"bir kez olsun mutlu bir hayat yaşamak istiyorum, bu sebeple gidiyorum.."
(bkz: yasmin levy)
gölgelere basmak her defasında..
ve aslında bir tek kendi gölgenle savaşmak aşk denilen yumakta..
tüm gece dinlenince insanda herkese teşekkür edip herşeyi bırakıp gitme isteği uyandıran * şarkısı.bir kısmının türkçe meali bile şarkıyı hissetmeye yetiyor...
"teşekkür ederim,tüm bana söylediklerin için,
teşekkür ederim, beni sevmiş olduğun için
ama ben artık kendimi kandırmayı bırakıyorum..." diye gider
bildiğin arabesk.
damardan giriyor, kanına karışıyor yavaş yavaş, dolaşıyor tüm vücudunu, ürperilmemiş tek bir nokta bile bırakmıyor. kapat gözlerini ve teslim ol şarkıya, başka şansın yok, tınılar olsun kalp atım sesin, o güzel ses yankılansın ta içinde. izin ver ona, seni alıp gitmek istediğin yerlere götürmesine.
bugün yine çığlıklarını duydum, damarlarımdaki kanı ritmine uydurdum. senin iç yakan sözlerinle neyin dağlanışını izledim. içimi de dağladın giderken. yaşamanın sonuna baktığındandı acılı sözlerin, yoksa böyle yaralamazdın sen beni. bana kıyamazdın, ses tellerini titrettiğin kadar titretmezdin içimi ve tüylerim bile senin söylediklerine isyan edip baş kaldırdılar. (bkz: la nina de las flores)
az önce dinlediğim ve de insanı buhrandan buhrana sürükleyen bir parça. ayrılık öncesi, ayrılık sonrası, terk edildikten sonra, terk edilmeden önce. her zaman dinlenilecek bir şarkı. o söylerken senin için titrer gider. o söylerken sen uzaklarda boğulmaya başlamışsındır. o söylerken....
nasıl bir ses bu dediğiniz, damarlarınızda gezinişini hissettiğiniz, kapandı sanılan yaranızın taptaze olduğunu gösteren, yasmin levy tarafından hayat bulmuş mükemmel bir şarkıdır. ilk dinleyenlerin hep tepkisi şudur: "off off!"
--spoiler--
vücudunun kokusunu, dudaklarının tadını unutmak istiyorum.
bir kez olsun mutlu bi hayat yaşamak istiyorum
bu sebeple, gidiyorum.
teşekkür ederim, tüm bana söylediklerin için.
teşekkür ederim, beni sevmiş olduğun için.
kendimi kandırmayı bırakıyorum.
seni unutamıyorum.