Medyanın halkın gerçek gündemden uzaklaşmasını sağlayan faaliyetlerdir.
ülkemiz önemli bir süreçten geçiyor bu günlerde. seçimler yaklaşıyor malumunuz. nükleer santral yapımı gündemde, libya'ya gökten bomba yağdırılmakta, benzin 4 tl'yi geçmiş bulunmakta, bakanlarımız cibiliyetsiz açıklamalar yapıyorlar... daha birçok madde sayabilirdim ama ilk aklıma bunlar geldi açıkçası. dünya gündeminden de birçok şey var. laf lafı açtıkça açacağından burada kesiyorum örneklerimi. yurdumuzda ve dünyada önemli gelişmeler olurken bizim de bu konuları yakından takip etmemiz, gündemden habersiz olmamamız gerekiyor haliyle. peki öyle mi? bence kesinlikle değil. sebebi de tek kelime, medya!
medyanın halkı etkilemek için elinde bir çok araç var. medyanın da bildiğiniz gibi ayrı kolları var halkı en çok etkileyeni de görsel medya. o ufacık dikdörtgen kare nasıl yiyor beynimizi? dünyada ve ülkemizde olan gelişmeleri bu kutu sayesinde kaçırıyoruz. kültürlü kendini bilen bir insanın aslında baş düşmanı televizyon dizileri olmalı. televizyon bizim dışına çıkamadığımız dört duvarımız. baş aktörü de diziler. kurtlar vadisi'nde çakır karakterine cenaze töreni bile yapıldı, helvası yendi, öyle de hissiyatlı bir toplumuz hani. 142 sayfalık yaprak dökümü eserine 5 -6 sezon dizi yapıldı(tam sayısı aklımda değil, izlemiyordum çünkü). biz de bunu koyun gibi izledik. kurtlar vadisi dizisinde millet birbirini vurup durdu, ona da aval aval baktık. perşembe'yi iple çekenleriniz vardır muhakkak saklanmaya lüzum yok. büyüyünce polat alemdar olmak isteyen çocuk sayımız oldukça arttı. eskiden biz doktor, mühendis en uçuğumuz da astronot olmak isterdik, şimdi yeni moda polat alemdar. lise dizilerinde eşek kadar insanları çıkardılar önümüze lise öğrencisi diye. emre altuğ bile lise öğrencisi olmuştu ben küçükken. liseye geçince baktık ki lise aslında televizyondaki gibi bir şey değil. hayallerimiz yıkık şehrimiz virane. alışkanlıklar nasıl yok olmazsa medyanın da bu dizi huyu yok olmadı ve dizi süreci tam gaz devam etti. ezel dizisinde adam öldürenleri sevdik, sevdalandık.(kızlarımızın rol modeli umarım eyşan karakteri olmaz bunu da ekleyeyim dedim.)sözüm ona aklı başında çok az dizi yapıldı. ben dizi yapılmasın demiyorum ama en azından adam gibi konular seçsinler. çanakkale zaferinin dizisi yapılabilir mesela, yapmayın demiyoruz ki?darbe dönemlerini anlatan ve içinde mümkünse aşk olmayan bir dizi yapılsın, inanın ilk ben izlerim. tabi bu diziler süre giderken dünya ve ülke gündemi boş durmuyordu. amerika dünya haritasında red alert oyununu oynuyor,(red alert strateji oyunu olup, dünya hakimiyeti sağlamaya çalışmak amaçtır.)türkiye ab'ye girebilmeye çalışıyordu ama biz dizilerle meşgul olduğumuzdan bunları pek göremedik. anayasamız değiştiriliyordu, biz yerimizden kalkıp kanal değiştirmeye üşenirken. diziler gözlerimizi perdeledi, göremedik.
diziler bize yetiyordu aslında, fazlasına gerek yoktu. ama ne hikmetse gökten bir ışık hüzmesi düştü ve nihat doğan isimli zat-ı muhterem gündemimize geldi. Vay bize vaylar bize!
sanal gündemler yaratıp bizi sürekli meşgul eden yüce medyamıza teşekkürlerimi sunuyorum (!)
bir zamanlar mehmet ali erbil denen herif için sırf gundemı mesgul etsın dıye devletın belırlı kesımlerınden cıddı paralar aldıgına daır haberler gormustum.. nıtekım gayette basarılıydı o konularda.. ne zaman ulkeyı sarscak bıseyler yaşansa hemen devreye gırer allem eder kallem eder butun ılgıyı uzerıne cekmeyı basarırdı.. güzel ulkemde akpnin iktıdfar olmasıyla beraber baslayan skandalların örtbas edılmesı ıcınde muhakkak ıkıncı bır mehmet alı erbıle ıhtıyac vardı ve nıhat dogan beyfendısıde ıyı iş çıkarıyo..
neysekı eskıye nazaran ınternet kullanımı daha yaygın. bu sayede televızyona mahkum olmaktan,sadece tepedekılerın bılmemızı ıstedıklerını bılmek zorunda kalmaktan kurtulduk..
ınternetın ne sekılde kullanıldıgıda tartısılır tabı o ayrı konu..
emperyalistlere ve onların işbirlikçilerine hizmet eden toplum mühendisliğinin en önemli ayağı olan medyanın uyutma, güdüme hazır sürü haline getirme, düşünen,sorgulayan bireyi yok etme amaçlı icraatıdır.
