malum sol frame megan fox denen zilli yüzünden yerle yeksan olmuş halde. ben "güzeldi, çirkindi" kısmını es geçiyorum. benim kafa şeyde kaldı; kimse de bahsetmemiş okuduklarımdan anladığım kadarıyla ama beyazıt öztürk wilma elles'e "senin zaten anadilin ingilizce, kendin tanışıp konuş istersen megan fox ile" dedi. wilma ablamız da başladı anlatmaya:
+ "hi megan, i'm wilma. i'm an actriss and playing at a tv series that called öyle bir geçer zaman ki." dedi.*
benim gördüğüm kadarıyla orada bir abukluk oldu zira tercüman çevirmeye başladı. megan fox afalladı çünkü o birincisi cümlenin yapısını hemen algılayamadı. "ingilizce başlayıp sonu türkçe mi gidiyor n'oluyor? ikincisi " bir ingilizin konuştuklarını benim tercüman neden bana tercüme ediyor?" der gibi anlamsızca bakıyordu.
ben iddia ediyorum ki o malak megan, ingilizceydi türkçeydi derken, wilma ablamızın cümlesinin sonundaki "öyle bir geçer zaman ki" nin sonunu o an "monkey" diye algıladı. "maymunlu şempanzeli dizide bu kadının ne işi var?" derken error verdi, tercümanın çevirisinden sonra tepki de vermedi dikkat ederseniz çünkü kafa beton oldu o arada.
canım beyaz , eli ayağına dolaştı soru soramadı kadıncağıza.. megan hakkında bilmediklerinimizi öğrendik. her yeri estetikmiş bu ne arkadaş ya .25 yaşında olduğunu söyleyince donakaldı ;başta beyaz olmak üzere tüm konuklar.kadın çökmüş yaşına göre ,18 inde evlenmiş ondan olsa gerek.