medyanın tekelleşmesi

    1.
  1. bir ülkenin başına gelebilecek en büyük felaketlerdendir. hele bu tekelleşmiş medyanın patronu hükümete hoş görünmek, ondan büyük ihaleler koparmak için yazarlarının eline, diline kelepçe vurmaya başlarsa, hükümetin kontrolden çıkmış hiçbir icraatını kontrol edemezsiniz. ülkenin en etkili köşe yazarını, rekabet ortamı olan bir medyada işten atmak göt ister, çünkü yarın diğer gazetelerden birine geçerek tirajını tavan yaptırır, ama günümüzde ülkemizde, hükümet aleyhine yazmaya cesareti olacak kadar onuru olan adamlar yarınını düşünmek zorundadır. bir ülkede satın alınamayan, bağımsızlık en büyük onuru olanlar köşe yazarları ve medya olmalıdır ama ülkemde maalesef tren raydan çıkmıştır.
    4 ...
  2. 11.
  3. günümüzde artık medyanın gücü değil de, güçlerin medyası oldugunun kanıtıdır.
    zira görüyoruz ki 15 kanaldan 12sine sahip olan topluluk, hakkıyla yerine getirdi icraatlerini. her seyini ugruna boş yere vermedi tabii ki borçlarını da bir guzel kapattı bu sayede.
    topluluk yanlış bir kelime ama. satılmış medya diyerek daha güzel bir tanımlama yapılabilir.
    en son sabah gazetesi'nin de satılma olayından sonra sanırım bu gazetenin el işi- örgü dergilerinde bile recep tayyip erdoğan örgülü kazaklar göreceğiz. öyle bir tekelleşme. elleşme.
    4 ...
  4. 10.
  5. italya'da, fransa'da ve en son da ülkemizde gerçekleşmekte olan özellikle haber bültenlerinin izlenmemesine yol açan durum. tüm haberler yanlı olarak verilir, gerçekler saklanır, insanların beyinleri sınırlı düşünsün istenir ki gerçekleri kimse göremesin.
    3 ...
  6. 8.
  7. eğitim düzeyi düşük, televizyonda gördüğüne inanmak zorunda olan vatandaşların baskın olduğu ülkede var edildiğinde ülkenin başına her türlü çorabı ördürebilecek hadisedir.
    2 ...
  8. 12.
  9. yeni birşey olmayan çoooookk eski şey. hatta;

    uyanda balığa gidelim
    1 ...
  10. 4.
  11. 13.
  12. ülke satılırken, özelleştirme adı altında gelir kaynaklarımız bir bir tükenirken pek de önemli olmayan hadisedir.
    2 ...
  13. 2.
  14. olmasına ramak kalmıştır. çok az kaldı.*
    1 ...
  15. 15.
  16. bir kişinin ya da bir grubun bir ülkede birkaç gazeteyi ve dergiyi, televizyon ve radyo istasyonlarını ele geçirmesi olarak tanımlanabilecek hadise.
    bu durumu türkiye'de ele alacak olursak elbette ki hiç kuşkusuz akla ilk gelen isim aydın doğan'dır.
    ve hiç kuşkusuz tekelleşmeyle ilgili söylenebilecek her şeyi kendisi için de söyleyememiz yanlış olmaz. şöyle ki;
    bu adam sayesinde özgür iletişim denen şey ne yazık ki kalmamıştır. bu adam sayesinde düşünce çoğulluğu denen şey yoktur. bu adam sayesinde altında çalışan elemanları bir tek politikanın düşüncelerine uygun haberler yapmak ve yayımlamak/yayınlamak durumundadır.
    tekelleşme ile basın ve irade özgürlüğü sınırlandırılmıştır. dolayısıyla sektördeki işsizlik artmıştır.
    tekelleşen kitle iletişim sahipleri ki bu durumda akla gelen yine ilk aydın doğan'dır; basında yer edinmiş güçlü kalemleri yüksek ücretlerle kendi kuruluşlarına transfer ederek bağımsız kalemleri kırma amacındadırlar.

    artık çok kanallılık demek çok seslilik demek değil, tek seslilik demek olmuştur ne yazık ki. ve ne yazık ki medya tekelleşir, beyinler kilitlenir.
    0 ...
  17. 16.
  18. anayasaya aykırı durum. ama ülkemizde medya doğan, doğuş, ciner gibi 3-4 kişinin elinde.
    geri kalan kanallarsa kapanmaya mahkum.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük