havaya sıkarak kimseyi yaralamadığını sanmaktadır ama yamuluyorsam düzeltin, yaralanmaların yüzde yetmiş civarının yere düşen mermiler yüzünden olduğunu duymuştum bi yerden. mantıklı da geliyor düşününce.
silah namlusundan çıkan bi kurşunun ne kadar yükseldiğini ve düşerken yere yaklaştığı anda ne kadar hıza eriştiğini bilmiyorum, ama limit hıza yetişmiş bi kurşunun isabet ettiği kişiyi ciddi şekilde yaralayacağı aklıma yatıyor. hele tam olarak dik şekilde havaya ateş edilmemiş, silahın namlusu biraz eğik tutulmuşsa o zaman eğik atış yapan kurşunun artık düşme yolculuğunda saplanacağı insan sayısının artması olasılığını da yüksek görüyorum. yani dimdik yere düşen bi kurşun sadece o küçük alanda biri varsa o kişiyi yaralar (dimdik düşüyorsa öldürebilir de sanırım), oysa eğik atışla düşen bi kurşun çok geniş bi alanı tarar ve yaralayacak bi insan bulma olasılığı çok yüksektir.
bu konularda bi uyarı filmi neden yayınlanmıyor anlamıyorum. varsa yoksa ateş etmeyin lafıdır gidiyor, e ediyorlar işte durduramıyorsunuz demek ki bu salağın önde giden milletini. o zaman her farklı kurşunun düşerken ne hıza eriştiğini, insan vücuduna isabet ettiğinde nasıl zarar vereceğini anlatan dikkat programları çekseler ya.. çünkü çoğu silah sıkan adam kendisini "ben havaya sıkıyorum, balkonlardaki adamlara nişan alan salaklardan değilim" diye savunuyordur kalıbımı basarım.
ulan salakoğlusalak, sen havaya sıksan da illa ki yaralanıyor millet işte diye cevap versen apışır kalır.. ha ama şu var, bu dikkat programlarının yayınlanması, her maçtan sonra yaralanan insanlarımızın adlarının teker teker ekranlarda görünmesi silahla kutlamayı baya bi azaltır doğru ama bunu yapmamaları bence iradi seçimleridir. yani kim kalkar maçtan sonra aşırı hamasi, nasıl koyduk x'lere anafikirli programlar yapmak, maç görüntülerini klip yapıp yayınlayarak bu ..... (buraya en terbiyesiz küfürleri yazınız) hamaseti, milliyetçiliği, ırkçılığı besleyip bundan nemalanmak dururken, maç sevincine sekte vuracak bu görüntüleri yayınlar ki.. hiç biri.
hırvat maçından sonra beş yaşında bi çocuğun kafasından vurulduğunu (ölmemiş korkmayın) biliyor musunuz.. üstelik de balkonda falan değilmiş ha, sokaktaymış. beş yaşında çocuğun kafasına isabet eden kurşun yere düşen kurşun mudur, yoksa o çocuktan da kısa bi adamın havaya ateş ederken çocuğu vurması sonucu mudur..
yıllar yılı "savaşçı toplumuz, her türk asker doğar" yalanlarıyla bütün bir nesili büyüttükten sonra; bu yalanlara inanan deyyusların "madem savaşçıyım hani benim silahım" mantalitesiyle silah almaya çalışması; çok uygun imkanlar, hatta taksitlerle silah alması, taşıma ve kullanma ruhsatı için devlete cuzi bir rakam ödemesi; aldığı silahı yanında taşıyıp, "ulan bir olay çıksada silahı çeksem" bekleyişi; çıkan olaylar karşısında "ulan ya onda da silah varsa" tırsısıyla silahını çıkarmayacak kadar cesaretsiz olması; "ulan ben bu silahı nerede kullanıcam" sorusu üzerine ne zaman bir bayram, zafer, sevinç yaşasak; ne zaman ailecek bir pikniğe, çayıra çimene çıksak işte o güzel zamanlarımızda ortaya çıkan ve her şeyi berbaet eden puşttur.
devlet bunlara dur demek için tv'de "silah kullanmayalım, bizim sevincimiz başkalarının üzüntüsü olmasın" diye atıp tutuyor. bunları söyleyeceklerine duruma bir el atsınlar, silah alımını zorlaştırsınlar. mke elde kalan silahları 100 ytl'ye hemde taksitle satıyor. buna bir dur diyecek baba yiğit çıkmadıkça bu puştlar daha çok zaferleri berbat edecekler.
20 haziran turkiye-hirvatistan macinin sonrasinda, bu insanliktan cikmis pustlar gene yapicaklarini yapmislardir, son gelismelere gore 10'dan fazla kisi yaralanmistir. http://haberturk.com/habe...cat=110&dt=2008/06/21
ankarada sayısı biranda artan puşttur.yani puşlardır. hatta mahallemizde bile sayısı azımsanmayacak kadar varmış bunlardan. bir serseri kurşun un dönüp anüslerine girmesini istiyorum yukarıya sms çekerek. köntürüm var illaki gider bu mesaj.
söylenebilecek şeyleri bitiren kişidir. etrafın ambulans sesiyle dolmasına neden olmuşlardır. radyodan gelen habere göre şimdiden osmaniye de biri hayatını kaybetmiş.