rusya ile oynamanın ayrı bir zevk verdiği oyundur. haritanın kuzeyinde türkle ve bizansla dost, polonya, danimarka ve kutsal germenle düşman kendi halinde takılmak mümkündür. çok para yapılamasa da cesur ve ucuz rus köylüleri muazzam işler yaptıkları için, özellikle şehir kuşatmalarında, hızla topraklar genişletilebilir.
türklerin inanılmaz güçsüz olduğu oyun. zaten konum olarak da çok kötü yerdeler ki doğudan moğollar gelince haritanın içine ediyorlar. bu akını atlatsanız sonra timur geliyor.
bazı milliyetçi arkadaşları çok kızdırmış olsa da ne janissary* sinde ne siphai sinde ne de akınji sinde bir bok var. tek iyi yanı uzun menzilli turkish archers tır. onlar da sherwood archers * ların yarısı kadar vurmaktadır.(evet tam yarısı)
atlı okçuları var diyorlar türklerin. iyi de batıda, haçlıda heavy cavalry var be yiğidim. ok işlemiyor. vur kaç yapsak ne olur?
venediklilerle oynadığınızda hızla adriyatik kıyısını ele geçirip, bizansa dalmak, önce selaniki, sonra da constantinapolisi olmak en uygunudur. sonra bir süre barış içinde takılıp, roma-germenlerin ittifakıyla italyaya dalmak gerekir. zevkli ve kanlıdır.
ama genel olarak oyunun sinir eden bir yanı vardır. en zorda oynamıyorsanız, sizin ordunuz ok yağdırırken, karşınızdaki düşman mal gibi durur. ne kaçar, ne saldırır. 500 kişilik orduları 5 okçu ve 1 balista ile yok ettiğim olmuştur. daha büyükleri içinde okçularla hırpalayıp, sonra üzerlerine yürüyüp, kolayca alt etmişimdir. yani aptal düşmanla oynamak pek keyif vermiyor...
türklerle oynandığında güçlü başlamaya rağmen ilerde çok zorluk çelilecek oyun.
%78 başarı taktiği:
-En Önemlisi: denizde en güçlü olun limanı olan şehirlerde sürekli gemi basmaya özen gösterin ulaşımda en hızlı yol gemidir
-yollar öncelikli binalarınız olsun
-ilk iş bizanztan kurtulun hemen istanbul'u alın ki ilk yeniçerilerinizi ordan üreteceksiniz, ama dikkatli olun eğer daha haçlı seferi düzenenmemişse büyük olasılıkla ilk hedef siz olursunuz
-anadolu'yu en yakın zamanda türkleştirin
-her zaman yetenekli bir imamınız olsun bu imam sayesinde cihad ilan edebileceksiniz, her zaman cihadı siz ilan edin yoksa endülüs emevileri ispanya'ya cihad düzenlerse katılmanız zor ve gereksiz olacaktır.
-mısır'la başta iyi geçinin, hatayı alana kadar siz adana'yı alın ve ordu biriktirin sonra da 3-4 generalle tüm suriye bölgesini hızlıca elegeçirin ki toparlanamasın.
