Tam orjinali gibi yapamasam da benim bu. Sürekli o kazakları kıyafetleri düzeltmek zorunda olan bütün gün ayakta gezen insanlara yazık degil mi. Askıdan düsmek üzere olanları da düzeltirim. Biri gelip üzerine giyip denediginde yere düşmüs bir ürüne denk gelmesin. Muhakkak geliyoruzdur da bir nebze azalır belki.
Tezgahtar diye nitelediğiniz bu meslek grubundaki insanlara “satış danışmanı” adı veriliyor. Tırnak içindeki ifadeden anlaşılacağı üzere satış danışmanlığı yapan emekçi kardeşlerimizin esas görevi sizin tazmanya canavarı gibi dağıttığınız reyonları toplamak değil, alışverişinizde size yardımcı olmaktır.
Başlık altında açığa çıkardığınız “zaten bizim dağıttığımız kıyafetleri topladıkları için para alıyorlar” zihniyetinize tüküreyim.
az bilinen görgü kurallarından birisini uygulamış müşteridir. ne kadar düzgün katlayamasam da savurup bırakmıyorum katlamaya çalışıyorum kendi çapımda. günlük 500 müşteri gelse her birisi 10 bluza baksa o elemanlar yorulur. empati kurun.
geçmişinde üniversite öğrencisiyken part time bir mağazada çalışmış olabilir.
Evet sevenin halinden sevenler anlar. tok açın halinden ne anlar. Yaşayan bilir. Daha da sayabilirim. ben onları bütün gün katlarken neler çekiyordum. eleman geliyor tüm rafları bozuyor bir tane almadan gidiyor. sonra biz katla babam katla. O yüzden her bozduğum ürünü katlarım.
çoğunluğun katlayıp geri bırakmaması ile ilgilenmeyen kişidir, düzgün yapamama ihtimali yüksek olsa da denemiştir, bana ne be işleri ne ki dememiştir. zira çalışma saatinden 1 saat önce açmaya kapanıştan da 1 saat sonra evine giden insanlarımıza saygılıdır yük olmamaya çalışmaktadır.
