utangaçtır, sümsüktür, 'millet ne der lan?' diye içinden geçirip dünyayı kendine zindan eder bu kuruntular sebebiyle. niye di mi, almak zorunda mısın? hayır abi, tabii ki almak zorunda değilsin. ama o öyle düşünmez ki. o naif insan mağazada adım attığı her bir metrekare için, dokunduğu her kitap, her müzik cd'si, her cep telefonu ve bilgisayar için bi kira/ dokunma bedeli ödeyecekmiş hissiyatını atamaz üzerinden ve girmişken, ihtiyacı olmasa dahi bir müzik cd'sidir, efendime söyleyeyim, bi mause(kıçına sokacak, evet.), başka.. bir usb(1gb.bulabilirse artık.) alma yükümlülüğü hisseder kendinde ve yoktan yere kendini borç harç altına sokar.
acıyorum lan . kendime ve böyle insanlara. üzülüyorum daha doğrusu. yahu bu kadar da olmaz . girip müşteri temsilcisi mi ne var, ona bi soru sordum bilgisayarımın adaptörüyle ilgili. ondan sonra biraz mağazayı dolaştım. dolaşırken de, kitaplara, cd'lere baktım. kulaklıklara filan baktım. sonra cd bölümüne tekrar geçtim. bir 15 dk da orada takıldım. kitap bölümüne geçip azıcık da orda debelendim. içim içimi yiyordu arkadaşlar. bi'şeyler almadan çıkamazdım. yani cebimde üç kuruş param kalmıştı ama ben bu mağazadan bi çöp almadan çıkarsam gururum incinirdi. yediremezdim lan! sonra gittim en ucuz cd'lerden birini aldım. bizet'nin carmen suiti. evet. hoş bizet'yi severim ama. yani. nebleyim aldım işte. böyle bir emele alet olmasına da üzüldüm bizet babanın. her neyse. mevzuu bir mağazaya girdiğimde bi'şey almadan çıkamamam ve bütçemin bundan olumsuz anlamda etkilenmesi. evet. çok müşgülpesentim. mağdurum.
ben ve benim gibilerdir. Magazaya girersin, birbirinden renkli kiyafetler sana bakiyorlardir. Vitrinde buyuk harflerle indiriiimmmmm yaziyordur ve o an magazanin tumunu almak istersiniz. Su ayakkabiyi deniyim buna uygun canta bakiyim derken onlarca torbayla magazadan cikip gidilir.