kafaları rahat adamlar ve kadınlardı. hayattaki tek dertleri karınlarını doyurmak ve kendilerini yırtıcılara karşı korumaktı, zaten doğada işler bu şekilde yürüyor.
sanat nedir? sorusunu bana sorduran adamlardır. o çağın şartlarına göre mağarada yaşamak makul gelmiştir onlara. daha 20 yıl önce bile anadolu'da soba ve gaz yağı kullanıldığını göz önünde bulundurunca, binlerce yıl önce toki konutlarında yaşaması beklenmemelidir mağara adamlardan.
bekleyeninde hayatta beklediği hiçbirşey gerçekleşmeyecektir gibi görünmektedir ufukta. sorry but not sorry.
resim çizmek, hayal gücü gerektirir. sanat tarihinin başlangıcı ne leonardo' dur ne de rönesans sanatçılarıdır. bu kişiler büyük katkılar yapmışlardır. yiğidi öldürsen de hakkını yemek net orospu çocukluğudur.
sanat, avladıkları hayvanları bu adamların mağara duvarlarına çizmesiyle başlamıştır. ki gerçekci resimlerdir, siyah beyaz ilkokulda kurşunla kalemle çizilen at resimleri değildir.
birşey icat etmekte aynı şekilde. farklı vahşi hayvanlar için, farklı av aletleri.
sakal bırakması da tamamen kendi tercihidir. yüz felci geçirmeye gerek yok kışın. eskiden kışların çok daha sert geçtiğini herkes bilir. ayrıca çevreye uyum sağlamak adına bir modifikasyondur.
tek ayıpları, içlerinden birisinin çıkıpta sizden utanıyorum diyememesidir.
by
yerleşik hayata geçmeden önce,eski çağlarda, insanoğlunun barınmak için kullandığı mağaralar vardı. bu mağaralarda yaşayan adamlara mağara adamları denirdi.