zamanında türkleri alarak magdeburga kadar ilerlediğim, emevileri alarak bağdata kadar ulaştığım, rusyayı alarak britanya hariç bütün haritayı aldığım ve şimdide venedikle adriyatikten egeye, akdenize kadar uzanan büyük bir cihat imparatorluğu kurduğum ama ekonomimin günden güne erimesiyle duraklama devrinde bulunduğum güzel oyundur. venediği aldığımda italyada siyasi birliği sağlamak adına 250 yıl savaşlarda nice krallarımı komutanlarımı harcadım. önce italyadan milanoyu, sonra sicilyayı kovdum. sonra yunanistanı fethettim. bütün akdeniz adalarını fethederek üsler oluşturdum. hemen ardından anadoluya bindirme yaptım. izmirle ankarayı türklerin elinden aldım. (bkz: türk değil arap mübarekler) bizansı egemenliğime aldım. bunu milano takip etti. sonra kudüse haçlı seferi başladı. papa denen pice yaranmak adına sefere çıktım. kudüsün amına koydum. mısır vardı. kudüsü fetihlerimde üs olarak kullanıp bütün civar şehirleri teker teker zaptettim. mısırı egemenliğime aldım ve roma üzerine yürüdüm. papa denen oçu geberttim. ama o an varya o bir rahatladım amk. sormayın. dedim italya benim amk. yiyorsa gelin ana vatana. avrupada kimsenin gıkı çıkmadı. yarın caps verecem zaten. doge cristiano ile çok genişledi topraklarım. hemde fetihler yapa yapa hazinede baya arttı. aynı yavuz sultan selim amına goduum. ama ondan sonra gelenlere fethedecek yer kalmadı amk. geri kalan yerler ya ana vatana çok uzak ya da uğraşılmayacak yerler. ben fransayla savaşsam nolur savaşmasam nolur ? o yüzden arayı sıkı tutmak için kız aldık falan ama nafile ibnelere. zaten cristianonun bir kızını yolladım fransa prensine kız kevaşe çıktı. gizli aşkı varmış yolda ona kaçtı. sonra avrupaya bakacak yüzüm kalmadı. sora papalık seçimlerinde cardinal çokluğundan bizim hemşeriyi papa yaptık arayı falan düzeltti. bende kudüsü verdim bu piçe. kanka olduk gene. ama demedi demeyin 1400 lü yıllara çıkmadan benim hazine pert. çok fazla kaybım var. vergiyi yüksekte tutamıyorum isyan ediyo ibneler. türklerle ilgili fazla taktik vermedm k.bakmayın onlarıda veririm bi dahaki yazımda.
GTA bitiyor, vazgeçiyoruz. Fifa - PES, COD bir yerden sonra bayıyor, yarış oyunları vs zaten ilgi alanımda değil.
Ama bu oyun. Yok abi defalarca bitirsen de baymıyor. Diplomasisi boktan olsa da piyasadaki en sürükleyici strateji oyunu kesinlikle. Kaç sefer Türkleri aldım, her seferinde Moğollar'dan, Timurlar'dan dayağı yedim oturdum ama hırs yapıyor insan. * Zaten bir süre sonra Timur, Moğol atakları sona eriyor.
Gerçi fazla geçmeden Haçlı seferleri başlıyor. Atalarımız hakikaten büyük adamlarmış. Bunlarla uğraşılır mı?
