italyanca da bildiği söylenen kişinin yine bildiği söylenen ingilizcesini sergilemesidir.
italyancası nasıl ki?
katilleri medyatik sevgi yumakları olarak lanse eden medyamıza teşekkürler.
yakında disko kralında görmeyiz umarım.
gerci bu ingilizceyle epey komik olurdu.
bugün itibariyle basında yer alan -ya da şahsımın bugün gördüğü- 18 ocak tarihli ingilizce mektubunda görülüyor ki; 'there is no any trinity' cümlesini yazan adamın ingilizcesi. bunun bir benzeri için ingilizce bilmediği halde sırf moronluktan konferanslarda, seminerlerde bu dil ile konuşma yapmaya çalışan araştırma görevlileri, yar. doç'lar vb. geliyor akla. işte onlar da aynen böyle konuşurlar.
literatüre cezaevi aksanı olarak geçecek yeni bir aksana sahip ingilizce. cezaevinde bu kadar oluyordur efenim, mazur görelim. malum başbakanımız da 10 ay boyunca cezaevinde ingilizce eğitimi almıştır sonuç ortada.
fatih terim'le sabaha kadar sohbet etmesine yetecek ingilizcedir. ikisi dışında kimse de bir bok anlamaz. çünkü it is the football, that is the football. something happened everything is something happened. yu nov..
bir halk dusmani serefsizin ingilizcesi gibidir iste...
edit : bu entry'e verilen eksi oylar artilardan cok daha fazla.boyle bir adami hala savunabilenler var mi ya? Sadece bu alinti bile adamin ne isler cevirdigini belgeler :
"Sheraton Otelinin 23. katında bulunan, ağırlıklı olarak büyükelçiler, diplomatlar ve bakanların kaldığı süitin Ankara manzaralı olduğu öğrenildi. Sabah kahvaltısı dahil günlük fiyatı 440 euro + KDV olduğu belirtilen süitte geceyi geçiren Ağcanın, akşam yemeği için kıymalı pide, aşure ve sütlaç siparişi verdiği bildirildi. Avukatı Gökay Gültekin de, Ağcanın yarın bir basın toplantısı düzenleyeceğini açıkladı."
bu gün itibariyle tahliye olduktan sonra yaptığı kısa açıklamada duymuş olduğumuz ingilizcedir. yavaş konuşulması ve mehmet ali ağca nın deli mi akıllı mı olduğu ikilemini yansıtan ses tonuyla özdeşleşmiştir.