insan, dilinin altında gizlidir.
Ziman derîyê dil e.
Kürtçe medeniyet dili değildir, diye buyurdu bir devlet büyüğü, geçtiğimiz günlerde. Mefhum-u muhalifinden okunduğunda, Türkçe medeniyet dilidir, diyen bir böbürlenme tonunu kaçırmak, olanaksız.
Hayır, esas Kürtçe medeniyet dilidir, diye itiraz etmek mümkün bu dayılanmaya. Onun ardından da Kürtçenin zenginliği, tarihselliği, Kürt edebiyatının gelişkinliği vb. konusunda argümanlar öne sürmek Ama ben başka bir yoldan gitmeyi önereceğim: Ne demektir medeniyet dili olmak? Arınçgiller yakın zaman önce evlad-ı Fatihân olmakla böbürlenirlerdi. Ceddimiz dedemiz, neslimiz babamız cümle cihanı karşılarında diz çöktürmüşler, Hilali bir hançer gibi ehl-i salibin bağrına saplamışlar, Viyana kapılarına dek dayanıp
Daha rafine sağcılar, artık işi bu kadar vulgarize etmiyorlar. Nihayetinde dün bağrına hilali sapladığımız Hıristiyan Avrupalılarla daha içli dışlılar - siyaseten ve ticareten
Peki daha şık gibi duran medeniyet dili kostaklanması, alttan alta evlad-ı fatihân olma böbürlenmesinden çok mu farklı? Öyle ya, bir dilin medeniyet dili hâline gelmesi, ancak ve ancak ulus-devlet sınırlarını aşan bir politik çeper dahilinde konuşuluyor olmasıyla mümkündür. Bu ise klasik ya da modern biçimleriyle emperyal bir girişim ile mümkündür ancak. Antik çağda Latinceyi bir lingua franca kılan, Roma imparatorluğunun kılıcıdır. Arapça islâm fetihleriyle birlikte Asya içlerinden ispanyaya dek yaygın bir alanda kullanılır olmuştur. Bugün medeniyet dili olmakla övünen ispanyolca, bu özelliğini Cristobal Colon ile başlayan ve on milyonlarca Amerikan yerlisinin yaşamına ya da boyunduruk altına alınmasına malolan alçakça bir fetih ve sömürgecilik serüvenine borçludur. Bir başka medeniyet dili, ingilizce bir yandan soğukkanlı ve acımasız bir sömürgecilik girişiminin, diğer yanda da XX. yüzyıl boyunca tüm dünyaya kök söktüren ABD emperyalizminin sultasına borçludur yaygınlığını. Fransızcanın Afrikalıya medeniyeti nasıl öğrettiğini ise Franz Fanondan ya da Hepimiz katiliz! diye haykıran Jean Paul Sartredan öğrenmek
mümkün.
Şu hâlde, medeniyet diline sahip olmakla övünmek, atalarının emperyal/ist serüvenleriyle iftihar etmekle bitişik bir edim. Yani fethedilen yüz binlerin katledilmesi, yerlerinden-yurtlarından sürülmesi, haraca bağlanması, yabancı bir boyunduruğa zorlanması, kadınlarına, çocuklarına el konulması, doğalarının tahrip edilmesi, kaynaklarının metropollere akıtılması, yerli halkın demir yumrukla disipline edilmesi, yani medeniyeti mümkün kılan bir dizi edimle iftihar etmek
Hayır bu, bizim işimiz olamaz. Biz bugün birlikte madunların dillerinden söz edeceğiz. Yenik düşmüşlerin, ezilmişlerin, fethedilmişlerin aşağılanan, yok sayılan, unutulmaya mahkûm kılınan dillerden Ya da medeniyet dilleri olma savındaki ulusal dillerin sömürgeleştirdiği ve sürekli olarak saçaklara iterek marjinalleştirdiği yerel dillerden.