insanlarin bir çogu mazilerine bakinca bir hicap duyarlar. ve cogunlukla geçmişe karsi öfkeleri vardir. çünkü genel olarak bügununden memnun olmayan kişiler, mazisinde olan fiiliyatlara bir fatura keserler. çünkü suclu mazide olan bitendir hep. kendilerin suclu değildir.
aslinda kişiler mazilerinde ne suclu ne masumdurlar. cünkü yaptiklari eylemler ve benzeri olgular o gunun sartlarinda ve içlerinde bulunduklari nazik durumlarda yapabilecekleri secimlerdir. yahutta öyle görünmekteydiler.
cevrenize bir bakin huzurlu insanlarin bir cogu mazileri ve kendileri ile barisik olan insanlardir.
ama kendilerini yiyen insanlar ve bunu etrafa aksettiren insanlar ise mazileri ve kendilleri ile daha barisamis insanlardan mürekkep olmustur.
misal gece gündüz ve hatta uykularinda bile 'niye öyle yaptim' diye kendilerini beyhude yere için için yemektedirler.
fakat hatasiz kul olmaz düstürunu unutmaktalar ve kendilerinin yargici olduklarindan ötürü en feci cezaya captirmaktalardir. bu da bugunu ve geleceği bombok eden sucluk duygusudur.
bu duygunun esiri olan insanlar dolayli olaratan dünyaya en büyük kötülükleri yapan insanlar olmasi kacinilmazdir.
ben madem sucluluk duygusu cekiyorum, digerleride bunun bedelini ödemeli diye fatura keserler.
yolda, iste, yasamin her alaninda yürüyen cehennem vazifesini büyük bir sebatla yerine getirirler.
ama bazi insanlar vardir. mazisine ve kendiyle bolca dalga gecerler. gecmisin o elemli anlarinin bile buruk bir gülümseme hicaz makaminda terennum ederler. gerci biraz da alayci bir dil kullanirlar.
ölümün esigine geldiklerini anlatirken, sabahleyin o los ve ilac kokan hastane kokan hastane odasini temizlemeye gelen suayip tipli hademenin temizliğe gelmesini ve ümit besen'in bir sarkisini komik bir aksanla söylemesini hatirlar.
mazi ile dalga gecebilmek büyük marifettir. olan olmustur. kişi kendine ne yaptim mertebesinden ne yapacağim mertebesine geçtiği vakit öününde nurlu safaklarin acilağini görecektir.
ama o mazi denilen korkutucu ve düsündükce katmerli bir şekilde boktanlasan hayallerde kaldiği müddetce daha cok zifiri karanliklara mahkum olacaktir.
şimdinin ruhunu yakalamış, günün getirdikleriyle mutlu olabilen ve geçmiş ile gelecekten kendini soyutlayarak şimdinin tadını çıkaran cesur insanın yapabildiğidir.
(bkz: jean paul sartre)
(bkz: varoluşçuluk)