En zor devletlerden biri Türkler. Zaten sırf bu sebeple Türkler'i alabilmek için ingiltere gibi devletlerden birini alıp oyunu bir kere bitirmeniz, tecrübe kazanmanız isteniyor. Ha tabi bunu yapmadan da Türkler'i alabiliyorsunuz ama ilk seferde açık olmamasının tek sebebi budur.
iki Shogun Total War serisini bir kenara koyarsak bütün Total War serilerini oynamış biri olarak diyebilirim ki, serideki hiç bir oyun bunun eline su dökemez. Oyunun geçtiği döneme ayrıca bir ilgim olmasına rağmen yinede objektif düşünmeye çalışıyorum. Mesela Empire Total War'in geçtiği dönem bana Ortaçağdan daha karanlık, kasvetli ve umutsuzca geliyor. ülkeler arasındaki kalite farkı daha da açılmış. Daha çok para basan, daha iyi topçuları olan ülkeler 3 büyükler statüsüne ulaşmış. Napolyon total war tam bir rezalet zaten. medieval 2ye kıyasla söylüyorum yoksa tek başına napolyon total war bile güzel oyun tabi. mesela napolyonda savaş meydanında napolyonu öldürmek yok, yakalamak var, ki çok saçma. adamı yenmişim. süvarilerimi sürsemde cluster top atsamda adam wounded oluyor ve otomatikman tutsağım oluyor. onu tutsak eden ordumda güvenli yere geri çekilmesse yada koca orduyu bir kaleye kapatmassam fransızlar napolyonlarını geri alıyor. al sana campaignden soğutacak en büyük neden. Ki ayrıca o kadar son samuraydı, william wallace seyrettik böyle birbirine bağırarak giren orduları yönetmek daha da güzel.
ilk zamanlar all-around da güçlü oldukları için almanya ile başlardım, acemilik zamanlarımda. etrafımdaki rebel cityleri aldıktan sonra kime sataşacağımı nereye doğru genişleyeceğimi bilemezdim çünkü etrafımda 5-6 devlet var ve hepsi bir şekilde bana karşı tedbir almış olurdu. Genelde jerusalem yada antioch için çağrılan haçlı seferleri beni rahatlatırdı. sonra oyuna yeniden başlarmış gibi sadece tek province ile ortadoğuda genişlemeye başlardım. Tabi bu arada Avrupada şimdiki gibi barış, refah, huzur yok. Genelde faction destroyed olmamışsa milan yada denmark bana ilk saldırı girişimlerinde bulunan devletler olurdu. sonrası klasik hikaye; papanın gözdesiysem bu adamlar excommunicated olurdu. ta en başından bunlar pope ile aralarını iyi tutmuşlarsa boku yiyen ben olurdum. genel olarak almanlarla oynamaktan pek zevk almadım, alamadım.
ispanya ile oynamak çok kolay. Strateji belli, Porterkizle dost ol yada hemen bitir. Rebel şehirler ve ardından Moors. Papa ile de iyi geçin, hayat sana güzel.
Günahım kadar sevmem, bir keresinde fransızlarla oynayayım dedim. Çok zaman oldu tam hatırlamıyorum ama aynı anda hem almanya, hem portekiz, hem milan hemde ingilizlerler ile amansız bir savaş durumuna girmiştim. üstlüne üstlük papanın inquisitorları generallerimi yargılıyor ve yakıyordu. oyun öyle bir noktaya gelmiştiki en sonunda vay aq bu kadarda olmaz deyip yarıda bırakmıştım. ki very hard/very hard da değildi normal medium zorluk seviyesinde idi. bazen canım sıkıldıkça açıp bakarım ve pes derim. portekiz ve milan güneyden ordularla geliyor, ana ordum doğu cephesinde german reich ile uğraşıyor bir diğer ordum ingilizleri tamamen kıta avrupasından atmış olmasına rağmen (caen)güney cephesine çok uzaktı. bi nevi en güzel yerinde bırakmış oldum.
hazır konusu açılmışken ben bu oyunu very hard/very hard seviyesinde oynayanları hiç anlamıyorum. Tamam belki daha fazla zevk veriyordur ama işin gerçekçiliğinden de götürmüyormu arkadaş? vh/vh da türklerle oyunu bitirdim diyen insanlar aynı anda hem mısır hem bizans ve sonradan herşeyi geçtim moğolları nası alt ettiğini bana bir açıklasın bi zahmet.