-hristiyanlara güvenmeyin ne kadar dost olsalarda haçlı seferinde size dalabiliyorlar
-haçlı seferi eğer sizin şehrinize düzenleniyorsa haçlı ordularını yolda gerilla taktiği ile eritin(anadolu selçukluları misali)
-merchant(tüccar) eğer ki takip edebileceğinize güveniyorsanız kullanın yoksa yokluğunu çok hissetmeyeceksiniz
-ege denizini tamamen ele geçirin ticaret gelirleri çok yüksek
-moğolları yenmek yıllarınızı alacak ve oyunun en zor işlerinden biri olacak doğu illerinizi güçlü tutun
-balakanlara en az 10 tane iama yollayıp her şehrin başına 1 tane dikin ilerde aldığınızda çok rahat edeceksiniz
-sipahiler dışında atlı okçularınızı yakın savaşa sokmamaya özen gösterin sadece yaya okçulara karşı yakın savaşa geçin
-barşı imzalarsanız ki bunu yaparken parada isteyin, hemen ticaret anlaşması da yapın(burdada para isteyebilirsiniz) bi kaç utr da olsa gelirinizi artırın
-şehirlerde sürekli yollar, tarım ve ticaret binalrı en yüksek seviyede olsun
-gereksiz asker basmayın gereksiz yerdeki askeri başka yere yollayın çünkü en büyük gideriniz askeri masraflar olacak
-paralı asker almamaya özen gösterin hem pahalı hem de yıllık giderleri çok fazla
son olark acaip denemeler:
-moğollar ve timurlara karşı sadece kuşatma silahlarından oluşan(balista vs) bir orduyla gidin, tüm ordunu yok olacak ama büyük hasar verme ihtimaliniz var
-deniz kıyısında olan uzak şehirleri alın, ticaret merkezleri yapın (kırım, kuzey denizindeki şehirler, afrikanın en sol köşesindeki acaip kuytu şehir)
-guildlerden her şehre bi tane alın gelişince global efektinden tüm ülke yararlacak
assassinlerinizin canlı hedefleri***** rahatlıkla infaz edebilmesini sağlamak için onları canlı hedeflerin üzerine salmadan önce düşman şehirlerinin binalarına sabotaj yapması için yollamanız gereken oyun. zira binaları sabote etmek -kilise yakmak mesela- canlı hedefleri infaz etmekten çok daha kolay. assasininiz birkaç binayı sabote ettikten sonra azılı bir katile dönüşüveriyor ve artık elinden kimse kurtulamıyor. ama siz assassininizi üretir üretmez düşman komutanı infaz etmeye yollarsanız büyük ihtimalle sıçıyor.
not: prensesler de kolay hedefler. assassinlere tecrübe kazandırmak için onlar da ideal.
devlet büyüklerimize oynamalarını tavsiye ettiğim mükemmel ötesi oyundur.
öyle ki; istediğiniz kadar güçlü bir orduya sahip olun ve istediğiniz kadar ülke fethedin, ''fethettiğiniz yerlere yatırım yapmazsanız'' oraları geliştirmezseniz ve gelişimi tek bir noktada toplarsanız bir müddet sonra sıçacağınızın resmidir.
neden mi? çünkü gelişmemiş bir şehrin halkı da fakir olacağından ve o şehrin başkente uzaklığı da fetihler arttıkça normal olarak artacağından bir süre sonra o halk isyan edecektir. siz de bu isyanı bastırmak için daha fazla askeri yatırım yapmak zorunda kalacaksınız. bu durumda; bir şekilde isyanı bastırırsınız fakat isyanı bastırmak için geçen sürede sürekli askeri yatırım yaptığınız için finansal olarak çökmeniz de muhtemel olacaktır. bu durumda da zamanında kök söktürdüğünüz düşmanlarınız için çok kolay bir hedef haline geleceksiniz. bunun yanında o süper gelişmiş bölgenizde de bir isyan çıkması her zaman muhtemeldir. eğer öyle bir şey olursa yandınız ki ne yandınız.
ayrıca; eğer ''ben sürekli fethedeyim. dünya'daki en büyük orduya sahip olayım, herkes benden korksun...'' takniğinize devam ederseniz -ki oyunda ekonomik göstergelere, gelir gider tablonuza baktığınızda göreceksiniz ki en büyük gideriniz ordu harcamaları*-bir süre sonra artık asker üretmek için paranız kalmayacak ve zamanınca haraca bağladığınız, önünüzde diz çöktürdüğünüz tipler size diplomatlarını gönderip ''sen en iyisi benim himayeme gir**'' demeye bile cüret edeceklerdir. hatta kuyruk acısı o kadar baskın olacaktır ki düşmanlarınız size karşı birleşeceklerdir*. nihayetinde de yavaş yavaş parçalanma ve çöküş evresine gireceksinizdir.
isimlere büyük özen göstermiş olan, bu isimler nedeniyle enteresan olaylara sebep olabilen oyun. örneğin osmanlı ile balkanları fethim sırasında bosna ordusu ile savaşırken, sırp ordusunun kumandası stjepan tomas isimli generaldeydi.
almanlar'a*, danimarka'ya, fransa'ya, hele ki milan'a hiç güvenmeyin. ingiltere'ye güvenebilirsiniz.
barışçı olmayın -özellikle hardest modunda oynarsanız- onlar saldırmadan siz saldırın. nefes aldırmayın çünkü sora tıpış tıpış gelip barış isteyecekler. para karşılığında barış yapın ama bir tur sonra tekrar saldırın.
