aslında bu ülkenin çoğu problemi böyle. aşmak için yasaya ne bileyim ekstra bir karara bile gerek yok birçoğu için. yasaklar bizim beynimizde. ah bir bunu anlatabilsek kendimize..
bir daha tekrarlanmamasını umduğumuz yasakçı zihniyet söylemi.
laik, eşitlikçi bir söylemdir. türban çok derin bir konu... eğer dini bir sembol olarak kullanılıyorsa kişi tarafından bu şekilde meclise girmesi son derece sakıncalı. zira bir başka dine mensup biri dininin gerektirdiğini söyleyerek binbir çeşit kılık ile karşımıza çıkabilir. ona "hayır, sen bu şekilde buraya giremezsin!" diyebilecek kadar samimiler mi? pek sanmıyorum. din gerekçesine dayandırılan onlarca garip kıyafetleri google amcamız size gösterebilir.
ha, yok başını kapatan arkadaşımız kendini öyle güzel, öyle rahat hissettiğini söyleye de bilir. ama yine 1. örneğimize dönüyoruz. herkes her istediğini özgürlük kisvesi altında giyebilecek mi? burası bir devlet kurumu ise, ki öyle, burada belirli kurallarla herkesin eşitliği sağlanmalı. bir diğerine vermediğiniz hakkı sırf yandaşınız diye birine veremezsiniz, vermemelisiniz. bu sadece anayasanın eşitlik ilkesine değil, avrupa insan hakları mahkemesi kararlarına da aykırıdır.
Sonra vay efendim özgürlükten bahseder bu zihniyet.
Yine bu zihniyet zamanında yahudi usulü şapka takmadılar diye kaç kişiyi asmıştı toplum katliam ? Tamam beyler pardon biz hep yalnışız , bizim doğru dediğimiz görülmemiştir , siz hep doğrusunuzdur tamam özür.
muhalefet olmayı pek benimseyen chp'li vekil söylemi. akp'nin her seçimde daha fazla oy almasının sebebinin bu zihniyet olduğunu hala anlayamadılar.
sen türbana izin vermiyoruz dersen o da çıkar* alkol kullanılmasına izin vermiyorum der susmak zorunda kalırsın. bırakın artık bu yasakçı zihniyeti, bırakın herkes istediği gibi yaşasın. o kadar da zor birşey olmasa gerek bu.