tabi ki oyunu asıl oynama nedenim, türkleri alıp doğudan batıya bi güzel genişletmek. ilk zamanlar ekonomi, tarım kassam da bizans münafıkları hemen saldırıveriyordu. hadi onları turkomans archers ve sipahilerimle iznike kadar istanbula kadar defetsem de bu sefer ekonomi eksiye iniyordu. memluk devleti yada saçma adıyla egypt ile bi güzel dostluk mukaveleleri imzalayıp güneyi sağlama alsamda bu sefer moğollar çıkageliyordu. evet çoğu zaman egypt bir ibnelik yapsada hiç saldırmadığı campaignlerimde oldu. ben genel olarak moğollar gelmeden istanbul, iznik ve selanik yada sofya ikilisinden birini alıyorum. sonra tiflis ve erivanda tek birim ordu bırakıp vergileri baya bir arttırıp rebel ordularının çıkmasını bekliyorum. Rebel ordular çıktıktan sonra askerlerimi trabzona yada sivasın açıklarına geri çekiyordum. aslında bu yaptıklarım az da olsa zaman kazanmak. erivanı ve tiflisi alıp rahatlasınlar biraz soluklansınlar -hatta bunun uluslararası ilişkilerde bir adı vardı- bende ordularımı toplayıp uygun bir yerde karşılayım niyetindeydim. öyle yada böyle istanbuldan janissary musketteers birimi çıkana kadar bu moğolları anadoludan tamamen defedemedim. işin güzel tarafı moğollar göçebe bir kabile-devlet olduklarından hiçbir şehre yada kaleye sığınıp asker üretmiyorlar. Bu her ne kadar yapay zeka sıkıntısı gibi gözüksede aslında müthiş gerçekçi bir detay. bu nedenle her ölen moğol gerçekten ölmüş demek bir daha yeri doldurulamıyor. yalnız ilk geldiklerinden baya bir süre sonra tam eridiler diyordum ki ikinci bir parti daha geldiydi. ama daha sonra gelenler ilk gelenler kadar zorlamıyor. bünye( osmanlı ordusu) bağışıklık kazanıyor bir yerden sonra galiba. haa bu arada konyadan getirttiğim tecrübeli, soğukkanlı gelecek vaad eden genç assasinlerim bir bir 10 yıldızlı 9 yıldızlı generallerin üstüne salmayı ihmal etmedim. aslında gönül isterki moğollarla bir güzel ittifak kurup romaya, parise londraya kadar uzanmak. ama olmuyor işte:) Neyse bu moğolları atlattıktan sonra zaten osmanlı devleti yani ben, beni öldürmeyen şey güçlendirir misali eskisinden daha da güçlü, saygı duyulan ve nispeten zengin bir devlet olup çıkıyorum. Bunu bilen kafir diktatör papa istanbula haçlı seferi düzenliyor. yani tamda oyundan zevk almaya başlıyacağım zaman. gerçi bu tür meydan okumalar bile zevk veriyor. istanbulu bir güzel savunduktan sonra öyle veya böyle macaristanı, bizansı tamamen yok edip viyanaya dayanıyordum. ilginçtir, aynı anda kıbrısa çıkartma yapıp bizansın son toprağını yine aynı şekilde son macar toprağını aynı anda alınca iki kez faction destroyed yazısını görmek çok hoştu. tabi bunun üzerine papa haçlı düzenlediydi. Avrupanın bu kadar içine girdikten sonra diplomasi çok önemli işte. rusya ile işi sağlama alıp, avrupayı kasıp kavuran denmark ile çetin ve uzun sürecek bir sürece hazırlanmak lazım. herşeye rağmen her an Romaya çıkartma yapacak bir donanma ve full orduyu bir köşede beklettim. Yararı oldu mu emin değilim ama bir daha sahip olduğum hiçbir toprağa haçlı seferi düzenlenmedi. belki Ai bu kozumu iyi gördü. bütün bu süreçte yer yer ekonomi yüzünden duraklamak zorunda kaldığım oldu zaman zaman da istanbulu savunmak için. gel gör ki, ne Akdenizi bir Türk gölü haline getirebildim nede çizmeyi ayağa geçirebildim. Amarika keşfedildikten sonra zaten Avrupaya olan ilgim, hırsım kayboldu. Timurlenk de gelince bütün denge ve ilgi doğuya kaydı.
