uzaktan bir şarkı gelir ve düşünür insan geçmişini, anımsamaya çalışır kırmızının şaraba mı yoksa aptalca akıtılan kana mı ait olduğunu ve mavi (hüzünlü) gözlerle bakan dostunun gözlerinden başka biryerini anımsamaya çalışır kollarındaki ben aptalım yazan dikişlerinin dışında. mazi.
arabesk bir sözcüktür. hayatınızın belli kısımları arada bir hatırınıza geldiğinde zihninizde eski türk filmlerindeki gibi ses ve görüntünün uyusmadığı sahneler canlanır. işte bu sahnelerin uzunluğu ne kadar uzunsa, mazinin sizde bıraktığı etkiler de o kadar çoktur.
mazi mazi olarak kalmayıp
bugün olarak devam edebiliyorsa,
mazi henüz mazi olmaya hazır değildir...
mazi mazi olarak kalmayıp
sizin alt kimliğiniz olarak
izlerini hala sürdürebiliyorsa,
mazi henüz mazi olmaya uzaktır
tıpkı uçmayı bekleyen bir uçurtma gibi...
yaşanmışların,hatıraların yekünüdür.bir kahve alıp balkona çıktıktan sonra karanlığa bakarak *düşünmek büyük keyif verir insana.
Mâzideki kanlar, düşünüşler ve sadâlar
insan denilen fertleri birbirine bağlar!
Geçmişle bütün bağları çözmek ne ağırdır,
Hayvanların ancak, dünü, mâzisi sağırdır.