Bir adam gördüm, bir kapının önünde oturmuş düşünüyordu.
Saçı sakalı birbirine karışmıştı.
Üstü başı perişandı.
Kafasını belli bir ritimle iki yana sallıyor, arada bir kimsenin anlamadığı bir şeyler mırıldanıyordu.
-Kim bu adam, diye sordum.
-O bir meczup, dediler ve anlattılar hikâyesini.
Şimdi önünde oturduğu o kapıyı çalmış günlerden bir gün.
içeriden bir ses, Kim o? diye sormuş.
Ciddiye almış soruyu.
O günden beri cevabını düşünüyormuş.
En ileri durma meczup seni de üzerler
Kimileri var ki meczup derini yüzerler
Kafana da takma meczup yoluna bakarlar
Hiç oralı olma meczup seni de yakarlar