Milli Eğitim Bakanı olsam tarih dersinde oynatılmak üzere bu oyunu müfredata sokardım valla. O kadar çok şey öğreniliyorki tarih hakkında. Oyun dediğin biraz da böyle eğleterek öğretmeli diyorum.
Devlet yönetmek ne eski zamanlarda ne de şimdi o kadar kolay değilmiş. Herkesin hakkını verelim şimdi. Hele ki Türklerle oynamak demek tüm dünya ile savaşmak anlamına geliyormuş. Nasıl bir milletmişiz, neyin kafasını yaşamışız anlamak zor valla. Burada tüm suçu bize atmıyorum kimse yanlış anlamasın.
geçen gün bir olay geldi bu oyunla ilgili başıma. evet efendim gelmiştir bu olay gerçekten başıma. evde elektrikler kesildi* sıkılıp evde internette yok oyunuda oynayamıyorum internet cafeye gittim benden başka kızda yok. neyse oturdum bir masaya tesadüf bu ya yanımdakide aynı oyunu oynuyordu. fransaydı galiba prensi için prenses seçerken milano prensesine bakıp şunları söyledi ''of of ne domaltılır bu be şu arkaya bak bunla evlendirelim en iyisi'' ve görüyorum ki ülkemizde abazanlık ve mastürbatizm seviyesi %500000000000000000000000000000000000000000000 artmış. korkuyorum sözlük.
modlarıyla çok daha öteye giden oyun. bak kaç yıl geçmiş aradan hala yeni modlar ekleniyor. neyse fikrimce en iyilerini tanıtayım;
ön bilgi aor, area of rectuitment... yani bazı birimlerin bazı yerlerde üretilmesi anlamına geliyor.
stailess steel; sade total war haritasından amerika çıkartılmış doğu eklenmiş. çok fazla yeni şehir ve yeni ülke var. harzemşahlar bile var lan. türkleri anadolu selçukluları temsil ediyor. ve oyun cidden türkler için biraz daha zor. çünkü aor'nin bir yan etkisi bazı askerler belirli teknolojik olaylardan sonra çıkıyor, yani belirli tarihlerde. moğollar gelene kadar onları karşılayacak ağır askerleriniz olmayacak. atlı okçuya atlı okçu... aslında daha beteri moğollar şehir kuşatmalarında mancınık kullanıyor, yani duvarı uzaktan yıkıp deli bir dere misali akıyorlar şehrinize. köprü savaşları tek umudunuz.
PDer: tam adını hatırlamıyorum ama kısaltması bu. yukardakinin çok benzeri. fakat farklı modcular yaptığından şehirler farklı biraz. ve büyük selçuklular, anadolu selçukluları ermeniler hatta gürcüler var(sadece anadolu bu). başlangıç tarihi diğer oyuna nazaran daha erken. yine elinize güçlü askerler yakın zamanda geçmiyor. ve bu oyunda binalar hem çok pahalı hemde çok uzun zamanda inşaa ediliyor. ha bir de askerlerin üretim fiyatları ve düzenli masrafları çok değişik. dikkatli olmak lazım. bu oyun uzun uzun oynamayı sevenler için. yavaş ilerliyor her şey.
broken cresent: istanbul'dan hindistana bambaşka bir harita. harzemşahlar'dan kıpçaklara, hintilerden gaznelilere abbasilere... çok değişik bir tür. bina fiyatları çok daha yüksek. ve en son güncellemesi ile harita kuzeyde sibirya, güneyde habeşistan'a kadar gidecek. artık ne zaman çıkarsa. ha sinir bozucu yanı, doğu milletlerinin hepsinde atlı okçu ve düz okçular var. savaşlar çok daha ilginç oluyor.
