Bir Mehlika Sultan uğruna nice meçhullere yelken açtık. Ne sevdasıyla çöllere düştüğümüz Leyla'yı bulabildik ; ne de ayrıldığımız sahillere geri dönebildik.
yahya kemal beyatlı, mehlika sultan şiirinde hayal ögelerinde yer vermiştir. Şiirde mehlika sultan'dan yedi gence, kafdağı'ndan aynadaki gizli bir cihana kadar bütün söylemler hayal ögesidir. Şiir, aynı zamanda uygu ağırlıklıdır. Umut, bekleyiş, hüzün, kırgınlık, yılgınlık, umutsuzluk gibi duygular abartıya kaçılmadan lirik bir hava içinde verilmiştir.
insan alemde hayal ettiği müddetçe yaşar, anlayışı mehlika sultan şiirinde zaman teması olmuştur.
--spoiler--
“Mehlika Sultan’a Âşık Yedi Genç, birer çocuktu Genç Osmanlılar... yaramaz, serkeş. Mefhumlar ve müesseselerle oynuyorlardı. Mehlika Sultan’a aşık yedi gençtiler. Meçhulü arıyorlardı, meçhulü ve mutlakı. Sonunda hepsi uslandı. Kanatları yorgun, kalpleri yaralı yurda döndüler. Gurbet kocatmıştı genç şahinleri... gurbet ve tecrübeler.
--spoiler--
uyumadan önce içimden tekrar ettiğim masal. özellikle son günlerde nasıl seviyorum anlatamam.
aslında imgesel anlatımın altında çok da olağanüstü bir konu yok. birçok şekilde anlatılabilecek basit bir hayaller idealler uğraşlar meselesi duruyor. başka biri yazsa çok da etkileyici olmazdı diye düşünüyorum. şu "çıkrığı yok bir kuyu" tamlamasındaki dil sapması özellikle yapılan bu yanlışlık bile çok hoş. yahya kemal ne büyüksün be. birileri de yahya kemal i abartsın artık.