bunlardan bir tanesini tüm gücümle teklemiş biri oarak söylüyorum;
yanınıza yaklaşırlarsa görmezden gelmek lazım bunları.
benim attığım tekmeyi sonuna kadar haketti. arkadan diğerleri gelmese iki-üç tane daha sallayacaktım. pişman falan da değilim.
istanbul'da yaşayan herkes bilir. bunlar yapma-etmeden, istemiyorumdan anlamaz. kibar oldukça tepene çıkarlar. yapmadık çirkeflik bırakmazlar. en küçüğü de en büyüğü de aynıdır.
kadıköy'de kız arkadaşımla buluştuk. birisi geldi bunlardan. küçük, şirince bişey. gül satmak istedi. neyse, defolsun gitsin diye aldık. aslında hiç almamanız, konuşmamanız gerekir. yoksa gitmezler. elim kırılaydı da almasaydım. eksik kalsaydı gül. o gülü aldık diye, tartıcısı da geldi, selpakçısı da, sucusu da. git dedikçe geliyorlar.
neyse biraz uzaklaşalım diye hareketlendik. birisi kız arkadaşımın bacağına sarıldı, bırakmıyor. sinir nasıl fırladıysa tepeme olanca gücümle tekmeledim çocuğu. tekmeyi yiyen velet önce havalandı biraz, sonra düştü götünün üstüne.
ondan sonra diğer arkadaşları koşmaya başladılar peşimizden irili ufaklı 8-10 kişiler. allah'tan civarda bi polis ekibi vardı. dağıttılar sürüyü.
uğraşmaya da gelmez bu veletlerle. başınıza iş alırsınız. buyrun:
--spoiler--
mc donald's önünde mendil satan bir kız çocuğunu, müşterileri rahatsız ettiği gerekçesiyle derin dondurucuya kapatan inan ünal kaldığı metris cezaevi'nde şişlendi. haseki hastanesi'nde tedavi gören ünal tekrar metris'e getirildi.
--spoiler--
ölseydi en az 20 çocuğu olan babasının umrunda olacak mıydı diye düşündüren kız. yap çocuğu sal sokağa, yap çocuğu sal sokağa. başlarını bir şey gelirse babanın da senin kardeşlerin için söylediği sözü hatırla: "kan parası"
küçük çocukların*yemeğini bitirmediği için kapatıldığını sandığı kızdır. O aylarda küçük çocuklar hep kandırılırdı. Anne-babaları tarafından "Yemeğini bitirmezsen seni de dolaba atarız" şeklinde tehdit görürlerdi. *
seçip beğenip parasını verdiğim bir yerde yemeğimi yiyorken birisi gelip beni rahatsız ediyorsa aynısını her mekan sahibinin yapmasını istediğim eylemdir.
rahatsız eden kişiyi uzaklaştırmanın bazı yöntemleri olur. elit mekanların, insani güdülere sahip yöneticilerinin uyguladıkları yöntemler. minik bir kızın bu gibi kötü muameleler görebileceğini bile bile selpak satmak zorunda bırakılması, yemeğini yiyen insanın duyduğu rahatsızlıktan daha fecidir. bir anlık rahatsızlığı belki de sonrasında birkaç dakikalığına hissedilecek üzüntüyü engellemek için böyle bir işkence yapılması kabul edilemez bir insana. ailesinin dahi sahiplenmeyip onu bu durumlara düşürmüş ve onun da korkudan, zorunluluktan kendisine emredileni yapmaya çalışıyor olması, bu kadar kötü davranılmayı hakettiğini gösteremez! hiç bir şekilde açıklaması olamaz bunun! kabul edilemez.