thera: yarı fantastik bir dünya. farklı zamanlardan farklı dinden farklı milletler bir ada dünyasında. romalılar da var (rome total wardaki gibi) moğollarda, tüfekli askerler de, yeniçeriler de. her şey var, amerikalı yerliler de var. kutsal topraklar da. tam bir curcuna. bir yandan şovalyelere karşı savaşırken bir yandan vikingler bir yandan filler diğer yandan tüfekli piyadeler karşınıza çıkabilir. aksiyon bitmiyor.
third age total war: yüzüklerin efendisi dünyası. çok güzel bir mod. elfler, cüceler mordor dongodr rohan orklar alayı var. askerler de çok acaip. şu filmdeki filler var ya, ondan var. devasa boyuttalar, ve şu ana kadar sadece katapult ile öldüklerini gördüm. hele trollar daha fena, çünkü daha sık karşınıza çıkıyor. elflerin okçuları çok şahane ama diğer türlü askerleri pek yok. cüceler ağır ve zırhlı ama onları okçuları yok. böyle gidiyor ama bir denge var. ve kötü krallıklar çok fena ve organize geliyor. ha bir de bu oyun en zor mod olsa gerek. yapay zekaya bir sürü geçilen kıyak var.
not: sabah akşam oynamıyorum lan, istanbul hukuk son sınıf öğrencisiyim. eğlenmek benim de hakkım.
moğollar'ın müslüman olarak, türkler'inse arap gibi gösterildiği oyundur. e tabi türkler'i arap gibi gösterirsen moğollar'ı da müslüman olarak göstermen doğaldır. o değil de, bıktım arap gibi gösterilmemizden. filmlerde, oyunlarda... isyan edecek noktaya geldim lan.
kanımca benzerleri arasında en kralıdır. 3 çıkmasa da bu bile rahat rahat tatmin eder strateji tutkunlarını. diğer strateji oyunları bilgisayarda boşa yer işgal eder medievat 2 total war varkene.
oyunda bir kaç bilinmeyen şey var. genellikle türk kumandan veya devlet adamlarının yüzleri maskeli ve bilinen bir gerçek var ki orta çağda veba,tifo gibi hastalıklı insanlara maske takılırdı ki hastalık yaymasınlar bu olayla görüyoruz ki türklere ''hastalıklı'' deniliyor.
oyundaki kişilerin gerçek adları
william the conqueror-ı.william-londrayı saksonlardan kurtaran kral
heinrich the champion-ıv.heinrich (henry)-papalığa karşı gelmiş ve avrupaya hakim olmuştur
philippe the chivalrous-ı.philippe-fransa kralı
saladin-selahaddin eyyubi-kürt asıllı mısır ve suriye kralı kudüsü haçlılardan temizlemiştir
sultan jalal ad-dawlah-melikşah-selçuklu devletinin kurucusu
king alfonso-ıv.alfonso-reconquistayı (yeniden fetih) tamamlamış ve müslümanlarla yahudileri katledip iber yarımadasından sürmüştür.
sicilyayla oynarken ticaret ve yağmayla zenginleştim 150.000 florinim toplam 5000 askerlik bütün avrupaya yayılmış ordularım ve bir çok kent ve kalem vardı. en büyük düşmanım venediğin kardinali papa olunca mahvoldum sürekli bana karşı davranıyordu. bende elçimi yollayıp 40.000 florin hediye ettim. tabi o zaman köpeğim oldu. papayla iyi geçinmek için 5 önerim var.
1.papaya rüşvet verin.
2.sürekli din adamı yapın.
