bir görüşe göre o zamanın dinsel inanışlarına bağlı bir şeymiş de üstelik. yoksa hangi manyak "aha ben bunu avladım yaşasın yemek yemek" diye mağaranın tepesine sığır çizsin ki değil mi sözlükçüğüm.
avlanılan hayvanın etinden ve sütünden faydanılmasından duyulan minneti simgelemesine dair yapılmasının yanısıra; doğada rastanılan ve karşı koyulmasının oldukça güç olduğu hayvanlardan duyulan "korku" nun dışavurumunu da, oluşturmaktadır. ilkel insanın gördüklerinden bu duyduğu etkileşimdir ki, bir olguyu enkarne etmiştir;