düşmanınızın başkentini ele geçirin ve kentteki tüm yıkılabilir binaları yıkıp kenti terkedin. hem binaların yıkımından para kazanırsınız hem de düşmanınızın başkentinde muhtemelen birkaç tur sonra public order bilmemnesi yüzünden isyan çıkacağından düşmanınız başkentini kurtarmaya yoğunlaşacak ve siz de düşmanınızı arkadan vurma şansı elde edeceksiniz.
deniz ticaretine önem verin çünkü para oradan geliyor. boşu boşuna merchant kasıp da paranızı sokağa atmayın.
amerika'yı keşfetmeyin. astarı yüzünden pahalıya geliyor çünkü.
hristiyansanız papayla iyi geçinin.* Tüm avrupayı fethetmiş olsanız bile roma'ya dokunmayın. çünkü papa'nın etrafında sürekli bir tehdit oluşturmanız papa hazretlerine baskı kurabilmenizi sağlar. özellikle çok büyük bir imparatorluk iseniz afaroz edilmemeye bakın çünkü birkaç şehirde birden isyan çıkar ise sıçarsınız.
sınırlarınızda enaz bir castle, fortres veya mümkünse citadel bulundurun. para kazanacağım diye tüm kalelerinizi şehre çevirmeyin çünkü dismounted feudal knightlar veya timur'un filleri veya moğollar'ın atlı okçuları için sizin town militalarınız çerez olacaklardır.
şehirlerinizden rahipleri eksik etmeyin. özellikle komutan üreten şehirlerde bu duruma dikkat edin çünkü rahipsiz bir şehirden çıkan komutan pek dindar olmayacağı için çok önemli bir seferde birden ordunuzun başında bir inquisitor* belirip biricik komutanınızı giyotine yollayabilir. aman ha dikkat edin!
haçlı seferlerine mümkün olduğu sürece yalandan da olsa katılın. bol para kazanıyorsunuz çünkü haçlı seferi süresince. eğer yalandan katılıyorsanız kiralık pligrim ya da religius fanatic leri kullanın. ucuzdurlar ve desertion olsa bile çok şey kaybetmezsiniz. maksat ''aha ben katıldım'' demek.
*****en önemli bölüm
moğollar ve timur gelmeden siz onların üzerine gidin. sınırlarınızın yakınında tek bölüklük bir ordularını bile görseniz derhal yok edin çünkü o tek bölükler muhtemelen birkaç tur sonra başlarında on yıldızlı bir generalle ve tam takım halinde üstünüze geleceklerdir.
sözün özü. en iyi savunma hücumdur. saldırın!
not: oyunu daha çok hristiyanlarla oynadığım için yazı da o yönde oldu. affedin!
rome total war dan sonra aslında büyük heyecanla beklenecek olsa da barbarian invasion gibi boktan bir expansion back yüzünden daha fazla umutsuzluk ve merakla beklenene oyundu.
korsanda yeni çaresi bulunmuş. oyun sadece 3 gb. rarlı dosyayı bilgisayarınıza açıp da içindeki set up a tıklayıp kuruyorsunuz. sizden direct x in son sürümünü istiyor. internet sitesinden kurulabiliyor. ama "ben zaten başka oyun oynamam, sadece medieval 2 total war oyniycam hem direct x çok büyük; bense kotalı kullanıcıyım" diyorsanız dxd9_30.dll dosyasını google da aratıp indirdikten sonra windows içindeki system32 klasörüne atmanız çözüm olacaktır.
öncelikle ekran kartınızın shader özelliğinin olması lazım ki bu artık son zamanlarda en çok istenen özellik.*. kişisel fikrimce oyunu hiç de beklenildiği kadar güzel yapmayan, artıdan ekran kartınızı aşırı yoran bir gereksiz birşey.
oyun normal olarak 256 mb ekran kartı ve 1 gb ram istiyor. ancak dip not olarak 64 mb ekran kartı ve 512 mb ram ile en düşük grafiklerde az bir takılma ile oynadığımı eklemek isterim. meydan savaşlarında takılma olmazken şehir kuşatmalarında bilgisayar zorlanıyor. önerim laptop kullanıcısı iseniz 1 gb ram ve en az 256 mb nvidie geforce 7300 go ekran kartı.
campaign map güzel gözüksün diye çok kasmışlar. denizlerin hareketi, ağaçların gölgesi, bunlar bilgisayarı hep çok yoran, işlemciyi aşırı ısıtan detaylar. bunları kapatmanız ise mümkün.
