Firmalar onlarca şube açıp o yatırımları kaderine terk etmiyor. müşteri görünümünde belli aralıklarla mağazaya gelen gizli müşteri insanı gördüğü muameleyi raporlayıp çalısanların defterini dürebiliyor.
Bakıp çıkıcılar için sinir bozucu olsa da işin sonunda çalışan ve görevini yerine getiren bir personelden bahsediyoruz. Kibarca ihtiyaç halinde seslenebileceğinizi söylemeniz yeterli olacaktır.
Mağazadaki özgürlüğümü kısıtladığını düşündüğüm zatı muhteremlerdir. Renk uydurma zorunluluğumu dikte eden bilgiç edaları da eğlendirir aslında. işleri zor zira sadece satış değil psikoloji ve felsefe de bilirlerse tadlarından yenmezler.
klasik cümleleri olan kisilerdir.
beyefendi bu en çok sattigimiz ürün.
al giy beğeneceksin.
seni çok açtı bu.
ne giyeceginize nasil giyineceginize karisirlar.
Tepki göstermemek gerekir. Prim usulü çalışıyor olabilir, mağaza müdürünün emrini yerine getiriyor olabilir. Günde en az 10 saat ayakta müşteri peşinde koşmak emin olun onların da keyif aldıkları bir şey değil. Sakince güler yüzle ihtiyaç olursa seslenirim demek yeterli..
Sanki birşeyler çalacakmışız gibi sadece baktığımızı söylediğimiz halde tepemizde beklerler. Birşey almadan çıktığımızda kapı dedektörlerinin çalışıp çalışmadığı mutlaka kontrol ederler.
hayatında baba parası dışında para görmemiş ergenler bilmez ama müşterinin başında dikilmesi bizzat mağaza müdürü tarafından emredilir. eğer başka yerde durursa işini yapmamış sayarlar tabi bilmeden sallamak kolay açık ve net.
bir de sapık gibi adamın peşine takılır bunlar. yahu rahatsız oluyorum işte biri peşimde dolanınca. sanki arkadan pıçağı saplayacakmış gibi hissediyorum.
böyle bir satış elemanına denk gelince "ben yardım gerekirse sizi çağırırım." diyorum ama bazıları yine de gitmiyor. adamın gözünün içine baka baka suratlarında o yapmacık gülümsemeleriyle takibe devam ediyorlar.
elimi attığım her üründe de "bunun size uygun bedeni kalmadı.", "isterseniz bunun dar paçası da var.", "şu renk de güzel olur." gibi şeyler diyorlar.
arkadaş sen git reyonunu düzelt, kasada dur ne bileyim mal filan indir ama beni rahat bırak.
(bkz: yalı spor)
Hemen tersliyorum bi daha yanıma gelmiyolar ikinci emre kadar . Üzülüyorum tabikide bizde bu işlerdeyiz ama istemeyenin gözünden anlıyorum hiç gitmiyorum yanına .
Bide sıraya giriyolar emre bu senin diye aq sanki koyunuz biz .
-merhaba, hoş geldiniz, nasıl yardımcı olabilirim?
+merhaba, hoş bulduk.
-ne bakmıştık?
+sizi bilmem, ben öyle bakıyorum yani.
-şöyle yeni modellerimiz var görmek ister misiniz?
+...
-nakitte kolaylık sağlıyoruz. x karta bilmem kaç aya kadar taksit imkanı var. ayrıca bu reyondan aldığınız iki ürünün biri yarı fiyatına geliyor.
+hıhı çok güzel. hadi hoşça kalın.