zengin olduğunu göstermek için yapılan bir eylemdir. bunu yapan kişilerin aç kalan insanlarla yada açlıktan ölen insanlarla ilgili bir fikri yoktur. olsa bile onlarda yesinler diyerek geçiştirir. bu medeniyet göstergesi sonucunda çöpe giden nice yemekler ziyan olmaktadır. bir de otellerde karşılaşılan bir durumda bilinçsizce yapılan açık büfe hareketidir. ya yiyeceğin kadar al yada yemeğini bitirdikten sonra bir tabak daha al iki adım yol yürümek kimseye bir zarar vermez.
mantıksızdır. sanırım en çok çorba bunun kurbanı olmuştur. çukur tabakta servis edildiği ve nezih ortamlarda tabağın yana yatırılıp höpürdete höpürdete içilmesi ayıp sayıldığı için yarısı tabakta kalır hep..
Bir açlık göstergesi olarak tabağı ekmek ile sıyırmak karşısında farklı dünyanın insanlarınca yapıldığı anlaşılan göbekli zengin eylemidir. Bırakılan yemeklerin çöpe döküldüğü de şüphesizdir. Medeniyet göstergesi yerine hayvanlık göstergesidir.
daha çok zenginlik ve muhtaç olmadığını gösterme amacıyla yapılan tutumdur...
medeniyet zengnlik midir? o da ayrı bir tartışma konusu tabi...
ayrıca afrika' daki açlıktan ölen insanları da düşünmeden edemiyor insan...
he ama dersen ki onları düşündüğüm için boğazımdan geçmiyor vay be derim sadece ve kendimi derin düşüncelerde bulurum...
ayıptır, tabakta yemek bırakılmaz, tabağa yenebilicek kadar yemek alınır. eğer alınan yemekle doyulmamışsa tekrar bi tabak daha alınır ama tabakta yemek bırakılmaz. genelde açıkbüfe görünce yapar insanlar bunu. görgüsüzlük işte.
çocukluktan hatta bebeklikten gelen, öğretilen ve istenilen bilgilerin medeni olmaması durumu olur böyle bir şey. gerçi o zamanlar medeni olmaktan çok büyümek gerekiyordu. şimdi ise... evet, bu bir medeniyet göstergesi haline geldi. ama ben bunu saçma buluyorum. medeniyetten çok kabullenme kaygısı güttüğünü düşünüyorum. eğer samimi bir yerdeyseniz zaten dilediğiniz kadar yer, doyunca bırakırsınız. öyle ki samimiyseniz doymadığınızda yeni bir porsiyon da alırsınız. ancak samimiyetsiz bir ortamda aç kalmayı gerektirir bu durum. bence gereksizdir. samimi ilişkiler her zaman tercih edilmelidir. yoksa sıfır beden olur çıkarsınız, ha iyi bir şey diye düşünmeyin ondan sonra bulemik ve anoreksik olursunuz. bize medeniyet baskısından çok samimi dürüst ilişkiler lazım.
devlet tarafından sansürlendiğimiz yetmiyormuş gibi bir de insan ilişkilerinde kendimizi sansürlersek yaşama kalitemiz kalmayacaktır. özgürlük elden gitti zaten.
öncelikle tabakta yemek bırakmak bir medeniyet göstergesi değildir. "o kadar para veriyorum ama bakın o paraya gelen yemeği umursamıyorum düşün ne kadar yüceyim" anlayışı medenilik değildir, görgüsüzlüktür, ukalalıktır.
ayrıca; medeniyet için baz alınacak o kadar şey varken, genel kabullerin dışında bir olayı bahane gösterip medeniyete küfür etmek son derece haksızca ve en az tabağında yemek bırakarak medeni görünmeye çalışan zihniyet kadar salakçadır.
bizim kültürümüzde bir adet vardır; yemekeler bol tutulur ki, misafirler doya doya yesindir. misafirlerden artmayan yemek, işlevini görmüş addedilmez. ama tabakta da yemek bırakılmaz. tabağa alınan bir şey bitirilir. tabakta kalması görgüsüzlük olarak görülebilir veya yemeği beğenmemiş izlenimi yaratabilir çünkü. mesela; misafirliğe giden bir kadın, çocuğunun tabağında bıraktığı şeyleri, böldüğü ekmeği de yemeğe çalışır ki, ayıp olmasın ev sahibine. çünkü müsriftir, görgüsüzcedir. yiyeceğin kadar al tabağına derler adama.
önümüzdeki yıllarda sırf medenilik olsun diye, osuruk yapıcı organını* ameliyat ile aldıracak insanların ortaya çıkmasına sebep olacak sosyete yanılgısı.
- oha be bitirdin tüm tabaktakileri! görgüsüzzzz...
- olm açım ben açççç...
- ayıp lan herkes bakıyo bitirdin!
- lan fiyatına baksana şunun? hem azıcık bu yemek.... bitti bile açım ben hala.....