abimizdir. son zamanlarda inanılmaz bir çıkış yakalamıştır. parçaları çok ağırdır,her bünye kaldıramaz. ülkücü hareketin en iyi şarkıcısıdır kanımca! ne olursa olsun dinlemenizi tavsiye ederim.
-türküz ölene kadar
-GABAR(şehitlerine)
en sağlam parçalarıdır. şiddetle tavsiye ediyorum.
şairdir.
aşkkıran isimli kitabından küçük bir alıntı;
"sahibini arayan şiir belki doğaldı büyü ve doğa içindi o an yaşandı tarih diye ve gelip çattık şimdi kendimize ve yalanımıza şiir diye inceldi çığlığımız kırdık kalbimizi daha kırın daha gidin daha öteye belki kırmızı gözlü kurbağaları da öldürmeye belki bir şeydi şiir, ve şeyleşti sayenizde o asuri geceydi kesinlikle aşk rengiydi ansızın çıkıverdim karıncanın önüne içimde kötü ruhlar etim / kemiğimde karanlıktım gece turuncu ar o meşe işgalci. indim kalbine karıncanın girdim içeriye yaktım yıktım küloldum belki bir şeydi aşk, ve şeyleşti sayenizde... "
yırtıl ipek alaşımlı yeşil bakışlı budha
kimseyle konuşmamak için kendisini dolduran bulmaca *
özellikle "yan çizdin" şarkısı mükemmel olan abimizdir.osman öztunç un "yan çizdim" şarkısıyla karıştırılmamalıdır.ülkücü camianın en iyi sanatçılarından birisidir.diğer güzel şarkıları;
*fakülte güzeli
*gabar şehitlerine
*türk üz ölene kadar
bedirhan gökçenin okuduğu, farkıda mısın adlı şiiri ya da yazıyı yaşan kişi. kitabı da aynı adı taşır. farkında mısın şöyle bir şeydir ki:
farkında mısın
Farkında mısın ?
Bize ait cümleler kurmaktan,
Ne kadar da aciz kaldık son günlerde,
Bırak,seni seviyorum demeyi,
Bir günaydını bile çok görür olduk birbirimize,
Tükenen,tükenen sevgimiz mi,
Yoksa,yoksa dilimiz mi varmıyor ?
Ne sen bana iyi misin,diyorsun,
Ne ben sana bir günaydın.
Bıçak açmıyor ağzımızı,farkında mısın ?
Yavan kelimelere başvurmamız sebepsiz değil,
Saçlarını bile taramıyorsun eskisi gibi,
Benimse içimden gelmiyor tıraş olmak,
Eskiden,daha zili çalmadan açardın kapıyı,
Kokunu ta aşağılardan duydum,derdin,
Özledim derdim,
Kısar gözlerini ya sen,ya sen,dedin,
Öylece sarılıp kalırdık kapı eşiğinde,
Of,off.
Kaç gecedir koltuğun bir kenarında uyuyup kalıyorum,
Romatizmalarım da öyle arttı ki üstelik,
Adeta kar yağıyor sol omzuma,
Sana ilaçlarımın yerini korkudan soramıyorum,
Ya cevap vermezsen,
Ya git kendin al dersen,
Korkuyorum işte,sevginin tükendiğini bilmekten korkuyorum.
Dün ilk defa kahvaltı etmişsin beni kaldırmadan,
ilk defa çayı dün,soğuk ve şekersiz içtim,
Kaç zamandır adımla seslenmiyorsun bana,
Adım ürkütüyor seni,
Sen ayrı odadan kalkıyorsun,
Ben ta uçtaki odadan
Bir suçlu gibi öne eğip başımızı
Öylece geçiyoruz birbirimizin yanından,
Bir tabloyu oluşturan iki unsur gibiyiz,
Senin vurdumduymazlığını,
Benim aksiliğim tamanlıyor,
Yok,yok bu böyle olmayacak,
Ya sen aç kıza telefon, ya ben,
Bu böyle olmayacak,
istersen oğlanları sen ara,seni onlar daha bir severler,
Kısaca,kısaca ya ben gideceğim,ya sen,
Belki de bir zaman ayrı kalırsak,
Kim bilir,belki de özleriz birbirimizi,
Bugünleri hiç düşünmeden;
O hoyrat,o pervasız harcadığımız
Aşkımıza nasıl muhtacım nasıl,bilemezsin,
Olsun bi müddet yemeği dışarıda yerim,
ilaçlarımı masanın üstüne geceden dizerim,
Parmağıma ip bağlarım falan,
Ya da istersen ben gideyim, gideyim de nereye ?
Of,off,
Galiba yaşlanmamalı insan,
Yoksa,yoksa suç erkek olmakta mı?
Ne yaparım bi başıma ben,
Yok,yok sen git kıza istersen.
Dün o filmi seyrederken ağladığını gördüm,
Sanma ki fark etmedim,
Sanki ikimizin son dönemi,
Ne kadar açığa vursak ta öfkemizi,
Gem vuramazsak da alışkanlıklarımıza,
Demek ki bazı şeylerin çok geç anlaşılıyormuş önemi,
Bir ara gözüm takıldı,saçlarına karışmış aklara,
Benim ise kış çoktan oturmuştu şu çökük şakaklara,
Hatırlar mısın?
ilk yemeğe çıktığımız günü?
Nasıl da elim ayağıma dolaşmıştı hani,
Hatırlar mısın?
Bu berbat halime bimecal kalırcasına güldüğünü,
Şimdi ise bak,yüreğimiz bimecal,
Dağbaşı yalnızlıklarına mahküm ettik birbirimizi,
Ne zaman biter bu suskunluğumuz,bilmem,
Ya, bir ölüm anı çığlılığıyla,,
Sahi,sahi ben ölürsem ağlar mısın?
Bana,bana hiç sorma,
Düşünmek bile acıtıyor içimi,
Cam kesiği ağrılara gark oluyorum,
Hem benim bildiğim galiba,
Galiba; önce erkekler ölür,
O zaman da sen kalacaksın yapayalnız,
Ne yapar ne edersin bu koca şehirde?
Kim getirir her sabah o çok sevdiğin fırın ekmeğini,
Kim sular bahçeyi,
Kim budar yediverenleri
Ve kim bırakır,
Sen daha uyanmadan yastığına en güzel gülleri?
Zor değil mi?
Yaşamın en zor tarafı işte,
Kolay değil alışkanlıklardan bir an için vazgeçmek,
Zaten,zaten benim tek alışkanlığım da sensin,
Yok,yok senden vazgeçemem,
Zaten benim bildiğim; ilk erkekler özür diler,
Daha bir yakışıyor gibi seni seviyorum demek erkeğe,
Yok,yok bu sabah kalkınca,
ilk işim sana sarılıp ve hiç yüksünmeden
Ve kırılganlığı bir yana atıp,
Seni seviyorum demeliyim,
Seni seviyorum,
Seni seviyorum,
Günaydın,günaydın,
Günaydın birtanem.