bugüne kadar 35540 insan öldürülmüş ama yetmiyor başbakanımıza.
son günlerdeki tabloyu hepimiz görüyoruz. yanlı-yansız-iktidarlı-iktidarsız * basın aracılığıyla akan kanı seyrediyoruz. ve gelmiş geçmiş en hata kabul etmez başbakanın ve en az kendisi kadar düz adam kurmaylarının akıllara zarar açıklamalarını seyrediyoruz.
''pkk'nın istediği budur. meclisi toplattık dedirtmem bu çapulculara'' açıklamalarını dinliyoruz. suriye'de taraf olmayı seçerek zaten karışık coğrafyamıza ettiği zararı an be an ölümlerle, kayıplarla seyrediyoruz.
ve onca sese ''gel oturalım konuşalım, ne yapılması gerekir tartışalım'' sesine kulak tıkadığını da görüyoruz.
aslında tüm gerçeği biliyoruz. kerimesinin bir küçük rahatsızlığıyla devlet tiyatrolarını kapatmaya çalışan bu kadar hassas * bir insanın, bunca insanın kaybıyla ilgili muhalefetle, sivil toplum örgütleriyle konuşacak, akıl alacak bir fikri olmaması artık bizi şaşırtmıyor artık. ve söylediğimiz herşeyin çenemizi yormaktan başka bir işe yaramayacağını da biliyoruz.
akıl, fikir... dilemekten, bıkmadan tekrar tekrar bu ''ben bilirim'' tavrının yanlışlığını
anlatmaktan başka çaremiz yok sanırım.
karşımızdaki gücün öncelikli amacının, meclisi toplatarak psikolojik üstünlük sağlamak olmaması gerekir mesela. gören de sanacak ki tüm meclis ense pozisyonunda.
başbakanın oğlu olur da askere gitme onuruna erişirse ve olursa doğuya çıkarsa askerliği ozmn toplanır işte.gerçi öyle bir durumun olduğu gün pkk nın bittiği gün olacaktır.
hadi onu geçtimde osloda görüşen bu hainleri kahraman gibi haburda karşılayan sen değilmisin? tamam kürt açılımına bende destek verdim ama bu ülkede tsk ile mücadele ederken evladını kaybeden acılı kürt anasınında desteğini arkama alayımki kürt açılımı başarılı olsun pkknın eli zayıflasın diye düşünüyorsun ancak evladını pkk ya kurban eden acılı türk anasının yüreği nerede kalıyor? o da ana sonuçta onunda hassasiyetlerine dikkat etmen gerekir. gelipte davul zurnayla karşılama yaparsan bende kalkar en faşist en statükocu kimliğimi takınırım.