1,5 ay öncesine kadar benim de avaz avaz söylediğim, huzur peşinde olan insanların mottosu haline gelen cümledir ki en sonunda çektim gittim dinlemeden, ona birşey söylemeden. yıllar sonra... neyse
ne diyordum, çektim gittim efendim bir dağın başına. yemek yapmak için odun topla, kuzineyi yak, köy çeşmesinden su taşı gibi dertlerin yanında birilerinin bahçesinden elma araklama, dut ağacına çıkıp şeker krizine girme, akşam ışığın, insanın, gürültünün olmadığı bir dağ başında çadırın önüne çektiğim iki sandalyeye ayaklarımı uzatıp bütün yıldızları yorgan olarak kullanma gibi keyifli yönleri de vardı bu kaçışın.
bu tecrübelere dayanarak söyleyebilirim ki kesinlikle huzur arayan insanlar bu isteği sözde bırakmamalı, biran önce faliyete geçmeli.