hangi dersi koyarsanız koyun onu etkin ve anlaşılır biçimde sunacak, donanımlı öğretmenleriniz yoksa boş iş. Şu an bakanlık pek çok dersi seçmeli olarak öğrencilere sunuyor ama seçmeli dersler, işin ehli olmadığı için alakasız öğretmenler tarafından veriliyor. Mesela drama dersine beden eğitimi öğretmeni giriyor. Astronomi ve uzay bilimlerine fizik öğretmeni giriyor ama gördüğüm kadarıyla öğretmenlerde bu işte pek hevesli değil. Bu tür dersler, ilgili olan öğretmenlerce açık ders, seminer yada kulüp çalışması olarak verilebilir. Bazı dersler için modüler sistem ve uzaktan eğitim getirilebilir öğrenciler modül sınavlarını yada ders sınavlarını verdiğinde başarılı kabul edilebilir.
Tarih gibi bazı derslerin ise baştan aşağı düzenlenmesi gerekir. Daha tarafsız yazmanın zamanı geldi. Derslerin mukayeseli olarak avrupa ve dünya tarihi ile ilişkili işlenmesi gerekir. Mesela Mondros'u biliyoruz ama Almanya yada Avusturya'nın hangi koşullarda teslim olduğunu bilmiyoruz bu büyük bir eksiklik.
Din kültürü dersi de uzaktan eğitime kaydırılabilir ve sınavları merkezi yapılabilir. isteyen öğrencilere 4 sene sürecek seçmeli din kültürü grubu dersleri de konulabilir.
ders falan koymam; zorunlu öğrenci değişim programı koyarım. Genç yaşta çıksınlar yurt dışına biraz dünyayı tanısınlar, farklı kültürler görsünler, gözleri açılsın. Her şey ders değildir, hatta ders dediğin nedir ki...
bilim ve teknoloji
astronomi ve uzay bilimlerine giriş
karşılaştırmalı edebiyat bilgisi
uygulamalı edebiyat bilgisi
temel felsefe ve ahlak felsefesi
insan anatomisi ve sağlık bilimleri
temel psikoloji
dünya tarihi
siyasi tarih
uygarlık tarihi
sanat tarihine giriş
karşılaştırmalı din kültürü bilgisi
uygulamalı spor bilimleri
plastik sanatlar
uygulamalı kimya
kompozisyon
sosyal hayat ve çevre bilgisi
evlilik ve aile ilişkileri
spiritüalizm ve ruhsal gelişim
iş ve çalışma hayatı
şuan da müfredatta ne var ne yok bilmiyorum ama olması gerektiğini düşündüğüm derslerdir. tabii bu derslerin ölçme değerlendirmesi çocukları yarış atı gibi hayata hazırlamak ve ezberci eğitim olmamalı. mümkün olduğunca temel üzerine hangi öğrencinin hangi dersten ne anladığına dair bilgiler, örneğin kompozisyonla tespit edilmeli ve ona göre öğrencinin ilgi ve yeteneğinin yüksek olduğu derslerden mesleki yönlendirme yapılması gerektiği kanaatindeyim.
Bir kere okulları, sınıfları insanların olmak istedikleri mesleklere ve yetenekleirne göre bölerdim.
Sonra ortak dersler koyardım mesela türkçe, ingilizce ve almanca. Önce konuşmak önemli.
Sonrasında ise düşünmeye dayalı bir felsefe dersi koyardım. insanlar neden yaşadıklarını ya da neden ölmemeleri gerektiğini bulabilsin diye.
Hem ülke kültürünün sosyolojik incelenmesi hem de dünyadaki kültürleri tanıması açısından sosyoloji dersi koyardım.
Önce insanlar yetenek ve zeka seviyelerine göre mesleki okullara bu tarz derslerde kredilerini yükseltince istedikleri mesleklere geçebilmeleri için bir sistem oluştururdum.
Aklı çok çalışmayan fiziği iyi olmayan bir vatandaşı tutup disiplinli çalışmayla doktor yapmanın ya da zorundalık yüzünde ağır işçi yapmanın anlamı yok. topluma çöpçüde lazım, işini iyi yapan bir çöpçüde doktor kadar önemli.
Derslerden çok sistem yaptım kafamda ama zaten gerçekleşmiyecek olduğu için düşünmekte serbestim.
Yeni nesil problemlerden sürekli kaçıyor. Çözüm üretmekten bihaberler. Bu nedenle problem çözme ve yaratıcı düşünme dersleri konulmalı.
Bir diğer önemli ders ise sevgi olmalı. Kimse kendinden olmayanı sevemiyor. Öğretsinler arkadaşım madem kendimiz öğrenemiyoruz sevmeyi öğretsinler. Sevmeden olmuyor ya, yeminle olmuyor.
bu ders var fakat seçmeli olarak bir ders var üstelik çoğu okullarda işlenmeyip fizik dersi görülüyor, acil lazım bu ders ortaokuldaki güneş sistemini 2 kere gösterip de bırakmak olmaz işte, sen bu evrene geliyorsun ve okulda tek gördüğün şey güneş sistemi şimdi bir röportaj yapsak sokaklarda kimse gezegenleri bile sayamaz, ileride bu adamın bakış açısı ne olacak? merak edip de araştıranların dışındaki milyonlarca insan asıl geldiği yerin sadece dünya işi ve onun yörüngesinde dönenlerden ibaret olduğunu bildikten sonra bu dünyaya gelmiş olsa ne olur olmasa ne olur.
Sosyal ingilizce dersi;
Şimdiki ingilizce dersi yerine getirilse keşke. Adamlar bize present perfect tensi öğretmek için varlar, sanki biz toefl kascaz. ilkokulda tamamen listening ve speaking'e dayalı ver bi igilizce eğitimi de ilk once dil neymiş ona bir bakalım biz. Lisede de gramer olarak geliştirirsin öğrencini.
Felsefeye giriş;
haftada bir saat çocukların düşünmeye sevk edildiği harika bi aktivite. Öğretmen de bir konu belirler ve bingo, çarpışan fikirler.
Edebiyat Atölyesi;
Liseyi bitiren insanlar onca dil anlatım ve edebiyat dersi gördüğü halde elinde ne bir kitap olur ne de aklında da bir şiir dizesi. Genç nüfusumuzda nice cevherler var ama biz onları kompozisyon yazmaktan veya uzun paragraf sorularına hazırlamaktan öteye götüremiyoruz. Niye nobel edebiyat ödülü kombosu yapan veya dünya edebiyat tarihinde çığır açan sanatçımız olmasın?
Lisede ise;
Sağlık Bilgisi ve Cinsel Sağlık;
Her öğrenci matematikçi olmaz ama integral görür.
Her öğrenci kimyager olmaz ama redoks tepkimesi kasar.
Her öğrenci fizikçi olmaz ama basit harmonik hareket çözer.
Ulan neredeyse her birey illa üreyecek ama cinsel sağlık dersi görmüyor eğitim hayatında. Çok ama çok ciddi bir sorun, hele Türkiye'de.
Meslek Liselerine de ders yerine daha çok bütçe, hibe ayrılmalı. Büyük şehirlerde genel itibariyle meslek liselerinde çoğunluk bildiğimiz 'liseli' tip olsa da cevherler orada da vardır. Anadolu'da özellikle. Şöyle adam akıllı bir atölye sistemi de getir, off ağır sanayi neymiş göstersin bizim zıpırlar.