gelelim oyun oynanışına. herhangi bir total war kadar rahat oynanabilir. eğer rome da savaş taktikleri üzerine master yaptığınızı var sayarsak medieval 2 total war da işe girdiniz demektir.
oyunun başında 5 tane ırk ile oynayabiliyorsunuz. oyunu bitirince diğer ırklar açılıyor. oyunu bitirmeden tüm ırklarla oynamak için yine sega/medieval 2 total war klasöründe world/maps/campaign/imperial_campaign klasörü var. onun içinde descr_strat var. önce üstünde sağa tıklayın, salt okunur u kaldırın. sonra içine girip de unplayable ları playable ların altına yapıştırın. dikkat etmeniz gereken unsur non-playable lara dokunmamak. eğer onları değiştirirseniz oyun çöker.
bu bir savaş oyunu evet. ama savaş oyunundan daha da öte bence bir devlet yönetme simulatör ü. tıpkı flight simulator gibi. diplomasi çok önemli. bu yüzden yapay zekadan beklenti artıyor. savaş meydanında yapay zeka biraz sınıfta kalıyor. campaign map te ise bence rezalet. ama yine de bunun bir oyun olduğunu düşünürsek tatmin edebilir.
bir oyun taktiği olarak barışçı olun. savaşmayı her zaman son seçenek olarak kullanın. şehirlerinizde ilk dikeceğiniz 3 bina roads-trade merkezleri-farm lar olsun. bunları sırası ile yapın. rebellerden aldığınız şehirleri kale yapın. 3 ayrı kalede yaya atlı ve okçu birimlerinizi yetiştirin. üçünü de aynı kalede yaomaya kalkışmayın. kale savunmalarınızı güçlü tutun.
türklerle oynuyorsanız bağdat ı oyunun başında alıp kale yapın. olmazsa musul u kale yapın. 1150 ye kadar güçlendirin. mısırlılarla hemen dost olun. dost olma işlemini yavaş yavaş yapın. önce trade right verip 20 sene sonra alliance önerin. 1200 yılında ise musul çevresine fortresslar yapıp da askerlerle fulleyin. olabildiğince janissary heavy infantry veya siphahi olsun. komutanlarınızın yıldızı en az 7-8 olsun. 1210 da gelecek moğollara karşı başka hiçbir çareniz yok çünkü. bu birinci çözümü. bundan sonra yiğit savaş meydanına belli oluyor. ancak söyleyeceğimdir ki moğol okçularına karşı çaresiz kalacağınız kesindir. o orduları durduramayacaksınız. sakın ben bunlara dokunmayayım onlar da bana dokunmadan gitsin demeyin. bir bakmışsınız adamlar adana'da.en iyisi çözüm siz de aynısını yapın. batıya kaçın.
timur gelicek daha sonra. bu kısım evlere şenlik. timur a bakıyorunuz 40 adam var ordusunda. bizde ise 700 adam. ama onun ordusu daha güçlü gözüküyor. gülüyoruz. savaş meydanına gireince timur un fillerin üstüne top atar koyduğunu ve askerlerinizi resmen havaya uçurduğunu görüyoruz. ağlıyoruz göz yaşları ile.
yıllar geçiyor amerikaya gidiyoruz atlı türk okçularımız ile. aztekli yiğitlerin elimize verişini izliyoruz orda da. yaşlar doluyor gözlerimize yine bu gururlu vahşileri görünce. ben ettim ben buldum diyoruz. 1530 yılında oyunu bitiriyoruz.
