kesinlikle bu adamın cok kuvvetli oldugunu ve cok kaliteli oldudugunu an itibariyle yapacagi protestoyla kanıtladığı programdır.
-tesekkürler okan.
tamam resmen ayara sebep oldun ama aferin yine de o sözleri söylemek de yürek ister.
programın tamamını izledim ve size laflar hazırladım.
şaka lan ece vahapoğluna gülüyorum sadece. 8 dil bildiğini iddia ediyor ama ben türkçe bildiğinden bile şüphe ediyorum. olum fıkra mı lan bu " ah sorunca aklıma gelmedi ki" diyorsun. mal mısın lan. bilmem kaç tane kitap çıkartmış.keşke o şair gibi kendi okusaymış kitaplarını. lan olum kim alır dünden sonra kitaplarını senin. belli ki babanın parasıyla gelmişin bugünlere yoksa sen nasıl kitap çıkaracan bilmem kaç tane. her yüğidin harcımı hocu?...
hakkı devrimin, okanı aratmayacak iğneli laflarıyla geçmiştir, o sevimli ihtiyar gitmiş yerine mendebur bir adam gelmiş, hakkı devrim sonradan gelen bu sevgi selini taşıyamamıştır ve her geçen gün bir sevenini kaybetmektedir.
bu gece dışardan gelinip sonuna yetişildiğinde bir anda gürgen öz'ün eski makina görüntüleriyle karşılaşılınca ''lan acaba adam öldü de onu mu anıyorlar'' diye düşündürmüş program.
görüntülerin youtube'a düşmesiyle yarılmalara sebebiyet vermiş bölüme imza atan program. okan'ın genel kültür sorularından biri de karpuz kabuğundan gemiler yapmak filminin yönetmeniydi, bu soruya bir tek gürgen öz cevap verdi. hakkı abiden hiç beklemezdim o dahi kimdi diye yanındakilere soruyor. yine okan bayülgen:
haydar dümen köşesindeki fotoğrafta elinde bir ... tutarken görülmektedir.
vj bülent: hıyar filan mı..
akabinde tüm stüdyo dağılır. birde vj bülent ile hakkı devrim arasındaki şu çekişme gözlerden kaçmamıştır. hakkı devrim vj bülent'in şapkasına kafayı takarak:
- ben senin tarikatını biliyordum da şapka değişik onu anlamaya çalışıyorum..
stüdyoda gülüşmeler...
vj bülent: - bende sizin yazılarınızdan hangi tarikata ne kadar sıcak baktığınızı biliyorum.
hakkı devrim'in o an ki surat ifadesi morarıyordu...
asi adamımız okan bayülgen'in iyice uysallaştığını tekrar gördük dün gece, kedi babası kıvamına gelmesine az kalmış fakat bayülgen'in gürgen öz'e karşı tavrı hoşuma gitmedi değil; yanaklarını sıkıp afacan çocuk muamelesi yapmadı* gürgen öz'e sen olmuşsun imajı verdi.
programa telefon ile katılan, gazete ilanı veren kişilerin sesleri de gökhan yıkılkan'ın sesine çok benziyor diye düşünürken iş abartılıp yarasaların sağılmasından bahsedilince "bu insan gerçek olamaz" dedim.
okan bayülgen kitabı eline alıp bilmem kaç dil bilen anonsu yapınca, yazar hatun'un mimikleri 'yarrağı yedik' diye bağırışıyordu.işte o an programın doruk noktasıydı.Okan'da bu malzeme için hatunu programa çıkarmış olacak ki inatla dil konusunda kadının üzerine gitti.Ve ikinci dil faciası ortaya çıktı.Foyası ortaya çıkmış yetmezmiş gibi Avrupa yakasında cesur olarak tanıdığımız arkadaşımız'la ispanyolca'da to yoktur.O ingilizce'dir diye makattan tespitlerle polemiğe girmiştir.Her ne kadar o yazar hatun'un bugün yataktan kalktıktan sonraki haline,bu olay yüzünden ileride yaşayacaklarına vs.üzülsek de yine de haketmiştir.Hani bilmiyorsan daha ne polemiğe giriyorsun.Düştüğü rezil durum yetmezmiş gibi Okan'ın seyirciler arasından sahneye davet ettiği kitap okumayan birine kibirli şekilde 'benim kitabım film olcaaak artık sıkıntı yaşamazsın' demesi ile televizyona kafa atmamak için evdekiler zorla tuttu beni.Velhasıl kelam iyi güzel bir programdı.
Dünkü programla ilgili naçizane eleştrim.Okan Bayülgen'in kitaplarla ilgili beyin sineması* ve kelime okuma * gibi herkesin farkında olduğu bir konuyu gereksiz şekilde uzatması programın kopuşuna vesile oldu.Her zaman ki gibi daha çalışılmış ve kıvrak zekânın ürünü tespitler beklerken bu tespitin yapılıp gereksiz şekilde uzatılması eminim ben gibi bir çok seyirciye zapping yapmaya zorlamıştır.
gürgen öz ün geri dönmesi gerektiğini okan ın da anladığını umduğum programdır. makine programından gürgen in oynadığı skeçlerden bir demet sunuldu eskilerin yerinin asla dolmadığı anlaşıldı. gülmeyi özlemişiz.
akşamki gürgen öz'lü nostaljik skeçleriyle gürgen'i özletmiş program.
ayrıca vj bülent esprileriyle herkesten fazla yarmıştır sağolsun, okan sık sık çağırsın programına, nasılsa vj lik de yapmayacakmış bir süre. ama en çok da ece vahapoğlu'nun yaşadığı tercüme krizinde eğlendik, ece de sağolsun. her ne kadar istemeyerek de olmuş olsa.
gökhan yıkılkan'ın tuttuğu programdır. beri yandan dün akşamki program ilginçti. şöyle ki; eski makina skeçlerinin adamı gürgen öz, yeni skeçlerin adamı gökhan yıkılkan ile aynı masadaydı.
okan, gökhan yıkılkan'a programda yer vererek gürgen'e ''sen gittin ama bak biz her zaman senin gibi adamlar buluruz'' mesajımı vermek istedi bilinmez ama gökhan ve esprilerinin tuttuğu bir gerçek. her hafta çağır sevgili okan.
düşman kazanmaya başlayan program. teletabilerin üstü kapalı olarak okan bayülgen'in insomnia probleminden, sigara tiryakiliğinden ve içki içmesinden dem vurup impotans gibi belaltı bir konuya selam çakmaları açık savaş sebebidir. ha bi de serdar sever tafya varki onlar zaten allahlık şimdiden kolay gelsin uykusuz adam.
okan bayülgen'in gene 4,5 dil biliyorum diyen bi tane havalı sunucu parçasını nasıl rezil ettiğini içimizin yağları eriyerek izlediğimiz program olmuştur. bravo okan, seviyoruz seni. nasılsın,napıyosun diye 2,3 kelime öğreniyorlar, sonra çıkıp ''ben 4,5 biliyoruuoom taaamm mı??'' diye yırtınıyolar, ahanda böyle lakkadanak oturursunuz.
evlere şenlik konuklar, evlere şenlik telefon bağlantıları. yıkılıyoruz bu gece... gürgen öz bildiğin mal'a bağlamış* durumda, yarım yarım yarılıyoruz ekran başında.
okan'ın programın başlarında da dediği gibi, bu yüzden bu ülkede yaşamayı seviyorum.