bunca yıldır edebiyatçı o kadar kitap yazdım şiir yazdım kitap okudum, Mehmet akif ersoy gibi bir adama tırt diyecekleri hiç aklıma gelmezdi senin boyun kaçta o adam tırt diyorsun boş insan.
yeni olmayan çakma solcu iddası.
hilalin bir taraflarına battığı , istiklalin rahatsız ettiği , "10 kıta şiir yazmış bir kere atatürk dememiş , bir kere laik dememiş" sığlığındaki kemoşcanlar tarafından yıllardır dile getirilmekte.
müsterih olun kardeşlerim , bu burjuva kemoşcanlarının eline hiçbir zaman istiklal marşına "dokunmaya cürret edebilecek" güç geçmeyecek.
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
beşeri aşk' a ait olmayan şiirleri insanlar tarafından anlaşılamayıp yaftalanan şairdir. şiirin sadece kafiye yada aruz ölçüsünden ibaret olduğunun düşünenler için geçerli söylemdir. Yaşadığı duygu yoğunluğunu anlamadan onu okuyan insanlara ne yazık ki mahkum olmuştur.
mehmet akif bildiğimiz anlamda şair değildir ve de öyle bir iddiası da yoktur zaten.onun şiiri manzume diye tabir edilen ve daha çok olaya şiirlerdir.özellikle Asım üzerinden birçok nasihat verir yol gözterir.ayrıca eserlerinde destan özelliği de görülür.
belki iyi bir şair değildir ama çok büyük bir edebiyatçıdır.
Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı?
Mahşerde mi bîçârelerin, yoksa felâhı!
Nûr istiyoruz... Sen bize yangın veriyorsun!
"Yandık" diyoruz... Boğmaya kan gönderiyorsun!
Esmezse eğer bir ezelî nefha, yakında,
Yâ Rab, o cehennemle bu tûfan arasında,
Toprak kesilip, kum kesilip Âlem-i islâm;
Hep fışkıracak yerlerin altındaki esnâm!
Bîzâr edecek, korkuyorum, Cedd-i Hüseyn'i,
En sonra, salîb ormanı görmek Harameyn'i!...
Bin üç yüz otuz beş senedir, arz-ı Hicaz'ın
Âteşli muhitindeki sûzişli niyâzın
Emvâci hurûş-âver olurken melekûta?
Sönsün de, ilâhi, şu yanan meş'al-i vahdet,
Teslis ile çöksün mü bütün âleme zulmet?
Üç yüz bu kadar milyonu canlandıran îman
Olsun mu beş on sersemin ilhâdına kurban?
Enfâs-ı habisiyle beş on rûh-u leimin,
Solsun mu o parlak yüzü Kur'an-ı Hakim'in?
islâm ayak altında sürünsün mü nihâyet?
Yâ Rab, bu ne hüsrandır, ilâhi, bu ne zillet?
Mazlûmu nedir ezmede, ezdirmede mânâ?
Zâlimleri adlin, hani öldürmedi hâlâ!
Câni geziyor dipdiri... Can vermede mâsûm!
Suç başkasınındır da niçin başkası muhkûm?
Lâ yüs'ele binlerce sual olmasa du kurbân;
insan bu muammalara dehşetle nigeh-bân!
Eyvâh! Beş on kâfirin îmanına kandık;
Bir uykuya daldık ki: cehennemde uyandık!
Mâdâm ki, ey adl-i ilâhi yakacaktın...
Yaksaydın a mel'unları... Tuttun bizi yaktın!
Küfrün o sefil elleri âyâtını sildi:
Binlerce cevâmi' yıkılıp hâke serildi!
Kalmışsa eğer bir iki mâbed, o da mürted:
Göğsündeki haç, küfrüne fetvâ-yı müeyyed!
Dul kaldı kadınlar, babasız kaldı çocuklar,
Bir giryede bin ailenin mâtemi çağlar!
En kanlı senâatle kovulmuş vatanından,
Milyonla hayâtın yüreğinden gidiyor kan!
islâm'ı elinden tutacak, kaldıracak yok...
Nâ-hak yere feryâd ediyor: âcize hak yok!
Yetmez mi musâb olduğumuz bunca devâhi?
Ağzım kurusun... Yok musun ey adl-i ilâhî!
en azından saygıyı hakeden şairdir. şiirlerini yargılayacak edebi bilgiye sahip olmadığımdan haddim değil iyi veya kötü demek, fakat bu ülkede bunca insanı manen birarada tutan değerlerden birisidir mehmet akif ve saygıyı hakediyor. salvador dali yahut picassonun resimlerinden bi bok anlamayan insanların sürrealizmi savunup ona saygı duyması gibi bişey belki bu yada nazım ın bazı şiirlerinin can sıkması gerçeği gibi belki.
mehmet akif ersoy eleştirilemez değildir tabi ki, eleştirin ama saygı seviyenizi koruyarak. şu anda saygı duyduğunuz onlarca kişiden daha fazla saygıyı hakettiği gerçeğini bilin.
yaşadığı dönemde ülkesi alev alev yanan bir şairdi mehmet akif. o yüzdendir ergenleri toz pembe hayallere sürükleyecek şiirler yazmadı. tıpkı mustafa kemal' in söylediği gibi; söz konusu vatan ise, gerisi teferruattır.
adamcağız çalışmış, çabalamış, milli mücadeleye katkı sunmuş, vatanın ve milletin selameti için kafa patlatmış, düşünür, edip, şair, eğitimci, yazar, alim ve entelektüel bir insandır, bütün bu emeklerden sonra kalksın birileri onun milyonda birini yapmayan veya yapamayanlar konuşsun, edep yahu demezler mi?
çanakkale savasında mısırda sürgündeyken yazdığı çanakkale şiirleri onun ne kadar büyük yazar olduğunu göstermiştir. görmediği bir savaşı kilometrelerce uzaktan yaşarmışcasına kalemiyle kağıda döken büyük usta kendini bilmezlerin diline düşücek adam olmadığından dikkate almayarak gülüyoruz.
(bkz: it ürür kervan yürür)
hayatında hiç aşk şiiri yazmamış ve devri düşünülecek olursa "safahat" gibi nadide bir esere vesile olmuş bir şairin değerinin idrak edilemediği gerçeğidir. evet, sevgilinizin ağzının suyunu akıtacak şiirler yazsaydı böylesine yüreklendirici, cesaret verici şiirler yerine, sanırım çok über, süper bir şair olurdu vesselam.
yazarının ne sıçmalasam da tepkisel ilgi toplasam dediği önermelerden bir incidir. ' vay bea her yazdığım muamma, her yazdığım olay' deyip motorunu soğutacaktır zira.
safahati okuyup beğenmemek hadi de şairine tırt diyebilmek normal bir durum değildir.
önermenin yazarı safahati okuyacağına olduğu gibi cildi makatından içeri soksaydı safahat hakkında daha fazla şey algılardı.
bir gün cemiyette m. akif ersoy' la dalga geçmek isteyen yeni yetme jonjon yazarlardan biri ' oo, üstadım bu ne hal!
maymuna dönmüşsünüz' der.
üstad da cevaben yüzünü duvara dönerek ' ne var bunda, bak şimdi de duvara döndüm' der.
şimdi bazı ilgi fukaralarının bu denli ucuzlaşabilmesi karşısında yüzümüzü gerçekten duvara dönmek istiyoruz.
shakespeare desek salyası akar, üstad' a tırt derken hiç yerinmiyor gevşek.
tek hakikat
Tek hakikat var, evet, bellediğim dünyada,
Elli, altmış sene gezdimse de, şaşkın şaşkın;
Hepimiz kendimizin, bağrı yanık, aşıkıyız
Sade ilanı çekilmez bu acayip aşkın
Hepsi de kafalarındaki olması gereken M.Akif'e laf söylendiği için direk eksiye basacak. şiirleri okumuş olduğundan filan değil; sadece ilkokuldan beri bir yobaz olarak yetiştiği için, ona öğretilenin tersi söylendiği için direk bilmeden atıp tutacak.
Kısacası, Mehmet Akif ersoy'un yazdığı tek şiiri bilen bir insan yorum yapmasın lan, sussun işte!
Dahası, madem Mehmet akif eleştiriliyor; ben de bir eleştiride bulunmak istiyorum: istiklal marşı'nın dinle ilgili kısmı hiç laik değil. Bu ezanlar ki yurdunun üstünde inleyecekmiş, dinin temeliymiş falan. LAn savaşmak için bile din sömürülüyor aq. Yaz adam gibi şiirine din bulaştırmadan işte! ölürdün sanki dini bulaştırmasan şu istiklal şiirine. Gerçi öldü zaten. *
herkesin görüşünün kendine saklanması gereken hadisedir. sen şair misin ki tırt diyebiliyorsun. ancak şiirlerini eleştirebilirsin bir yere kadar. öyle eleştirebilecek bir ehliyete sahip olduğunda anlarsın zaten.