hristiyanlık aleminde papa tam bir piç. size en gereksiz görevleri verip de din adına sizi oraya buraya saldırtıyor. papayı dinlemelisini,z. dinlemezseniz inquisitor gelip adamlarınızı yakıyor diri diri. sebep kralınız ve aile üyeleriniz dinsiz. bu adamlar çok güçlü oluyor ve assasinate etmek neredeyse imkansız. papayı dinlemezseniz sonucu afaroz. örneğin;
ingiltere ile oynadığım bir zamanda papa bana jarusalem e crusade düzenleyeceğiz dedi. "ulan papa, yeter piç. müslüman alemi moğollardan çekmediği kadar senden çekti. bi otur yerine" dedim. kızdı papa. haç işaretim 2/10 oldu. ardından haçlıya katılmış holy roman empire (ki düşmanım idi 30 turn kadar bir süre) elindeki 4 toprak parçası ile bana gelip "vassal'ım ol" dedi. elimde 7 yer tutuyordum ben de. "senin aklını sikeyim" deyip adamların oluşturduğu crusade ordusuna girdim. yaktım yıktım. kızmıştım zaten. adam din diye gidip yoldaki şehirleri yakıyor, exterminate ediyor, din adına insanları öldürüp piçlik yapıyordu. anında diğer turn afaroz edildim. papa ölmedi işte. 15 sene sonra crusade düzenlendi bir daha. "ulan buna katılayım bari, parasız kaldık zaten" dedik. bir baktım ki hedef london. adamlar benim başkentime giriyorlar. hem de haçlı seferi adı altında. orduda kral yok. engizatörler leblebi gibi kesti kralı çocuklarını. 16 yaşındaki herife verdik 400 kişilik orduyu. diğer turn de crusade grows diye mesaj geldi. tüm düşmanlarım katılmış. geld,iler londraya. sefa getirdiler. 3000 kişi giriştiler. town militalar ile savunduk. kaybettik. ama hayatımızda birşeyi anladık.
bir oyun da olsa, bir insana bu kadar farklı duyguyu yaşatıp, insanı gurur duyacağı bir andan acınası bir hale getiren bir oyun varmış karşımızda.
bir kişinin lafıdır bu;
"medieval 2 total war alınması gereken bir oyundur. oynamasanız bile alın ve rafınıza koyun ama derim ki;
mesaj bölümüne, add_money para miktarı, yazınca, elinize havadan para geçer. fakat ne kadar yazarsanız yazın, bir seferde en fazla 40000 dinar alalbilirsiniz. gerçi bu hile rome total war'da da vardır. bu şekilde, hem süper bir ordu kurabilirsiniz, hem de etrafınızdaki devletlerin ittifakını satın alabilir, oraya buraya saldırtabilirsiniz. bu şekilde, rüşvet diplomasisi ile oyun daha da ilginç bir hale gelmektedir. iki düşman ülkeye de kafanızın estiği kadar para yağdırıp onlar birbirlerini keserlerken siz aradan bir kaç devleti çıkarırsınız. insan, bu şekilde davranıp; biraz da olsa güçlü devletlerin psikolojisini anlıyor. şöyle harita üzerinden bakıp da planlarını yap, sonra onu buna, bunu ona kırdır; arada sen parsayı toparla.
roma-germen imparatorluğu ile başlanması halinde ilk yapılması gereken çevredeki rebel şehirleri hızla toparlamak ve daha sonra italyanın bol para getiren şehirlerine dalmaktır. bu arada danimarka, macaristan, polonya ve fransa ile dostluğu pekiştirmek de şarttır. çünkü ufacık italyada papalığın dışında milan, sicilya ve venedik var ki hepsi kuvvetli orduları arka arkaya üretebilecek güçte ve ittifak halindeler.
ben venedik şehrini aldıktan sonra 10 - 15 turn boyunca üçüyle birden savaşmak zorunda kaldım. ama sonuç nedir? italyada bir kayser var artık!!
ingiltere ile başlanırsa hemen iskoçyayı yok etmek gerek. çünkü ilerleyen turnlerde papa müsade etmiyor iskoçlarla savaşmanıza. daha sonra, adada fazla bir askeri güç bırakmadan, fransa va iber yarım adasına doğru açılabilirsiniz. bunları yaparken doğudaki halklarla ticareti geliştirmek çok faydalı oluyor.
aşmış bir strateji oyunu.
bir dost tavsiyesiyle aldım ve günlerdir başıdan kalkamıyorum oyuna yeni başlayanlara birkaç tavsiye vermek gerekirse kesinlikle ingiltere ile başlayın uzun mesafeli okçular ve ada olması itibari* oyunu çözene kadar savaş alanlarında rahat edersiniz.
ayrıca savaşırken braveheart'ı izliyomuş hissine kapılıcaksınız*.
hani papa size zırt pırt imkansız görevler veriyor ya. işte öyle bir görevdi.
tunus limanı'nı iki dönem boyunca bloke etmem gerekiyordu ve ben de donanmamı hazırlayıp saldım akdeniz'e. ama bir de ne göreyim. bizim hz. papa'nın donanması benim minik takalara dadanmış. tabiri caizse s..kmiş atmış. ulan be şuursuz bunak. hem beni deli saçması nedenlerden dolayı allahın afrikasına yolla hem de tekerime çomak sok. be ne yaman çelişkidir?