3.kilise ve dini yerler inşa edin
4.komutanların pietysini yükseltin
5.din adamlarınızı müslüman yerlere yollayıp dini yayın.
oyunda türklerle son hristiyan devletini de yok ettiğimde, nasıl olduğunu ben de anlamadım, papal states ile ilişkilerim "perfect" seviyesine çıktı. acaba "abi ömrümüzü yiyodu pezevenkler. sırtımızdan büyük bi yük kalktı. sağolasın" gibi bi zihniyete mi sahip bu adamlar?
yapım 2006 yıl olmuş 2011 hala hittir bu oyun.yaradana kurban...hem defalarca farklı ırklarla oynadığım oyundur.ilk olarak fransızlar ardından türkler,iskoçlar,ispanyollar,kutsal roma ve son olarakta rusyayı yönetmiştim.en çok ispanyolları yönetirken zevk almıştım.ondada yaşadığım bir şanssızlık oyunu bi süre bırakmama sebep olmuştu.
fransızlarla;acemilik zamanlarımı yaşadığım için sürekli savaşıyordum hiç diplomasi yok ekonomi yok.dinin önemini anlamamışım.saldır allah saldır.batı avrupaya egemen olmuştum.soy ağacımı güzel yönetiyor ve şehirlere valileri dengeli atıyordum.defalarca dinden cıkarıldım.ve bi süre sonra görevleri başarıp bitirmiştim oyunu.
türklerle; biraz daha aklı başında davranabildim ama yinede ekonomiyi tüccarların önemini farkedememiştim.sadece din konusunu düzenleyebildim.çok sefer cordobaya cihad istedim ve kabul edildi hep.fakat bi türlü almayı başaramadık ne hikmetse biz cihad ettikce papalık haçlı ilan ediyordu.benim ordularımın direnci viena önlerinde kırılıyordu.mısır donanmaları rodosu geçemiyordu.bir tek emeviler güneydoğu avrupaya asker çıkartabiliyordu onlarda destek alamayınca yeniliyorlardı.cihadları beceremeyince bende orduları donanmaları sağa sola saldırttım ve o factionu bıraktım.
iskoçlarla;diplomasiyi yavaş yavaş öğrenmeye başlamıştım.ingilizlerle iyi geçinmeye çalışmış olsamda hep ihanet ettiler adiler.En sonunda defettim adadan onları.danimarka,portekiz ve ispanya ile güzel ilişkiler kurdum.hatta emevilerle ilerki zamanlarda ittifak kurmama rağmen cok sağlam bi ittifakımız oldu.sadece bu müttefiklerimden sadece danimarka müttefikliği bozdu benimle,oda ingiltere ile olan ittifaklığındandı.ingiltere ile savaşlarımız sonucu vatikan beni değil onları aforoz etti,daha sonra ingilizler arkalarını toplayamadılar ve 1300leri göremeden yıkıldılar.
ispanyollarla;ticaretin önemini farkettim ve güzel madenleri keşfedip onlardan güzel faydalandım.portekizle ittifak yaptım 20turn kadar ittifaklık yaptıktan sonra savaş kaçınılmaz oldu,emevilerle beraber portekizle savaştık,ufak bi manevra ile portekizi emevilere yıktırttım ve aforoz olmaktan kurtuldum.turn başı ticaret ve tüccar gelir toplamım 12binleri bulmuştum donanmalarımı güçlendirip kıbrısı,rodosu ve izmiri alıcaktım ekonomim gelişiyor müttefikliklerimi arttırıyor avrupa içlerine hiç girmiyor kimseyle papaz olmuyordum herşey iyi gidiyordu,taki padişah 64yaşında ölene kadar.ve devlet varissiz kalıp yıkılana kadar.bundan sonra bi süre oyunun yüzüne bile bakmadım bu benim için en büyük ihanetti ve bunu oyun yapmıştı bana.
