medeniyet kapatmaksa bedeni
suudi arabistan en medeni olarak modifiye edilebilecek sözdür. kimsenin çıplaklık medeniyet göstergesidir diye bir iddiası olmadığı halde bunu böyle algılamak da her baba yiğidin harcı değildir. buna "algıda seçicilik" denir.
özgürlük ve medenilik kapatmaksa bedeni; afganistanlı kadınlar hepimizden özgür ve medeni!
edit: açılmak ya da kapanmak bir medeniyet sembolü değildir elbet! "her müslümanı gerici ve yobaz yapan zihniyet" esas sizin belli değelere çamur atmak için tasarladığınız kişilerdir. hür iradesi ile "ben kapandım" diyenlere laf söz edilmez. ama mehmet akif'in şu sözü altına sığınıp da ayar verediğini sanan kafasızlar bunu anlamaktan çok uzak oldukaları kesin.
bazı insanların, kapanmaya karşı çıkanların düşüncelerinin kıçı başı açmayı savunmak olduğunu sandıklarının ispatıdır. bu sözün sürekli olarak gündeme gelmesinin başka bir açıklaması yoktur sanırım. kapanmayanların hepsinin kıçı başı açıkmış!!! vay be...
not: mehmet akif ersoy'un istiklal marşını yazmasını bir kenara bırakacak olursak atatürk'ün şapka inkılabı yapmasından dolayı ülkesini terk eden bir insan olduğunu da vurgulamak lazım...
yüzeysel olduğu kadar şuursuz olan kişilerin, hangi akla hizmet etmek için bu dizelere adem ve havva ' yı katmaları tüm işyeri personeli olarak kahkaha eşliğinde okumamıza sebebiyet vermiş olay. ***
üstad konuşturmuş gene, biz ne desek boş. ayakta alkışlanası laikperestlerin pek hoşuna gitmeyen güzel şiirin en güzel dizeleri.
pürüzsüz düz mantık. okuyunca "bak hele hele nasıl da verdi ayarı" diyenlerin en sevdiği vecize "biber acıdır, hayat da acıdır. öyleyse hayat biberdir" gibi bir şeydir. bak hele hele nasıl acı hayat biber vay amk.
vay anasini sayin seyirciler, ne-niçin-neden üclemesini bir kenara atip fikriyat içermesi imkansiz olan mevzuatlarda bir özlü sözün nasil da carpitildiğini görmekteyiz. üzerine üstlük bakın nasil da koduk lafi amigoculugunu ve o laflari atlattik pavyonda sampanya patlattik tezahuratlari karsi slogan olarak cikmakta işte turkiye cumhuriyeti vatandasi değilseniz hayret edebilirsiniz. ama tecrubeli turkiye cumhuriyeti vatandasiysaniz anca ufolar merhaba dunyali derse size bir gece ansizin o vakit mefta ve donuk olan hayret duygulariniz harekete gecebilir.
biz fazla tras cilde zarar diyerekten bazilarinin camdan imal edilmiş olan kafalarina akıl ve mantiktan imal olmus civilerimizi cakmaya devam edelim.
şimdi bir kelam edilmiş ise öncelikle o dönemin kosullarini göz önüne almamiz önceliklidir.
bu sözün sarf edildiği vakitlerde muassir medeniyetler seviyesine ulasma islahatlarina start verilmiş ve tanzimat devrinden itibaren iki arada bir derede olan fesli monser hamlesindense akla bilime önem verilen bir menzile girilmiştir.
tabiki medeniyet değiştirme olayi bireylerin kafasinda değilde sadece diş görüntüye önem vereek ve yaldizli boya sürülmek olarak algilandiği için taklitciliğe dönüşmüş ve akli basinda olan kişilerin nazar-i celbinde 'yahu bunlar medeniyet kisvesinde zibidilik yapiyorlar' gibi hakli tespit etmek mecburiyetinde birakmiştir.
hatta hani şişli de bir apartuman yoksa halin duman sarkısının dizelerini bazi akli evellerin vatan haini diye damgaladiklari nazim'in hikmetin yazdiği lüküs hayatta, bu özenti, ne oldum delisi zümreler tenkit edilmiştir.
