genellikle maçı tercih eden sevgilinin zaten gitmeyeceğini düşünen erkektir. ne de olsa maç 90 dakikadır sevgili ise 24 saat ordadır. tamam arada haklı oluyorlar * ama her zaman da olmaz ki kardeşim. *
yıllardır destekleyip, gönül verdiği futbol takımına ihanet etmeyen erkektir. o takım, erkeğin hayatında hep olacaktır ama kızla ne kadar daha devam edeceği konusunda garanti bir olay yoktur.
güzelim şampiyonlar ligi maçını stadta canlı seyretmek varken, kız için gitmemeye değer mi? sonra o erkek kızdan ayrıldığı vakit, başını duvarlara vurur ve pişmanlık yaşar. "ah ben bunun için mi o maçı kaçırdım?" diye kendi kendine söylenir..
sonrasında sevgili saçma sapan sorular sormaya başlar; "o takım mı, yoksa ben mi?" diye. insanı iki arada, bir derede bırakır. ama takımına gönülden bağlı her erkek, içinden "tabii ki o takım" diye düşünür. sevgilisi kırılmasın diye söyleyemez.
sevgilinin seçilmesi gereken durumdur. takım siz onu tutsanız da tutmasanızda, maçına gitsenizde gitmesenizde ayakta kalacaktır. zaten binlerce taraftara aynı anda sevgilisi bu seçimi yaptırmak zorunda bırakmaz, ayrıca her taraftarın da sevgilisi yoktur. bekar olan vardır, eşi olan vardır, falan fıstık. yani bir kişinin gelmemesi takımı hiç s.klemez. zaten onun yerini doldurmaya dünden hazır yüzlerce, binlerce adam vardır. sevgiliyi seçin. aptal olmayın.
maçı seçerse sevgilisini kaybedecek, sevgilisini seçerse maçı kaçıracak olan ikilemlerin en zorunu yaşayan erkektir. en güzeli sevgilisiyle oturup maç izleyen erkektir.
maçı tercih etmeyen kişinin erkekliğinden dahi şüphe edilir. o maçı canlı olarak bir daha izlemen mümkün değildir, sevgilini ise canlı olarak har an izleme şansın vardır.
maç nedeniyle sevgilisi terkedecekse; bir maç için terkeden sevgiliden zaten hayır gelmez. kendini düşünen sevgilidir. sizin mutluluğunuza değer vermeyen kişidir.
maçı seçtikten sonra, maçın kaybedilmesi durumunda tırıs tırıs sevgiliyi arayan erkektir. maç kazanılsa zaten o sevinçle şekilden şekile girerek sevgilinin gönlünü alabilir. ayrıca nasıl bir sevgilidir ki erkeği böyle bir seçimin içine sürükleyebiliyor? yani sevgiliyse sevgilisine karşı anlayışlı olmak zorundadır. bu ikilemde bırakılan erkekler sevgililerinden ayrılmalıdır tez zamanda. *
maç seyretmesi gereken erkektir. zaten sevgilisi onu düşünen biriyse, seyrettirmemek içine sinmeyecektir. anlayışlı olunmalıdır. sevgilinin zevki ve mutluluğu seven kadını da mutlu eder.
tercihi her zaman maçtan yanadır. milli maçlar, tuttuğu takımın maçları, halı saha maçları ve bilimum büyük avrupa kulüplerinin maçları da bu duruma tabidir.
bize komik gelebiliyor tabi çoğu zaman yaşamı maçlara endekslemek ama herkesi olduğu gibi kabullenmek lâzım, Allah onları da öyle yaratmış.
sevgili gelip geçicidir, bugün var yarın yok hayat ne gösterir bilinmez, el kızı sonuçta ama beşiktaş o yokken de vardı ve beni hiç bırakmadı şeklinde düşünen erkektir.
maçı doya doya izlemek için sevgiliyi kafalamak zorunda olan erkektir. kafalama işlemi çok başarılı olursa maç beraber bile izlenebilir, tadından yenmez olur.