kutsal romayla;papalığı kullanmasını öğrendim.avrupanın bütün rebel şehirlerini aldım prenseslerimi fransız ve macar prenslerle evlendirdim.prenslerime ispanyol prensesler aldım.bu sayede kuzeyden ingilizlere doğudan polonyaya önlem almış,ekonomimi ispanyollara dayamış oldum.roma ordusunun müthiş gücünün farkına varıp rebel orta avrupada olmayan rebel şehirleri güzel vergi ve fidyeler karşılığında satarak,orta avrupadan danimarkayı polonyayı avusturyayı ve fransayı kovaladım.haçlı seferi istedim antakyaya,kabul edildi ama polonya yaptı adiliğini aldı antakyayı.gerçi sonra ordan defettiler onu orasınada cok sevindim.ama bi süre sonra fransanın avurturya macaristan polonya hatta ispanyanın saldırmalarına dayanamadım.ve cok sevdiğim bi kralımı savaşta şehit düşürünce factiondan soğudum.
Ruslarla;tüccarlarımın değerini,ortodox dininin sadece kamu düzeni sağlarken işe yaradığını,haritada bir yere gitmenin çok zor olduğunu,donanmaları danimarka oslo arasından geçirmenin çok zor olduğunu,rus atlılarının ucuz ve yeterli güçte olduğunu anladım.donanmalarımı geçirebilmek için danimarkayla ittifaklar yaptım.avrupa içlerine girebilmek için polonya ve macaristan ile saldırmama anlaşması ve askeri izinler imzaladım.ve avrupaya bi güzel girdim,metzi ve frankfurtu romadan aldım.fakat kalıcı olamıcağımı farkedince şehirleri yıkıp terkettim.ilkkez timurları gördüm,amerikayı keşfettim,ve beklediğim amerika olmadığını gördüm biraz hayal kırıklığı yaşadım.ama yinede bir gemi dolusu tüccarimi oraya taşıdım.çok güzel tüccar ticaret gelirleri elde ettim başkentimi moskovaya çektim ve gelirler dahada arttı.tüccar başına 800florinler oluyodu,en acemileri bile 500florin alıyordu.azteklere önce dokunmadım sonra baktımki savaş halindeyim en kuzeydeki şehirlerini aldım ve orayı bi süre sonra sicilyaya verdim ki azteklerle yesinler birbirlerini.rodos kıbrıs corint gibi akdenizin güzel noktalarına sahiptim.izmir bizanstaydı.bizansın yıkılmasını istemiyordum ama sürekli onlarla savaşıyordum.bizans diplomatları geldiğinde onlara güzel fidyeler ve vergiler veriyordum yok yere.çünkü benle beraber tek ortodox oyunda onlar ve bazen işime yarıyorlardı.mesela bukreşi almama yardım etmeleri buna bi örnekti ve sırf din sayesinde olduğunu düşünüyorum.yoksa hep savaş halindeydik.ispanyanın hiçbir devletle düşmanlığı yoktu,bizansla iskoçlar ittifaktı ve mısırlılarda ispanyollarla ittifaktı.ben ne yaptım.corinti mısıra,ıraklionu ispanyaya rodosu iskoçyaya verdim.tabi izmirdede bizans var.beklediğim oldu ve 10turna kalmadan ege denizinde birbirlerine girdiler,bu sayede kuzey afrikadan kovulmuş olan mısırı corintten ispanyollar ve tek kaleleri olan sofyadanda timurlar şutlayıp yıktı.iskoçlar ebedi mabetleri adaya büyük hasarlarla dönmek zorunda kaldılar ve tek ittifakları bizansıda kaybettiler.ispanyollar ile bizansda birbirlerinin donanmalarını yiyip bitirdiler ispanya Iraklionu bizansta izmiri rebellere kaptırdı.ben amerikayı bi güzel sömürdüm.Azteklere avrupa içlerinde geliri az olan ve asilerden bi türlü rahat bulamayan şehirlerimi verdim.onlarıda avrupaya tanıttım