şimdi gelelim mehmet akif ersoy cephesine. biliyorsunuz bu şair bir mevsim mısır da bir mevsim türkiye'de ikamet ediyordu. misir da o vakitler bütün dünyayi saran 1. dünya harbi sonrasi sefahatinden fazlasiyla nasibini almiştir ve basinda meshur zübük krallardan kral faruk'un - nasir devirdi hani- pederi büyük zübük kral birinci fuat'in nem menem bir herif oldugunu bilenler bilir.
herneyse fazla teferruata gerek yok ama son olarak benim bilgidense zibidiliği tercih eden pek muhterem akli evellerime sunu da beyan edeyim. mehmet akif'e kuran-i kerim'in türkce mealini yazmasini istemişler. ama kendisi ilk başta bu işi yapabileceğini düsünmüş fakat ceviriyi yaparken bu işin onun ilmini astiğini görünce ve layikiyla yapamayacağini görünce vazgecmiştir.
bu entry benim ulema gecinen ve utanmadan sözleri carpitarak zübüklük yapan ve post kavgasinda bir adim öne geçmeye calisanlar kişi ve kişilere armağanim olsun. 2008 model ittihatcilar mi? eh onlara yeterince armağan vermedik mi zaten?
yarin bir gün 'Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda' dizesini kim soylemis beni
suheyla'ya vurulmusum diye? kim gormus, ama kim, eleni'yi optugumu' olarak algilayacak kişilerde elbette cikacaktir.
sözümüzün özü birakin bu işleri devlet su işleri. bugun ektiğiniz nifak tohumlari yarin tarih baba karsisina ciktiğinizda sicma deliğinize yagsiz cart diye girebilir.
--spoiler--
bacımın iffeti batmakta rezilin gözüne
acırım tükürüğe billahi tükürsem yüzüne
medeni olmak eğer açmaksa bedeni
desenize hayvanlar sizden daha medeni.
--spoiler--
Merak ettiğim M.Akif Ersoy bu şiiri yazarken, o zamanki kadınların giyim tarzı nasıldı? Açıklıktan bahsettiği günümüzdeki magazin programlarında vücudunu teşhir etmek için giyinilen kıyafetler ise sonuna kadar haklıdır. Tabi bu giyim tarzının medeni değil, yozlaşmış bir giyim tarzı olduğunu da söylemek gerekli. Yok eğer bahsettiği, türbanlı, çarşaflı olmayan sokaklarda gördüğümüz milyonlarca kadından biriyse,o zaman kendisi hayvandan aşağıdır benim gözümde.
Bu arada o zamanlarda kıyafetlerin ne kadar açık olduğunu siz tahmin edin.
''bizi meydana getiren olayı, ayıp saymaktan büyük hayvanlık olabilir mi?'' montaigne'de böyle söylemiş. emin olun biz daha medeni ve gelişmiş olduğumuzdan bizde böyle daha çok söz var sayın gerici kardeşlerim.
siz değil misiniz 70 yaşında azıp 10 yaşında ki kızlarla imam nikahlanan,
siz değil misiniz 13-14 yaşındaki kıza tecavüz eden,
siz değil misiniz kadın saçından, kolundan, ayak bileğinden tahrik olan,
siz değil misiniz kadını ikinci sınıf vatandaş yerine koyan, çarşaf ! giydiren,
giymeyenler için de vücudu gösteren kıyafetler giyen kadına tecavüz etmek normaldir diyen siz değil misiniz?
ulan hayvanlar bile sizden binlerce yıl daha medeni.
bu başlığı gördükten sonra papağanımın yanına gittim ve yine ne yediyse duvara da yedirmiş. duvar muz, çekirdek türü şeylerle dolu yüzlerce kez söyledim olm şu yemeğini güzel ye ama dinlemiyor medeniyetsiz pezevenk.
şair ne güzel söylemiş. birçok sokak köpeği karşıdan karşıya geçmeyi bilir, sokak kedileri pisliğini kumla örtebilirken hala çocuğunu ağaç dibine pisleten karşıdan karşıya geçmeyi bile bilmeyen insanlar sürüsü ile birarada yaşamaktayız. şairi bundan 150 yıl önce geleceği görebildiği için kutluyoruz. evet şair hayvanlar bile sizden medeni artık ne yazık ki.