An itibariyle Cheeseburgerin 2YTL fakat Double Cheeseburgerin 5,1YTL fiyatla satıldığı akıllara durgunluk veren, matematiğimizi ve mantığımızı zorlayan restoran.
yurtdisinda gidilmemesi gereken bir yerdir. zira neredeyse hicbirinde helal et kullanilmazken bircogunda burger domuz eti ile ayni yerde pisirilmektedir. he ayrica;
türkiye ye ilk geldiği zaman hijyenik oluşunu öne çıkaran bir markaydı. Bizim mutfaklarımızı gezebilirsiniz, şöle böle temizim hijyen bizim için herşeydir türünde söylemleri vardı. ancak son yıllarda köşe başındaki her hangi bir kebapçı bile mcdonald s lardan daha temiz olabilir. masaların üstü leş gibi yağlı, tepsiler desen berbat durumda. kasada sıra beklerken arkaya bakıcak olursak mutfağında hiç iç açıcı olduğu söylenemez. çalışanların üniformalarına değinmek bile istemiyorum. ancak bu sadece mcdonald s için geçerli değil kanımca. burger king de gayet pis bir mekan. kola hamburger patates üçlemesini 7 kusur ytlye satarak bir çok restaurantın önüne geçmişlerdir. zira gayet doyurucu olan bu mönüyü makul sayılıcak bir fiyata alabiliyorsunuz. dolaşımda arttıkça pislik seviyeleri artmakta ve hijyene verdikleri önemde azalmaktadır.
gencturkcell olayıyla bi şekilde satışlarını arttırmıştır. o da bireylerin "goş lan bedava, biz de yiyek" içgüdüsünden kaynaklanmıştır. hayatında hiç mc donalds'dan yemek yememiş bireyler için ayrı bi önem taşımıştır belki de veyahut taşımamıştır zaten bi önem taşıması gerekmemektedir de. ayrıyetten anti-amerikan geçinen bir çok zihniyeti bile çekmiştir bu kampanya hatta. kampanya sırasında gözlenen çoğunluğu artık göstermemektedir bittabi ki çok normaldir. fiyat bakımından yine de cuzi olmasa da yarıya inişinin ardında şimdi tekrar eski haline dönmüştür. burger king ise her zaman ki gibi farkını göstermiştir. hali hazırda tüm "felan oldum" kişilerinin de mc donalds yerine burger king'i seçmesi mc donalds'a gelen kişi sayısını etkilemektedir. bunun da hiç kimseye faydası dokunmayacapını düşünerekten, entrymi burada sonladırıyorum, evet.
bunların ve bunların tarzındaki fast food restaurantların fransa şubelerindeki tuvaletlerde şifre vardır. alışveriş fişinin üstünde numara yazar ve o numarayı tuşlayarak içeriye girebilirsin. böylece gerçek bir restaurant kimliğine kavuşmuş olunmaktadır.
avrupa'daki şubelerinde bira satışı da yapan, ama türkiyede durumun farklı olduğu fast fuudcu. bu arada birayla big mac ve patates çok iyi gidiyor. dışarıdan getirilerek durum düzeltilebilir.
bi adanalı olarak ankara'daki açlık günlerimdeki en iyi dostum.adana gibi bi yemek cennetinden ankara'ya gelince haliyle aç kalıyor insan.ankaranın tatsız tuzsuz dönerlerine kebaplarına alternatif olarak kurtarıcım oldu mc donalds.insan bu günleri de mi görecektik diyor tabi,zira 11 yıldır mc donaldsa uğramamış biri olarak mecburiyetten mc donaldsa muhtaç oldum gurbet ellerde.
kaygısızlar'da elemanın çalıştığı yerin orijinali. fast food'da dev bir firmadır. boykot edilme esnasında her nasılsa ismi coca cola dan sonra ikinci sıradadır.
çalışanların sürekli "bir big mac menüm var" gibi sözlerle sipariş ettiğiniz yiyecekleri sahiplendiği bir fast food zinciri. bir an önünüze koydukları menüye elinizi attığınızda onu hemen elinizden çekip alacaklarmış gibi hissedebiliyorsunuz.
amerikan halkının ot beyinlerini ve koca götlerini borçlu oldukları fast food zinciri.
ne zaman bir köşe başında onlardan birini görsem ülkemi işgal edilmiş gibi hisseder, hasan tahsin gibi ilk kurşunu sıkma içgüdümü güçlükle dizginlerim.
"big mac'i şöyle güzel", "burger king'ten daha hijyenik", "ay çok cici bi yer" gibi tabirler kullanan gafillere sesleniyorum:
burger yemekle, starbucks'ta kahve içmekle falan muasır medeniyetler seviyesine ulaşılmaz! son derece "fast" yiyeceklerle sağlıksız beslenme kültürü nasıl olur da benim insanım tarafından rağbet görür! bir de "etlerimiz amerika'dan geliyor!" diye övünmeleri yok mu!
benim gençlerimi üç kuruşa köle gibi çalıştır,
insanımı inek gibi sağ.
üstelik etini de kendi memleketinden getir. benim köylüme, çiftçime bir lira katkı sağlama.
ne güzel memleket be!
arkadaşlar!
bu adamları altıncı filo gibi, izmir'i yakan yunanlılar gibi denize dökmek boynumuzun borcudur. tüfekleri kapıp kapılarına dikilecek halimiz yok.. köftenize sahip çıkın! lahmacununuza, dönerinize, simitinize sahip çıkın!
kapitalizmin korkulu rüyası kurşunlar değil. kar marjlarının azalmasıdır.
ırak'a atılan her bombada bir cent katkınız olduğunu hatırlayın. mc donalds lara, starbucks'lara, coca cola'lara verdiğiniz paraların ırak'lı, filistin'li kardeşlerimizin tepelerine bomba olarak yağdığını bilin.
