tavsiye edilmeyen bir eylemdir. zira maçı dinlerken 20 veya 30 gol pozisyon olduğunu sanırsın maçta fakat ertesi gün maçın özetini izlediğinde bu pozisyonların aslında bir iki tane olduğunu görürsün. bu da bize spikerin abartmanın kralını yaptığını gösterir.
gerçekten tadı başkadır. ''topu aldı kendi ekseni etrafında döndü'', ''şöööyle bir arkadaşlarına baktı'', ''orta sahanın kendi yarı alanına bakan dilimi'', ve mükemmel biirrr gol'' gibi dehşetengiz vecizeleri bu radyo anlatımları sayesinde tanıdık. gol olduğunda nezaket unutulurdu mesela direkt bağlantı kesilir merkezdeki spiker falan yere bağlanıyoruz derdi. orada da yüzde yüz ya gol olmuştu ya da penaltı. bir de dakika skor alınırdı hala anır mı bilmem. o spikerlere acırdım. 90 dakika boyunca büyük bir takımın maçı varsa o verilir, ötekilerden sadece dakika skor alınırdı. tahmimimce o spikerlerin bir çoğu spikerliği bıraktı tekstil sektörüne atıldı.
ayrı bir keyiftir. Radyodan maç anlatan spikerlerde televizyondakilere göre çok daha iyidir. Çünkü o anı size yaşatmak için her detayı anlatır. Misal aynı maç biri televizyondan biri radyodan takip edelim,
Tv spikeri, "Alex topu aldı"
Radyo spikeri, "Kendi sahasının 10 metre gerisinde alex topu aldı"
TV spikeri, "Semih"
Radyo spikeri, "Sol ayağının içiylen ceza sahasında soluna derinlemesine pasla topla semihi buluşturdu."
TV Spikeri, "Tekrar Alex"
Radyo spikeri, "XXXSPOR defansından iki oyuncu semihe pres uyguluyor, tekrar ceza sahası önündeki alexe pas"