diğer isimleri dracunculus medinensis (medine küçük dragonu) , guinea worm (gine solucanı), olan tehlikeli bir nematod (yuvarlak solucan). afrika, orta doğu, iran, pakistan ve hindistan'da görülür. su kaynaklarının azaldığı ve ara konak cyclops'ların (küçük kabuklu bir arthropod türü) sarnıç veya göletlerde arttığı yaz aylarında bulaşma olur. https://galeri.uludagsozluk.com/r/119379/+
oldukça uzundur solucanımız (1 buçuk metre), erkekleri fedakardır çiftleştikten sonra ölür, uzunluğu bir metreyi bulan dişiler (kadınlardan korkulur) larva doğurur. insan açık yaralarından (ülser) sulara bırakılan larvalar suda hareket ederek ara konakları olan cyclops' lara ulaşarak 2 hafta içinde tehlikeli forma kavuşurlar. insana bulaş içinde cyclops (onun içinde de larva tabi) bulunan suların içilmesiyle olur. insan vücudunda yaklaşık 1 yıl içinde bağırsaklardan deri altına göç eder ve burada erişkin hale gelir.
bizim dişi kurt rahat durmaz deri altında ve deriyi deler; çünkü yumurtalarını etrafa saçmak ister. küçük başlı bir ülser oluşur tabi altında metrelerce uzunluktaki solucan vardır ve apse yapmıştır. daha çok vücudun açık yerlerinde oluşur (ayak bileği sırtı özeliikle) bu ülserler. bazende eklem boşluklarına geçer işte ozaman ağrıdan duramaz insan yerinde. evrimsel olarak suyla temes etme olasılığı en yüksek olan bölgelere (bacak, ayak) yerleşmeyi öğrenmişlerdir bu parazitler fakat bazen yollarını şaşıranlar gözlerden bile çıkabilmektedir.
antibiyotikler işe yaramaz hatta daha da kızdırabilir, normalde cerrahi operasyonla çıkarmak gerekir ama eğer bu imkan bulunmuyorsa ; (ki bu hastalığa yakalanan kişiler daha çok bu tip ortamlarda yaşar) küçük bir çubuk parçasına solucanımızın (benimsedik solucanı) yakaldığımız başını hafifçe bu çubuğa sararız (kuyu çıkrığı misali) . yavaş bir şekilde kademe kademe çeviririz ama zorlamadan kurt geldikçe. bu işlem genelde 3-4 hafta sürer çünkü günde sadece 4-5 cm lik kısmı çıkar. solucanı çok zorlarsak kopar ve vücudundaki zehirli maddeler insanı ölüme kadar götürür. eğer solucan ömrünü tamamlayıp insan içinde ölürse (kopmadan) kalsiyum çöker üzerine ve taşlaşır.
bu hastalığın tanımına M.Ö. 1500 yıllarına ait ebers papiruslarında rastlanmıştır. (içinden kurt gelen ve bacaklarda oluşan şişlikler den bahsetmekte papirüste. ayrıca o dönemlerden kalma bir mumyada (mısırlı bir kadın) taşlaşmış bir şekilde bu solucan bulunmuştur. (incilde de bahsedildiği öne sürülür : bölüm 21:4-9 'da çubuğa sarılan tunç yılan meselesi.) M.Ö. 7. yüzyıla ait asur kayıtlarında kral asurbanipal'ın bu hastalığa yakalandığına dair açık referanslar vardır, daha sonra 10. ve 11. yüzyıllara ait romalı ve yunan hekimlerin bu hastalıktan bahsettikleri görülür. daha sonra 1674 lü yıllarda asya ve afrikadan gelen gezginler bahsetmiştir. https://galeri.uludagsozluk.com/r/119381/+
9. yüzyılda persli doktorları dracunculus medinensis tedavisi yaparken gösteren figür.
nihayet rus alekei pavlovitch fedchenko 1870 yılında; hint bakteriyolog dyneshvar atmaran turkhud ise 1913' de tam olarak tanımlamışlardır bu canlıyı.
bu bilinen en eski tedavi yöntemlerinden biridir hatta tıbbın simgesinin kökeni bu tedavi yönteminden gelir. sağlık tanrısı Asklepios'un yılan dolanmış asası antik dracunculus medinensis çıkarıcı doktorlardan gelmiştir. berlin'deki pergamon müzesi'nden asklepios (sağlık tanrısı) heykeli ve yılan sarılı sopası sergilenmektedir. https://galeri.uludagsozluk.com/r/119383/+
tıbbın simgesi
1955 yılında 5 milyon hasta olduğu düşünülmektedir. hastalık 1985 yılı raporlarına göre 3.5 milyon kişide görülmüştü (bir de rapor edilmeyenleri ekleyin). 2008 yılında ise bu sayı açılan savaşla 5 bine düşmüştür. gana 2009 yılında dünya sağlık örgütünün çalışmalarıyla bu savaşı kazanmıştır. artık asya gibi bu ülkede de eradike edilmiştir hastalık.