ve resmileştirdim.böylede onlarla olan ticaret antlaşmalarımdan olan gelirlerim arttı.tabiki her devlet yeni bir müttefik veya düşman kazandı.mesela en güçlü devlet olan milan;ingilizleri fransızları yerlebir edip polonyayı stettin'e,macarları budapesteye hapseden milan.azteklerle yıllarca savaştı durdu.bir çok generalini kaybetti.generalini kaybeden her ordusunu ben satın aldım.ortadoğuda tüm timur devletlerini yıktım ve onlara tekrar geriverdim.gazze,adana ve şam hariç.gazzeyi ve adanayı güçlü milan'a,şam'ı ispanyaya verdim ki timurun o hayvani orduları 2yeni düşman kazansın.beklediğim oldu ve milan cok güçlü donanmalarıyla ortadoğuya çıkarma yaptı.arada benim kıbrısta kaynadı ama kudüs acre antakya edessia bağdad ve musulu aldı ve timuru 2 eski mısır şehrine hapsetti.ispanyollar şamdan kayseriye çıktı ve türklerle savaştılar türkler adanadan milanlılar kayseriden ispanyollarla savaşırken padişah nuzhetin oğlu çaatay yavşağı benden ricada bulundu;babası nuzheti öldürmemi istedi.güzelde para verdi.bende kabul ettim.güzelinden bi suikastçimi gönderdim ve konyada padişah nusheti ufak bi iğne yoketti...ama ilahi adalet işte,Çaatay han makus talihine yenildi ve erivanı fetederken karşıma çıktı,ateşli okçularımın arasında ateşsiz ok atan tek ordumun bir okuna yenik düştü.ve türk devleti varissiz kalarak yıkıldı.milan bütün avrupaya hükmetti.ben avrupaya hiç kalıcı olarak girmedim.vatikanla 100turn ittifak kaldım,timur sürekli ihanet etti.milan ve ispanyollarla timur direncini kırdım kuzeybatı afrikada rahatca ticaret yaptım.turn başı gelirim 50binleri bulmuştu.
cok güzel bi factiondu ruslar ve hala save'i durur bende.bi ara girip bakıcam durumlar ne diye.
birkaç saat sonra gelen edit:Ruslar ile sene 1910 olmuş.
türklerle oynamayın kralım derken yalan olabiliyorsunuz doğudan moğollar gelip antakyayı kuzeyden ruslar tiblisi avrupayı sikip atan portekiz şu an benden viyanayı almaya çalışıyor özetle hepsinin aq.
türkleri seçerseniz aynı osmanlı gibi bi gelişim süreci izliyorsunuz tam bütün avrupa önümde derkende bi anda moğollar çıkıyor eğer hilede yapmam diyorsanız moğollar feriştah filan dinlemeden sizi darmadağan ederler ve cihad rüyanız bi anda sona erer oyunda gelişebilceğeniz en rahat ülkeler ispanya ve ingilteredir en zorlanacğınız ülkelerde türkler milanlılardır son uyarımsa alırı bağımılılık yapar.
empire, napoleon, shogun 2 gibi serinin yeni çıkmış oyunlarını bile geride bırakmış ve hala en çok oynanan total war oyunudur. hala yeni modlar yapılıyordur kendisine. en çok oynanan total war oyunu olduğu anketlerle kanıtlanmıştır. galiba medieval 3 çıkana kadar da oynanacak gibi görünüyor.
torrentten indirmeye başladığım oyundur. bir an önce bitsinde oynayayım diye can atıyorum. bu arada ttnet internet hızını bir daha taktir ederek seni saygı ile anıyorum. sabah indirmeye başladım daha %25 be insaf insaf.
türk olunca insana hayatı zehir eden oyun. Önce bizans saldırıyo, sonra mısır, ardından moğollar geliyo, peşi sıra timur. Yeter mi? Yetmez. Daha haçlı seferleri var. Ama bunlardan kurtulduğunuz an oyun sizin için bitmiştir.
