koymaya cesaret edebilen nadir insanlardan olmuştur. Mehmet Ali Erbil'e sulu, cıvık demektense durup da bir düşünmeli, sürekli özel hayatıyla ve patavatsızlıklarıyla gündeme gelen bir insandan bu lafları duyduysak bir anormallik vardır bu işte diye..
50 sarışınını da alıp milletvekilliğine adaylığını koysa tam olacak muhaliflik örneğidir. hem bakarsın ido'da 24 saat çarkıfelek yayınlanır. miilet gözünü açmış olur.
burada önemli olan kime muhalefet edileceği değildir. eğer sizin bir dik duruşunuz, kendinize ait tutarlı bir söyleminiz yoksa o muhaliflik hiç bir işe yaramaz.